Prensesle evliliğin tablosunu daha önceki yazımda değerlendirmiştim. Peki evlendiğiniz kişi bir prensse neler olur?

Özellikle Anadolu kültüründe erkek çocuk, gücün, iktidarın sembolüdür. Hem erkek hem kadın için erkek çocuk sahibi olmak gurur kaynağıdır. Günümüzde de etkileri devam eden, birçok bölgede etkinliği süren bu inanç, erkek çocuklarını hayatları boyunca taşıyacakları kimliğin temelini oluşturmaktadır.

Kız çocuklarının aksine erkekler belirgin bir özgürlükle dünyaya gelir. Hareket ve tavırlarında, ilgilerinde, aile içindeki sorumluluklarında kız çocuklarına göre ayrıcalıklı bir tutumla yetiştirilirler. Ve bu ayrıcalıklar silsilesi kişilik gelişimi başta olmak üzere tüm sosyal hayatını etkiler.

Erkek çocuğa yoğun anlam yükleyen ailelerde çocuklarına karşı geliştirdikleri efendi/köle ilişkisi ileri zamanlarda çocuklarının evlilik hayatlarını da şekillendirmektedir.

Hayatın merkezinde olduğunu sanarak büyüyen prens, istekleri konusunda bencil, her istediğini hemen elde eden, mücadele etmeye ihtiyaç duymamış, eylemleri hakkında hesap vermeyen, bedel ödemeyen bir kişilik olarak hayatta yerini alır.

Bu tutumlar içinde büyümüş olmanın verdiği alışkanlıklarla evlilik hayatının da bunun bir devamı niteliğinde olmasını bekler. 

"Konsantre erkek" toplumsal gücünü cinsel olarakta kanıtlamak için evlenip çocuk sahibi olmak ister. Prensler için evlilik ilişkisi statü kazanımıdır. 

Bir prens evlendiğinde, eşinin annesinin devamı olmasını ister. Onu yerlere göklere sığdıramayan, her hareketini destekleyen, hatalarını görmezden gelen, sorumluluk yüklemeyen, eleştirmeyen, beklentisiz bir kadın ister, tıpkı annesi gibi.

Prensle evli kadın için evlilik, tek kişilik performansa benzer. Çünkü sağlıklı bir evlilikte bulunması gereken karşılıklı ilgi, arkadaşlık, paylaşım neredeyse yoktur.

Ailesini evliliğinden ayrıştıramadığı için de çoğunlukla geniş aile yaşam şeklini benimserler. Yani bir prensle evli olmak demek,prensin tüm ailesiyle evli olmak demektir.

Prens anneleri için hiçbir kadın oğluna "layık" değildir. Bu nedenle prensin karısı asla saygı görmez, ciddiye alınmaz.

Prenslerin eşleri, prensin çiftleşip üreyeceği bir kişidir. Bundan fazlasını beklemek neredeyse imkânsızdır.

Prensin normal bir insan olduğunu anlaması, evlilik ve eşiyle olan ilişkisini sağlıklı bir çerçeveye oturtması kolay değildir. Hem güçlü gelenek/görenekler hem de ailenin beklentileri bunu zorlaştırır.

Prensler sağlıklı ve mutlu bir evlilik sürdürmek için ailelerinden uzakta bir hayat kurmalıdır. Hatta mümkünse evlenmeden önce bir müddet kendi başlarına yaşamalıdır.

Bir ilişki yürütmek için çaba sarf etmek gerektiğini, hata yapıldığında telâfi etmek gerektiğini, ilişki içerisinde değer görmek, değer vermek dengesini kavramalı, kendi işlerini destek almadan yapabileceğini öğrenmeleri gerekir.

Her çocuk değerlidir, biriciktir. Anne ve babaların çocuk yetiştirirken bu ayrıcalıkları çocuğun kaliteli ve sağlıklı bir hayat kurması, mutlu bir aile kurabilecek duruma gelmesi için kullanmaları en iyisi olacaktır…