Gün geçmiyor ki, siyasetin hâkim olmadığı, sadece kalkınma için proje yarıştıracağımız o mutlu günlere bir adım daha yaklaşalım.

Nerdeee...

İşim gücümüz siyaset...

Bir yandan “ihanet” diye bağıranlar diğer yandan “Hah işte şimdi oldu!” naraları atanlar.

Meral Akşener, partisinin Genel İdare Kurulu’nda CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in talebini gündeme getirdi.

Tekrar sordu partililere:

“Yerel seçimde CHP ile ittifak ya da iş birliği yapalım mı? Daha önce aldığımız kararı lağvedelim mi?”

Cevap tabii ki beklendik yönde çıktı.

Baştan beri söylüyorum ama bir türlü anlaşılamıyorum sanırım.

İYİ Parti kendisine bir hikâye yazmak istiyor. Bence doğru da yapıyor.

Lâkin anlaşılmayan başka bir hikâye daha var ki, o da iki sandık meselesinin ciddi ciddi ihtimal dâhilinde potaya girmiş olması...

AK Parti eğer "anayasayı değiştirme" konusunda samimiyse İYİ Parti tavına geldi gibi...

İYİ Parti’nin elini güçlendirecek erken seçim kararı almasını kolaylaştıracak düzenlemeler ile birlikte gensoru gibi Meclis’i daha etkin kullanabilecek mekanizmaların da yer aldığı bir düzenleme paketi gündeme gelebilir.

Herkes adaylık meseleleriyle bu kadar haşır neşirken olması zor olsa da o kapı açıldı.

AK Parti bu adımı atmak istiyorsa fırsat bu fırsat...

Bu fırsatı meydana getiren CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in selefiyle aynı tutumu takınarak anayasa değişikliğine kapıyı kapatmış olması oldu.

İYİ Parti’nin kapatmadığı kapı, siyaset penceresinde İYİ Parti’ye, kendi olma fırsatı sunacak bir aralık çıkardı.

Ama bence bunların hiçbiri esas mesele değil

Akşener’in Meclis grup toplantısında ARTAGAN projesini tekrar gündeme getirmiş olması beni epey memnun etti.

Her ne kadar 12.Kalkınma Planı’nda 2028’de dijital paranın uygulamaya geçeceği belirtilmiş olsa da bence ne kadar erken geçilirse o kadar iyi olur.

ARTAGAN projesini İYİ Parti’nin ekonomi kurmayları tasarladı ama benim de yıllardır dile getirdiğim dijital Türk Lirası projesinden mütevellit oluşu bu projeyi partiden daha fazla dile getirmeme neden oldu.

Yine de Meral Hanımın bu konuyu yoğun siyaset gündemli bir konuşmanın içine eklemiş olması önemli.

Umarım faydalı muhalefet ile belki süreç hızlandırılır.

Sayın Akşener’in konuşmasında bir diğer önemli nokta ise büyükşehirlerin ulaşım problemine yaklaşımı oldu.

Bence bam telini yakaladı.

İstanbul’da iyi kötü oturmuş bir düzen var.

İnsanlar kalabalıktan şikâyetçi olsa da, toplu taşımada sürdürülebilir bir altyapı kuruldu.

Fakat gelgelelim Ankara’da bunun esamesi bile okunmuyor.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a bu konuyu sorma fırsatım oldu.

İktidarın nasıl da onun projelerini engellediğini dinledim durdum.

Lider, başkan, seçilen kişi; bahane değil çözüm üretir.

Siyasete kimsenin kimseyi parlatması beklenemez.

O nedenle AK Parti’nin yaptığı "demokrasi ayıbı" olarak kayda geçsin ama sen yap be kardeşim.

Çankaya’ya, Keçiören’e, Sanatoryum’a, Mamak’a feniküler kurdun da engelleyen mi oldu?

Metro yerine geniş Ankara bulvarlarında tramvay kurdun da “Olmaz hemşerim!” diyen mi oldu?

Başta Kızılay olmak üzere ilçelerin içine Taksim’deki gibi nostaljik tramvay koydun da vatandaş mı karşı çıktı?

Tuttun bunların enerjisini teşviklerden faydalanarak kurduğun rüzgar santralleri ve güneş panellerinden temin ettin de “Aman cari fazla veririz, ülkeye yararı olur?” telaşesine kapılan mı oldu?

Yeraltı boruları yerine bu projlerle yurtdışından finansman aradın da vermeyen mi oldu?

Ankara için sokak anketleri Mansur Yavaş diyor?

Muhtemelen yine kazanacak ama ben derim ki; şiirler, şarkılarla moralleri bozmadan kollar sıvansın şimdiden çalışmaya başlansın.

Benden söylemesi...