Adalet sisteminin yoğunluğu ile ilgili geçtiğimiz günlerde basında bir çok haber yapıldı. Araştırma sonuçları açıklandı. Adalet sisteminin önemli bir ayağını da ceza tevkifevleri oluşturuyor.
Ülkemizdeki mevcut cezaevleri kapasitesinin çok üzerinde kişiye hizmet veriyor. Dosyaların yoğunluğu da sistemin işleyişini etkiliyor. Uzun zamandır ülkemizde genel af ilan edilmedi. Kısmi, pandemi dönemi düzenlemeleri yapıldı ancak bu çalışmalar geneli kapsamadı. Tutuklular, hükümlüler ile kapasitelerinin çok üzerinde kişiye hizmet veren cezaevlerinin rahatlatılma zamanı gelmedi mi?
Ülkemizde genel af çalışması artık bir ihtiyaç haline geldi. Aileler, çocuklar cezaevlerine görüşlere zor şartlarda gidip geliyor. Bebekli kadınlar, yaşlılar, hastalar, bir iftiraya maruz kalıp özgürlüğü elinden alınanlar, herhangi bir şiddet eylemine karışmadığı sabit olduğu halde en ağır cezayı alanlar af bekliyor.
Diğer yandan öğrenciler af bekliyor. Sicil affı, ehliyet affı bekleyenler var. Toplum olarak kucaklaşmaya, birlik ve beraberlik ruhunu oluşturmaya, yıllardır annesinden, babasından ayrı kalmış parçalanmış, yıpranmış, manevi olarak yaralanmış ailerin sevinmeye, mutlu olmaya ihtiyaçları var. Bu kucaklaşma iklimi ile adalet sistemi de rahatlayacak ve daha hızlı ve rahat bir işleyişe kavuşacaktır.
Devam edegelen mağduriyetlerin tez zamanda giderilmesi için siyasi arenada da bütün partilerin bu konuyu tartışıp ortak bir konsensüs oluşturması ve düzenlemenin Meclis'ten ivedilikle geçirilmesi halkın en önemli gündemidir. Bu talepler artık ötelenmemeli ve halkın gündemi siyasetin gündemine alınmalıdır.
Bunu gerçekleştirmek ÇOK MU ZOR?
Mustafa Taşkın / Halkın Köşesi