2024-2025 eğitim öğretim yılının başlamasıyla birlikte, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından hazırlanan ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ tüm okullarda uygulanmaya başladı. Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak, uygulanan eğitim modelinin gerici bir model olduğunu belirterek, deprem bölgesindeki öğrencilerin yaşadığı sorunların acil çözüme kavuşturulması gerektiğine vurgu yaptı.
“Maarif model, gerici ve muhafazakar bir eğitim sistemidir”
‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ okullarda işlenmeye başladı. Yeni eğitim sistemine öğrenciler ve öğretmenler adapte olmakta zorlandı mı?
Yeni eğitim müfredatı henüz bir haftadır işleniyor. Maarif modelinin uygulanmasında öğrencilerin bir sorunla karşılaşabilme durumu yok. Çünkü maarif modeli örtük bir modeldir. Yani, daha muhafazakâr ve gerici bir eğitim sistemidir. Bu durumu, uzman olmayan birçok eğitimci arkadaşımız bile analiz ettiklerinde fark edebiliyor.
Ancak şunu söylememiz gerekiyor; Eğitimci arkadaşlarımız birçok konuda problem yaşıyor. Uzun bir dönem fen liseleri de dahil olmak üzere hiçbir okulda laboratuvar kullanılmadı, kullandırılmadı. Hatta laboratuvarlar birçok okulda ya öğretmenler odasına ya da mescide dönüştü. Yeni eğitim modelinde laboratuvarların açılacağı söyleniyor ancak ortada açılacak laboratuvarlar kalmadı. Araç-gereç yok. Yeni laboratuvarlar kurabilecek ekonomik bir destek de olmadığı için, -çünkü tasarruf tedbirlerinden kaynaklı birçok şey kesiliyor.- İşin bu tarafı tamamen ortada kalmış durumda. Bu konudan hem okul idareleri, hem de branş öğretmenleri ciddi şekilde şikayetçi.
Irmak, deprem bölgesinde acil çözülmesi gereken sorunlara dikkat çekti
Deprem bölgesindeki en acil ihtiyaç nedir?
Deprem bölgesindeki en acil ihtiyaç, okulların konteynerlerden kurtarılmasıdır. Çünkü konteyner okullarda elektrik, su ve sağlıklı altyapı oluşmadığı için çocukların birtakım salgın ve benzeri tehditlerle karşı karşıya kaldığı gerçeği ortada.
Bir diğer acil ihtiyaç ise depremzede öğrencilere psikososyal desteğin verilmesidir. Öğrencilerin ve velilerin travmaları var, bu konuda destek gerekmektedir. Öğretmenler için ise bu durum orta ve uzun vadede önemli ihtiyaçlardır.
Son olarak ise deprem bölgesindeki öğrencilerin okullarına giderken yaşadıkları ulaşım problemi de acil çözülmesi gereken sorunlar arasında yer alıyor.
Birçok yere ulaşım yok, çocuklar okullara taşınmıyor. Servisler kaldırıldı, 30 kilometreyi aşan ve sayısı 10 öğrencinin altında bulunan bölgelere taşıma yapılmıyor. Hatay bölgesinin kırsal alanlarında da bu problem yaşandığı için eğitim sürdürülemiyor.
