Tüketici Hakları Derneği Başkanı Ergün Kılıç, Kara Cuma (Black Friday) indirimleriyle ilgili Elips Haber’e açıklamalarda bulundu. Kılıç, tüketicilerin bu dönemde yaşadığı mağduriyetlere dikkat çekerek denetimlerin sıkılaştırılması gerektiğini vurguladı. Kılıç, hem mağazalarda hem de e-ticaret platformlarında yaşanan dolandırıcılık olaylarına karşı tedbirli olunması gerektiğini belirtti.
“Kasım indirimleri artık geleneksel hale geldi”
Kasım indirimlerinin sıradan bir kampanya döneminden çıkıp gelenekselleştiğini söyleyen Kılıç, dürüstlük ve şeffaflığın esas alınması gerektiğini ifade ederek, “Kasım indirimleri artık sıradan değil, geleneksel hale gelmiş bir dönem. Bu süreçte işletmeler dürüst ve şeffaf bir şekilde hareket etmeli. Özellikle indirim öncesi fiyatlar doğru bir şekilde belirlenmeli. Bir ürünün fiyatı 10 liradan 7,5 liraya düşmüş gibi gösteriliyor ama gerçekten 10 liradan mı düşmüş yoksa daha önce 6 liraya satılıyordu da fiyat artırılarak indirim gibi mi gösteriliyor? Tüketiciler bu konuda sık sık yanıltılıyor” dedi.
“Denetimler sıkılaştırılmalı”
Kılıç, tüketici mağduriyetlerini önlemek için yetkili birimlerin daha hızlı ve etkin denetimler yapması gerektiğine vurgu yaparak, “Kampanyalı satışlarda, özellikle indirim öncesi ve sırasında denetim organizasyonu hızlı ve etkili bir şekilde yapılmalı. Belediyeler ve Ticaret İl Müdürlükleri, tüketicilerin şikâyetlerini hızlıca çözebilecek mekanizmalar oluşturmalı. Ayrıca bu şikâyetler, Tüketici Hakem Heyetleri ‘ne gitmeden yerinde çözülebilmeli” ifadelerine yer verdi.
“E-Ticaret dolandırıcılığına dikkat”
E-ticaret platformlarında tüketicilerin ciddi mağduriyetler yaşadığına dikkat çeken Kılıç, sahte sitelerden ve güvenlik sertifikası olmayan platformlardan alışveriş yapılmaması gerektiğini belirterek, “E-ticaret yöntemiyle sahte siteler ya da popüler platformların kopyaları üzerinden dolandırıcılık olayları artıyor. Bu siteler, tüketicilerin kredi kartı bilgilerini ve kimlik bilgilerini ele geçiriyor, hiçbir ürün göndermeden para alıyor. Dolandırıcılık durumunda tüketiciler mutlaka Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmalı. Ancak bu süreç genellikle uzun sürüyor ve mağduriyetlerin çözülmesi her zaman mümkün olmuyor” ifadelerini kullandı.
“Kara Cuma’da tüketim kültürü tuzağına düşüyoruz”
Kılıç, Kara Cuma gibi indirim dönemlerinin popüler kültürün bir tüketim tuzağına dönüştüğünü ifade ederek, reklamlar ve pazarlama yöntemleriyle tüketicilerin ihtiyaç dışı harcamalara yönlendirildiğini söyledi. Kılıç “Firmalar, reklamlarla ve pazarlama teknikleriyle tüketicilere aslında ihtiyaçları olmayan ürünleri satmaya çalışıyor. Kadınlar, çocuklar ve sosyal çevre gibi unsurlar bu süreçte tüketim arzusunu artırmak için kullanılıyor. Reklamlarla insanların istekleri körükleniyor ve firmalar bu sayede kârlarını artırıyor. Bu süreç, toplumun kültürel değerlerini hiçe sayarak israfı artırıyor” sözlerini kaydetti.
“Tüketiciler 14 gün içinde iade hakkını kullanmalı”
Mesafeli satışlarda tüketicilerin haklarına dikkat çeken Kılıç, ürün teslim edildikten sonra 14 gün içinde hiçbir gerekçe göstermeden iade hakkı olduğunu belirterek, “Ürün size ulaştıktan sonra, beğenmediğiniz takdirde hiçbir gerekçe göstermeden iade etme hakkınız var. Ancak bu bildirimi yazılı olarak yapmanız gerekiyor. Eğer firma bu talebi kabul etmezse, il veya ilçelerdeki Tüketici Hakem Heyetleri ’ne başvuru yapılabilir. Ancak bu başvuruların da belirli parasal sınırları var; bu sınırı aşan durumlarda tüketici arabulucusuna gitmek zorunda” dedi.
“Sürdürülebilir tüketim yerine israf teşvik ediliyor”
Tüketim kültürünün toplum üzerindeki olumsuz etkilerine de değinen Kılıç, firmaların tüketicileri israf odaklı bir sisteme sürüklediğini belirterek şunları söyledi:
“Firmalar, tüketicilere sürekli olarak yeni ürünler dayatarak gereksiz harcamalara neden oluyor. Örneğin teknolojik ürünlerde yazılımsal güncellemelerle cihazlar kullanılmaz hale getiriliyor ve tüketiciler yenisini almaya zorlanıyor. Bu, kaynak israfına yol açarken ekonomik zararları da beraberinde getiriyor.”