Cem evi ve cami kelimeleri, Arapça cem kökünden türeyen ve toplayan, bir araya getiren, birleştiren, manalarına gelen kelimelerdir. Ayrıca ibadet edilen mekân anlamında kullanılmaktadırlar. Bu kelimeleri daha iyi anlamak için mescit kelimesini incelemek gerekmektedir.
Mescit, Arapça anlamıyla secde etmek, eğilmek, saygı göstermek, baş eğmek, alnı yere koymak, övgüde bulunmak anlamına gelmektedir. Mescit kelimesi, secde edilen yer anlamına gelmektedir. Çoğulu ise “mesâcid”dir. Kur’an-ı Kerim’de hem tekil hem de çoğul şekliyle kullanılmaktadır. Mescit, İslâmiyet’te ibadet yeri, Allah’a secde edilen yer anlamına gelmektedir. Kur’ân-ı Kerim’de, hadislerde ve ilk İslâm kaynaklarında cami kelimesi kullanılmaz. Bunun yerine “mescid” kelimesi kullanılmaktadır.
İlk Cem Evi
İnanç tarihinde secde, ilk olarak Hz İbrahim tarından Kabe’de gerçekleşmiştir. İslam’ın ilk yıllarında Kabe putlarla dolu olduğundan, Mekkeli müşriklerin baskılarından dolayı Hz. Peygamber ve onun yolundan gidenler ibadetlerini gizli yapmak zorunda kalmışlardır. Hz. Peygamber Mescid-i Harâm içinde Safâ tepesinin eteklerinde bulunan ve ilk Müslümanlardan Erkam b. Ebü’l-Erkam el-Mahzûmî’ye ait olan bir evi kendilerine ibadet yeri belirlemiştir. Hz Peygamber burada ibadet etmiş, insanlar arasındaki sosyal meseleleri çözmüş, misafir ağırlamış ve İslam’ı burada insanlara tanıtmıştır. Darü’l-Erkâm denen bu cemaat evi aslında gizli bir cem evidir. Daha sonraları Mescid-i Nebevi denecek olan bu külliye, ilk kurulmuş resmi cem evinden başka bir şey değildir.
Ali Rıza Uğurlu, Aşk-ı Muhabbet eserinde Cem evinin işlevini şöyle açıklıyor:
- İbadethanedir. Edep-erkân meydanıdır.
- Sorgu-sual ve karar yeri olarak, dar meydanıdır.
- Semah yeri olarak “Kırklar Meydanı”dır.
- İkrar yeri olarak, er-bacı meydanıdır.
- Musahipliğin, yani ahret/yol kardeşliğinin kabul ve onay yeri olarak birlik meydanıdır.
- Ortak kararların alındığı meclis mekânıdır.
- Pirin isteklerini tebliğ ettiği ferman yeridir.
- Tasavvuf eğitiminin yapıldığı okuldur.
- Dualı lokmaların yenildiği aş evidir.
- Dertlere derman aranılan derman meydanıdır.
- Yer bulduğu mekân olarak sevgi meydanıdır.
- Yola uymayanların alınmadığı seçkinler meydanıdır.
- Hizmetlerin ortak yapıldığı himmet yeridir.
- Eline-diline-beline sahip olanların güven yeridir.
- “Ölmezden evvel ölmenin” yeridir.
- Yeniden doğum yeridir.
- Mevki ve makam ayrılığı olmayan eşitlik meydanıdır.
- Herkesin lokmaları ile katıldığı kara kazan yeridir.
- İrfan meclisidir.
- “Dört kitap ve kırk makamın anlamı Elif’tedir diyenler için insanlık mekânıdır.
- Gerçekler meydanıdır. Bu meydanda yalnızca “Gerçeğe Hû” vardır.
Cem evi, Alevi yurttaşları için ibadethane, dar meydanı (mahkeme), okul, aşevi, dini, sosyal, kültürel ve eğitim unsurlarının tamamını içinde barındıran hem ibadethane hem de sosyal bir mekan olarak tanımlayabiliriz.