Lenf kanseri olarak bilinen lenfoma, son yıllarda görünme oranı en sık olan kanser türleri arasında yer alıyor. Kanserin belirtilerinin, yorgunluk, ağrısız şişlik gibi belirtileri olduğunu söyleyen Dr. Bahar Uncu, bu belirtiler hakkında vatandaşları uyardı.
“Kaşıntı, aşırı terleme, halsizlik lenf kanseri sebebi olabilir”
Lenf kanseri nedir? Belirtileri nelerdir?
Hodgkin lenfoma ve Non Hodgkin Lenfomalar olmak üzere iki temel alt grubu vardır. Lenfomalar önlenebilir ve tamamen kür edilebilen hastalık gruplarında yer alır.
Lenfomaların gelişim noktasına baktığımızda esas olarak lenf bezlerinin büyümesiyle ve bağışıklık hücrelerinden lenfositlerin çoğalmasıyla ortaya çıkabilen, 80’den fazla alt grubu tanımlanmış hetetojen bir hastalık olduğunu görürüz. Temelde boyunda, koltuk altında, kasık bölgesi gibi bölgelerde lenf bezlerinin büyümesiyle seyrettiğinden elimize bu bölgelerde lastik kıvamında, ağrısız şişlikler gelebilir. B semptomları dediğimiz enfeksiyonda bağlı olmayan ateş, iştahsızlık, 6 ayda vücut ağırlığının %10’unundan fazla kaybı, çamaşırını ıslatacak kadar terleme, halsizlik yorgunluk gibi belirtileri olabilir. Lenfomanın tipine ve vücutta nerede olduğuna bağlı olarak birçok farklı belirti ve semptom görülebilir. Bazı hastalarda kaşıntı gelişir. Bazılarında dalak büyüklüğü, yaygın ağrı şikayeti olabilir. Lenfoma’da semptomlar çok önemlidir, benzer semptomları olan kişiler sağlık kuruluşlarına ve hekimlerine başvurmalılardır.
Birden fazla tedavi seçeneği mevcut
Türkiye’de lenf kanserinde tedavi süreci ne aşamada?
Tedavi seçenekleri arasında kombine kemoterapi seçenekleri, radyoterapi, biyolojik ve hücresel tedaviler ve kök hücre nakli yer almaktadır. Günümüzde tedaviler lenfoma altı türüne ve hastalık özelliklerine göre bireyselleştirilme yönünde çığır açan birçok tedaviyle gelişmektedir. Bu gelişimin devam etmesi için hastalarımızın klinik araştırma seçeneklerini de değerlendirmesini öneriyoruz.
“Tam olarak neden oluştuğu bilinmiyor”
Lenfoma neden oluşur?
Lenfomaların tam olarak neden oluştuğu bilinmese de, yaş, cinsiyet, ailesel yatkınlık, bazı enfeksiyonlar ve kimyasal maddelere maruz kalma gibi risk faktörleri mevcuttur. Özellikle yaşlılarda daha yaygındır. Coğrafi değişiklikler gösterebilir. Beyaz ırkta, Avrupa ve Amerika gibi gelişmiş ülkelerde daha sık görülmektedir. Bağışıklık sistemi zayıflamış bireylerde, otoimmün hastalıkları olanlarda ve bazı enfeksiyonlara maruz kalanlarda lenfoma riski artabilir.
Bu noktada lenfoma hastalığı gelişmeden yapabileceğimiz birtakım önlemler olabilir; Bunlar sağlıklı yaşam önerilerinin de içinde bulunduğu fazla kiloların verilmesi, düzenli spor yapılması, sigaranın bırakılması, radyasyondan uzak durulması, kimyasal madde maruziyetinin azaltılması gibi önerilerdir.
Lenfoma, erkeklerde yüz binde 7 ile kanserler arasında yedinci sırada iken; kadınlarda yüz binde 5 ile sekizinci sırada bulunmaktadır. Türkiye kanser verilerine baktığımızda Hodgkin lenfoma tanısını yılda 750 civarında hasta alırken; Non-hodgkin lenfoma grubunu yılda 3000 civarında hasta almaktadır. Tanıda alınan biyopsinin yeterliliği ve patolojinin kararı çok önemlidir. Biyopsi sonuçları tanı ve tedaviyi yönlendirir.
