Birlikte yürümek üzere yola çıkılan hayat yolunda, evlilik önemli bir adımdır. Tercihler yapılırken kadın ve erkek olarak doğuştan gelen dürtüler belirleyicidir. Kadın için belirleyici dürtü, çocuklarına bakabilecek potansiyeli olan erkek eş, erkekler için de sağlıklı çocuk doğurabilecek kadındır. İnsanın eş seçiminde en ilkel ve temel dürtüler bunlardır.

İlkel dürtülerin harekete geçirmesiyle eş seçiminin temeli atılır fakat tek başına bu iki dürtü, mutluluk ve huzuru sağlamayacaktır. Çünkü hayat bir çok faktörü içinde barındıran oldukça karmaşık bir yapıdır.

Eş seçimi yapılırken ve evlilik gerçekleşene kadar geçen sürede birçok insan, evlilik ve ideal ilişki beklentilerini açıkça ifade etmez. Bundan dolayı da evlilik başladıktan sonra idealler çatışmaya ve huzursuz bir ortam oluşmaya başlar. İdeallerin uyuşmaması hatta çakışması ise bir ilişki için oldukça yıpratıcı bir süreci beraberinde getirecektir.

Çoğu insanın evlenirken atladığı en önemli konu "değiştirmek" inancının mutsuzluk getireceğidir. Evlenilen insanın değiştirilmesi gerektiğine inanılan özellik ve huyları,  "evlendikten sonra düzeltirim" "ben onu yontarım" düşüncesiyle yola çıkmak faciayla sonuçlanacaktır. Kimse kimseyi değiştirmek için yola çıkmamalıdır. Bu durum hem karşıdaki insana saygısızlık hem de ilişkinin huzursuz ve mutsuz olmasına neden olacaktır.

Uzun yıllar beraber zaman geçiren çiftler zaman içerisinde birbirine benzemeye başlar. İnsanlar zaman içerisinde birbirini tanıdıkça evrilir, esner, dönüşür ve değişir. Bu oldukça normal ve sağlıklıdır. Bu değişim ve dönüşümü, dayatma olarak ortaya koymak, zamana bırakmak yerine hemen istemek, çatışmayı da beraberinde getirecektir.

Her insanın dünyasında ideal bir ilişki ve ideal evlilik şablonu muhakkak vardır. Bu idealleri evlilik öncesinde konuşmak, fikir alışverişinde bulunmak, geliştirmek, sentez oluşturmak, evlilikte çatışmalar yaşanmasına engel olacaktır.

İdeallerin uyuşmadığı, çatıştığı bir ilişkiyi sürdürmek, bile bile lades demektir.

Evlilik, sadece hayallerde ki gelinliği giymek, masalsı düğün, şatafattan, üremekten ibaret değildir. Topluma şekil verecek insanlar yetiştirmek, aile olabilmek, güçlenmek, büyümek demektir evlilik. Bu anlayış ve sorumlulukla yola çıkmak, evliliğin itibarını güçlendirecek, sağlıklı toplumun temellerini oluşturacaktır.

O halde konuşmanın tam zamanı.