Bir zamanlar Politika Kasabasının Siyaset Bulvarında karnı tok, sırtı pek gezenler; “Pilav pişirdim yavan / Üstüne doğradım soğan” türküsü çığırırken, garibin dilinden düşürmediği şuydu: Tarlaya ektim soğan / Bitmedi yedi doğan.

***

Hatırlayın; fazla değil, geçen yıl, yanına patatesi de alıp pazar pazar, market market gezen soğan, vatandaşın hali pür melaline kıkır kıkır gülüyordu. Hele önceki yıl… Patatesten de aldığı güçle herkesi hizaya dizip, “Benim adım soğan…” diyerek, “Akıllı olun, yoksa aklınızı da paranızı da alırım!” tehditleri savurduğunu görmüşlüğümüz, duymuşluğumuz vardır! Vatandaşı soyup soğana çeviriyordu soğan / patates çetesi! Kasabanın en kaba dayısı bile ondan cesaret alıp racon kesiyordu:

Ağacın dibine yatarım / Sağa sola sıkarım
Beni beğenmeyeni / Yarım soğana satarım

***

Sonra acı / tatlı halleriyle biber çıktı meydane! Yalnız gezecek hali yok ya; gözümle gördüm, fotoğraflarını bile çektim! Yancı olarak bir hıyar bulmuş ve sokaktaki, raftaki, mutfaktaki yerini almıştı! Boyunlarına astıkları etikete bakınca, ‘değer’ olarak biber, hıyarı döver dedim ama hıyarın da kendine göre bir itibarı vardı.

***

Biliyorsunuz, hepimiz duyduk, okuduk; TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar geçenlerde açıkladı: “Markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 89,8 ile salatalık oldu. Salatalıktaki fiyat artışını yüzde 65 ile sivri biber takip etti.”

Haberi duyunca millet ne haldedir göreyim diye Millet Bahçesine seğirttim. Bir genç sevdiğine hıyarlı kur yapıyordu:

Tarlada dolu hıyar / Bu hıyarı kim soyar
İkimiz bir boydayız / Ayırmaya kim kıyar

Yan bankta oturan çift, belli ki hayat birlikteliğinde onlarca yılı devirmişti. Bundan olsa gerek, meze yaptığı hıyarı hatırlatan herif bir şart koşuyordu karısına:

Hıyar soydum mezeme / Sap koydum yelpazeme
Vasiyetim şu sana / Gelme ha cenazeme

***

Ömür seline kapılmış giderken tarlada, bağda, bahçede, sokakta, caddede çok hıyar gördüğüm için, onlarla bir hesaplaşmaya girmek istesem, Osman Öcal’ın yazdığı gibi muhatabımı hıyarla ezmek isterdim. Hani demiş ya;

Hırlı mısın hırsız mısın cani mi / Hormonlanıp şişirilen hıyarsın
İnsanlığa ilkelerin mani mi / Dedim ya sen hıyar oğlu hıyarsın

***

Bunca laf ettik ama bir türlü asıl konumuz olan bibere gelemedik! Geçende markette gördüm kendisini! Acısı / tatlısı, kırmızısı / yeşili buluşmuş, bir rafın üzerinde yan gelmiş yatıyorlardı. Reyon görevlisi aldığı talimat ile diğer ürünler gibi biberi de etiketlemişti. Tüm biberlerin üzerinde 99.95 TL yazıyordu. 100 TL yazmaya utanmış olmalılar. Onu da kırmızı bibere 120 TL yazarak telafi etmişler!

Elinde poşetle reyona yaklaşan bir teyze, “Masa üstünde biber / Üflesem yere gider…” diye söylendi. Bir başkası, ben acıyım diye bağıran bibere yaklaşıp eşine gel gel ederek bir karşılama manisi döktürdü:

Acı biberi yersin / Ah dilim yandı dersin
Hesabı ödeyince / Bir daha yemem dersin

***

“Vay arkadaş! Soğan / patates organize suç örgütünün yanına bir de biber / hıyar çetesi eklenmiş! Gidip, milleti soyup soğana çeviriyorlar ihbarında bulunayım” diye söylenip marketten çıkıyordum ki; Kilisli olduğu manisinden anlaşılan biri bibere laf attı:

Bahçadan hudar geldi / İçinde biber geldi
Biz bu kızı alanacak / Başımıza neler geldi

Ufaktan uzadım!