Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir yıl önce dillendirdiği “yeni sivil anayasa” hazırlanması çağrısı seçimlerden sonra hızla gündeme geldi. Fakat bazı ipuçları dışında hazırlanacak bu “yeni sivil anayasanın” hangi içeriklere sahip olacağı açıklanmadı. Ayrıca ortada üç anayasa önerisi var. Acaba kim hangi anayasayı istiyor?
Birinci anayasa önerisi: 6’lı masayı oluşturan CHP, İYİP, SP, GP, DEVA ve DP bir anayasa komisyonu kurdu ve aylar süren çalışmalardan sonra 70 maddelik bir anayasa taslağı üzerinde anlaştı. Bu taslak, ağırlıklı olarak güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçişi düzenliyor.
İkinci anayasa önerisi: AK Parti tarafından hazırlanan taslak. Bu taslakta aile tanımının değiştirilmesi ile “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin aksayan yönlerinin düzenlenmesi”nin yer alacağı ifade ediliyor.
Üçüncü anayasa önerisi: MHP’nin hazırladığı ve 100 maddeden oluşan metin. MHP’nin önerisinde üniter devlet, ilk 4 maddenin korunması, Türklük tanımının korunması, 100 vilayet, bin ilçe kurulmasının yer aldığını bizzat Genel Başkan Devlet Bahçeli açıkladı.
Yazımın başlığının “anayasa savaşlarına hazır mıyız? ” olmasına karar verirken neleri düşündüm? Bunu açıklamaya çalışayım.
Yeni Anayasa nasıl gündeme geldi?
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın seçimlerden önce Anayasanın değiştirilemez hükümlerini içeren ilk 4 maddesi ile Türklük tanımının yer aldığı Anayasanın 66. Maddesini tartışmaya açması milliyetçi ve Kemalist kesimlerin oldukça sert tepkisine yol açtı. Babacan’ın devamında “yeni bir anayasa için uzlaştığımız maddelerde iktidarla çalışırız” açıklaması tartışmaları bir kere daha alevlendirdi. Seçim sürecinde Hüda Par sözcülerinin de değiştirilemez ilk 4 maddeyi tartışmaya açması yine tepkileri beraberinde getirdi.
Seçim sonuçlarının yarattığı şok ve liderlik tartışmaları içinde kendi içine yönelen CHP’nin İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, “demokratiksiyi güvenceya alacak yeni bir anayasayı görüşmeye hazırız” açıklamasında bulundu. Toprak, açıklamasında parlamenter sistem şartına hiç değinmedi.
CHP’de liderlik tartışmaları arasında unutulan bu açıklamaya cevap Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu üyesi Mehmet Uçum’dan geldi. Uçum, ''Resmî dilin Türkçe, bayrağın ay yıldızlı al bayrak, millî marşın İstiklal Marşı, başkentin Ankara olduğu bir anayasa olacak." ifadesini kullandı, yeni anayasada başkanlık sisteminin korunacağını belirtti.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum, "Özgürlükçü Anayasa: Kişinin her türlü hak ve özgürlüklerinin hem bireysel hem kolektif yönleriyle eksiksiz yer aldığı, hak ve özgürlüklerin esas, sınırlamaların istisna olduğu anayasa." ifadelerini kullandı. Uçum, yeni anayasada doğrudan demokrasi yöntemlerinden bazılarının da olabileceğini sıraladı. Buna göre, plebisit, geri çağırma, sivil toplumun yasama sürecine katılımı ile yurttaş vetosu gibi yöntemler da anayasada yer alabilecek.
MHP’nin anayasa taslağı
Daha sonra MHP milletveikili Fethi Yıldız twitterda açıklama yaparak, yeni anayasada ilk dört madde ile Türklük tanımına vurgu yaptı. Yıldız’ın twitleri şöyle:
“Millî devleti parçalayan özerklik/federasyon yoktur!
Türkçeden başka bir dile resmiyet kazandırılması yoktur!
Türkçeden başka bir dilde eğitim yoktur
Türk’ün anayasasından ‘Türk’ün adını çıkarma girişimi yoktur!
Millî devleti parçalayan özerklik/federasyon yoktur!
Türkçeden başka bir dile resmiyet kazandırılması yoktur!
Türkçeden başka bir dilde eğitim yoktur
Türk’ün anayasasından ‘Türk’ün adını çıkarma girişimi yoktur!
Türk milletinin içinden ayrı bir ‘millet’ inşa etme girişimi yoktur!
Terör örgütüyle pazarlık, teröriste af, teröre taviz yoktur!
Paralel devlet yapılanmasına yer yoktur.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yeni dönemin ilk grup toplantısında, anayasa için “üniter devlet, Türklüğün tanımı ve Türk tipi başkanlık “ vurgusunu yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasası
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan de Azerbaycan dönüşü yeni anayasa için muhalefet partileriyle de görüşebileceklerini açıkladı. Erdoğan, gazetecilerin soruları üzerine şunları söyledi:
“Masa etrafındakilere (6’lı masa) bakıp konuşacak olursak, (destek) vermezler diye düşünüyorum. Ama bizim grubumuzun görevi nedir? Vereceklermiş gibi gidip kendileriyle görüşmektir. Arkadaşlarımıza ben görevi veririm, arkadaşlarımız grup başkanlarıyla veya başkan vekilleriyle görüşmelerini yaparlar. ‘Böyle bir anayasa değişikliği için ne dersiniz?’ diye sorarlar. Eğer böyle bir anayasa değişikliğine ‘evet’ derlerse biz de muhalefetle niçin anayasa değişikliğine gitmeyelim. Ki bunların içerisinde de en önemli maddemiz ailedir. Aile konusuna biz hassasiyetle eğiliyoruz. İki, Aile ve Gençlik Bankası çok çok önemli. Bu konuyu yine aynı şekilde kendilerine taşırız. Eğer buna olumlu yaklaşırlarsa bununla da ilgili adım atarız. Yani bunların bazıları anayasa değişikliği gerektirir, bazıları ise yasal düzenleme gerektirir. Ve şu anda anayasa değişikliği gerektiren konularda muhalefet bu işe ‘evet’ der mi sorusunun cevabına gelince, maalesef orada çok çok iyimser değiliz.”
Evet yeni anayasa teklifleri TBMM’nin gündemine gelecek ama hangisi? 6’lı masanın mı, MHP’nin mi, AK parti’nin mi? Bakalım anayasa savaşlarını kim kazanacak?
Bu arada 1982 Anayasası’nın ilk 4 maddesi hariç -ki onlar zaten değiştirilemez- hemen hemen bütün maddelerinin 1987 yılından başlayarak değiştirildiğini hatırlatalım. En fazla Anayasa değişikliğinin de AK Parti hükümetleri yaptı.
Milliyetçi ittifak başladı mı?
TBMM’nin çalışma hayatıyla ilgili ihtisas komisyonunun başkanlık seçiminde İYİP Milletvekillerinin CHP adayı yerine AK Partili eski MHP’li Vedat Bilgin’e destek vermişlerdi.
Bu desteğin başka komisyonlarda da devam ettiğini öğrendim. İYİP milletvekilleri, İçişleri Komisyonu başkanlığı seçiminde de AK Partili Süleyman Soylu’yu desteklemiş.
Bu destekler 15 Mayıs sabahı gündeme getirilen “milliyetçi ittifak” söylemlerini hatırlattı.