Pandoranın kutusu açılıyor.
Ekrem İmamoğlu ağzındaki baklayı nihayet çıkarıyor.

 

CHP içinde beklediği desteği bulamayan ve ilçe kongrelerinde de bunu gören İmamoğlu, sonunda pes etti.

Değişim mottosuyla çıktığı genel başkanlık yolculuğuna şimdilik ara verecek.

*

Bugün Haliç Kongre Merkezi’nde yapacağı basın toplantısı ile İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olduğunu açıklayacak.

*

Böylece İmamoğlu’nun 28 Mayıs seçimlerinden sonra başlattığı  

“altı doldurulmamış kahramanlık hikayesi” son bulacak…

“Altı doldurulmamış” diyorum çünkü İmamoğlu, yaklaşık 2 aydır açık açık “CHP genel başkanlığına adayım” diyemedi.

“Değişim” dedi ancak, bu söylemi de havada kaldı.

İnternet sitesi kurdu, gizli zoom toplantıları yaptı, sıkıcı ve süslü cümlelerle dolu bir makale yazdı.

Ama bir lider edasıyla çıkıp, açık açık “ben varım” diyemedi.

*

Bu sıkıcı sürecin sonunda da kendi isteğiyle çıktığı ringde havlu attı.

Zamanlamanın genel başkanlık için yanlış olduğunu ve kaybedeceğini gördü.

Ve Tercihini İstanbul’dan yana yaptı.

İmamoğlu’nun bu kararında 2 etken büyük rol oynadı.

*

 

1’incisi Kılıçdaroğlu ile Ahlatlıbel de yaptığı görüşme.

Bu görüşmede Kılıçdaroğlu, İmamoğlu’na açık açık kararını ver, belediye başkanı adayı mısın değil misin, aday değilsen İstanbul’a başka bir ismi hazırlayacağım demiş.

Ve Kılıçdaroğlu’nun, Ekrem İmamoğlu’na  son sözü İstanbul’u değişim tartışmalarına harcatamam olmuş.

2’incisi ise İmamoğlu’nun CHP’nin ak saçlıları olarak bilinen Murat Karayalçın, Hikmet Çetin ve Altan Öymen ile yaptığı görüşme. Ve görüşmede aldığı İstanbul sensiz kazanılmaz mesajı.

SON SÖZ:

15 Ağustos 2023 tarihi belki de Ekrem İmamoğlu için siyasi hayatının miladı olacak. Bugün açıklayacağı karar belki de yıllar sonra herkese vay be dedirtecek.




 

***

KOMİKSİNİZ!!!



2-3 gündür bir hayli şaşkınım.
Ve bu gereksiz şaşkınlığım nedeniyle
Kendimi wikipedia’nın derin dehlizlerinde buldum.

Neden mi?
Çünkü araştırma yapıyorum
Mevzu hem basit hem de komik.
Hatta çok komik…
 

*


Konumuz;
TAMER KARADAĞLI VE YENİ GÖREVİ.



Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz hafta Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü görevine Tamer Karadağlı’yı atadı.

Ülkede kıyamet koptu.

*

Özellikle sanat ve siyaset camiasından öyle tepkiler geldi ki,
dedim herhalde bu bizim bildiğimiz Tamer Karadağlı değil.

Cumhurbaşkanı ya bir tesisatçıyı atadı bu göreve, ya da bir fırıncıyı…
Tepkilerin sebebi bundan olsa gerek dedim.


Sonra öğrendim ki durum hiç de öyle değilmiş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olarak atadığı isim
Türkiye’deki dizilerde oynayan, sinema filmlerinde boy gösteren, birçok film ve reklamda seslendirme yapan oyuncu, Tamer Karadağlı’ymış

Yani tepeden inme biri değilmiş
Sanat camiasının göbeğindeki isimlerden biriymiş.

*


Peki, öyle ise bu yaygara neden.
Kopartılan bu fırtına niye.

Adamın eğitim aldığı üniversite Bilkent.
Eğitim gördüğü bölüm Müzik ve Sahne Sanatları…

Mimarlık ya da tıp değil, mühendislik değil.

Basbayağı oyunculuk eğitimi almış. Mesleğini de hakkıyla yapmış.

Peki, gündemi meşgul eden bu rahatsızlık niye?

*

Bana kalırsa
mevzu sanat değil.

İşin içinde siyasi kokular var.

Birileri tarafından ipotek konulmuş bir alan

tiyatro, sanat ve müzik …

Ve o birileri kendilerinden olmayan birilerinin o alana girmesini istemiyorlar.

Üniversiteleri, konservatuvarları, sivil toplum kuruluşlarını ve sanatsal mecraları bizim tekelimizde diyorlar.

Sizler sanattan ne anlarsınız, sanat bizim işimiz diyorlar.

Siz camileri, şadırvanları mescitleri bilirsiniz diyorlar.
 

*
SON SÖZ:  Hiç kimse kusura bakmasın eğitimini müzik ve sahne sanatları üzerine almış. Türkiye’nin sayılı üniversitelerinden Bilkent’ten mezun olmuş, yurt dışında d eğitim görmüş, sayısız film ve dizi de oynamış birinin Devlet Tiyatroları Genel Müdürü olmasına itiraz edenlere sadece gülüyorum.

Şaka mısınız diyorum .