CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bir gece ansızın kimsenin beklemediği bir anda video yayımlayarak, “Sevgili gençler, ben Aleviyim” diyerek mevcut paradigmayı değiştirdi.
Peki Alevi bir siyasetçinin cumhurbaşkanı adayı olması gerçekten riskli miydi? Dahası Türkiye’de ciddi manada bir Alevi-Sunni karşıtlığı var mı? İsterseniz bu sorularımıza yanıt arayalım.
Cumhurbaşkanlığı seçimi gündeme geldiği andan itibaren özellikle kendini “muhalif” ilan eden gazeticiler tarafından başlatılan “Alevi bir liderin cumhurbaşkanı seçilmesi zor” çıkışını TİP Milletvekili Ahmet Şık ve İYİ Parti Milletvekili İbrahim Halil Oral’ın açıklamaları gündemin zirvesine taşıdı.
Ancak her iki açıklama da kamuoyunda beklenenden fazla tepki gördü ve İbrahim Halil Oral Kılıçdaroğlu’nu ziyaret ederek bizzat özür diledi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de Kocaeli meydanından özür dileyerek, olayı kınadı.
Bu gelişmeler gösterdi ki Türkiye’de seçmenler cumhurbaşkanı adayının etnik kökeni ve mezhebi ile ilgilenmiyor. Sanılanın aksine Alevi-Sunni karşıtlığı da pratik hayatında içinde karşılık bulmuyor. Dahası Sunni din adamları ve kanaat önderleri bu süreçte “Alevi” vurgusuna karşı çıkarak Kemal kılıçdaroğlu’nun yanında yer aldı. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun tutumunu da ayrıca not etmek gerekir.
Kılıçdaroğlu’nun “Ben Aleviyim” açıklamasının yer aldığı video bir rekor kırarak 60 milyondan fazla kişi tarafından izlendi.
Bu çıkış en fazla Cumhur İttifakında şok yaratırken “kendisi biliyorsunuz Alevi, bir de Alevi olacak, bu nasıl Alevilik…” sözleriyle 2010 yılından itibarin Kılıçdaroğlu’nun Alevi kimliğini miting alanlarında dillendiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan paradigmanın değişmeye başladığını aslında ilk okuyan liderlerden birisiydi. Nereden mi anlıyoruz? “Muhalif” cenahta “Alevi birisi bu toplumda cumhurbaşkanı seçilemez” tartışmaları yürütülürken Erdoğan Cemevleri açılımı yaptı. Cemevlerini ziyaret eden Erdoğan, hızlı bir kanunla da Cemevlerini Kültür Bakanlığına bağladı.
Kılıçdaroğlu işte kimsenin beklemediği bir anda her zamanki gibi evinden yayınladığı videoda Alevi olduğunu açıklayarak Türkiye kamuoyundaki paradigmayı değiştirdi. Bu çıkış beklenmedik bir şekilde yoğun destek alırken, dünya basınına da konu oldu.
SAADET PARTİSİ MEYDAN OKUDU
6 Mart’ta Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklanmasına ev sahipliği yapan, binasına Atatürk posteri açan, bununla yetinmeyip Kılıçdaroğlu’nun posterini de asan Saadet Partisi statüko ve paradigmaya meydan okudu. Saadet Partisinin, Kılıçdaroğlu’nun “Aleviyim” açıklamasını resmi hesabından paylaşması ise siyasi tarihimizde şimdiden yerini almış gözüküyor. Yaşananlardan çıkırılacak sonuç: Egemenler ne planlarsa planlasın daima Anadolu irfanı galip gelecektir. Bugün yaşanan da tam olarak bu.