Toplum olarak en önemli gücümüz, aile yapımızdır. Biz ailemizi kaleye benzetiyoruz. Aile ne kadar güçlü ve sağlam olursa ülke ve millet olarak o kadar sağlam ve güçlü oluruz. 
Çünkü, yarınlarımızın şekillendiricisi bireyler, sağlıklı ailelerde yetişmektedir. Psikolojik ve sosyal ihtiyaçlar, en iyi şekilde aile ortamında karşılanmaktadır. Lakin her geçen gün aile yapımız sarsılıyor, sallanıyor. Boşanmalar artıyor. Pratik ve uygulamaya dönük aile politikaları geliştiremiyoruz. Parçalanmış aileler, bir çok problemi beraberinde getiriyor. Anne babasından yeterli ilgi, sevgi, değer, güven görmeyen çocuklar, daha çok olumsuz arkadaş etkisinde kalabiliyor. Bu durumda çocukların ve toplumun geleceğini tehlikeye atıyor. 
O halde çözüm öneriniz nedir? diye sorabilirsiniz. Aile bağlarını güçlendirmek, aile içi iletişimi canlandırmak ile bu sürece başlayabiliriz. Gerçekten, ciddi bir şekilde aile bağlarını sağlamlaştıracak adımlar atılmalı, bu konuda politikalar geliştirilmeli. 
Şiddet, boşanma, cinayet sonuç. Sonuçların değişmesi sebeblere bağlıdır. Şiddetin, boşanmanın, cinayetin sebepleri ortaya çıkarılmalı ve çözümler geliştirilmeli. 
 
Diğer yandan aile bağlarının güçlendirilmesi adına şunları öneriyoruz:

- Eşler arasında ve çocuklara yaklaşımda güven ilişkisi kurulmalıdır. 

- Aile üyeleri arasında psikolojik ve sosyal ihtiyaçlar ihmal edilmemelidir. Psikolojik ve sosyal ihtiyaçlar nelerdir? Değerli olma, varlığından haberdar olma, dikkate alınma gibi ihtiyaçlar...

- Aile içerisinde muhabbet ortamı daima canlı olmalıdır. Herkes birbirini can kulağıyla dinlemelidir. Saygı korunmalıdır. 

- Öfke kontrolü sağlanmalı, gerektiğinde frene basmak öğrenilmelidir. İlişkiler bir güç yarışına hatta savaşına dönüştürülmemelidir. 

- Aile üyeleri belirli aralıklarla aile toplantısı ile bir araya gelmeli ve kararlar hep beraber alınmalıdır. 

- Aile bağlarını canlı tutacak en önemli bir başlıkta ortak sosyal faaliyetler yapmaktadır. Gezi, piknik, seyahat, sinema, tlyatro, tatil, ibadet, dua vs.

- Aile bağlarına en çok zarar veren durumlar, öfke, hırs, haset, çekememezlik, inat, suçlama, karşılaştırma, israf, savurganlık, bencillik gibi durumlardır. Biz olabilen aileler, en büyük gücü ellerine almışlardır. 
Bu kaleye sahip çıkalım, gücümüzü koruyalım.

Mustafa Taşkın/Aile Danışmanı