Kartalkaya’nın beyaz örtüsüne o gün kara bir duman sindi. Gökyüzü, ihmallerin ve açgözlülüğün ağır bedeliyle karardı. Alevlerin öfkesi zirveleri utandırırken, çığlıklar dağların sessizliğini delip insanlığın vicdanına işledi. 78 can, hatalarla örülmüş bir düzenin kurbanı oldu.
Bolu Kartalkaya’da yaşanan facia yalnızca bireysel ihmallerle değil, sistemsel eksikliklerle açıklanabilecek bir faciadır. Yangın güvenliği konusunda yürürlükte olan mevzuatın doğru uygulanıp uygulanmadığı ve yetki sınırlarının net bir şekilde belirlenip belirlenmediği soruları, bu facianın ardında yatan gerçeği aydınlatmak için elzemdir.
Mevzuatın Gösterdikleri ve Sorumluluk Alanları
Söz konusu otel, 1998 yılında faaliyete geçmiş ve turizm bölgesinde, belediye veya mücavir alan sınırları dışında yer almaktadır. Bu kapsamda, yangın güvenliği denetim sorumluluğu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na aittir. İlgili mevzuat bu sorumluluğu açıkça ortaya koymaktadır:
•Turizm Tesislerinin Niteliklerine İlişkin Yönetmelik’in Geçici 1. maddesinin 3. fıkrası, 7 Aralık 2004 tarihinden önce turizm işletme belgesi almış tesislerin, yangın önlemlerinin yeterliliğine dair uygunluk yazısı alarak 30 Nisan 2024 tarihine kadar Bakanlığa sunmalarını zorunlu kılmaktadır. Bu şartın yerine getirilmemesi durumunda tesisin işletme belgesi iptal edilir.
•İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik’in 5. maddesinin 3. fıkrası, turizm işletme belgeli tesislerin yalnızca Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından denetleneceğini belirtmektedir.
•Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik’in 131. maddesi, özel yapı, bina ve tesislerin yangın güvenliği denetiminin, mahalli itfaiye teşkilatı ve ilgili bakanlıklar tarafından yapılabileceğini düzenlemektedir. Ancak, Belediye İtfaiye Yönetmeliği’nin Ek 1. maddesi, itfaiye teşkilatlarının denetim yapabilmesi için ilgili kurum veya yetkili idareden talep gelmesini şart koşmaktadır.
•Turizm Yatırım, İşletme ve Kuruluşlarının Denetimi Hakkında Yönetmelik’in 18. maddesi ise, belgeli turizm işletmelerinin denetim yetkisinin Bakanlığa ait olduğunu açıkça ifade etmektedir.
Tüm bu düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, yangın güvenliği ve denetim sorumluluğunun açık bir şekilde Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait olduğu görülmektedir. İtfaiye teşkilatlarının herhangi bir denetim gerçekleştirebilmesi için ilgili kurum veya başvuru sahibinden talep gelmesi gerekmektedir.
Bu trajedi, yalnızca teknik bir yangın güvenliği eksikliğinin ötesinde, ciddi yönetimsel sorumlulukların ve işleyen denetim mekanizmalarının sorgulanmasını zorunlu kılan derin bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. İhmallerle örülen bu korkunç zincir, yalnızca 79 masum canı değil, toplumun vicdanında derin yaralar açmış ve güven duygusunu derinden sarsmıştır. Kartalkaya’nın serin dağ rüzgarları dahi, bu ihmalkarlığın sebep olduğu yıkımın bıraktığı derin izleri silemeyecek, yaşanan kayıpların acısını hafifletmeyecektir. Bu felaket, sorumluluklarını yerine getirmeyenlerin vicdanlarında bir utanç vesikası olarak kalacaktır.
Adaletin sağlanması, yalnızca sorumluların belirlenmesi ve cezalandırılmasıyla sınırlı kalmamalıdır. Aynı zamanda, benzer trajedilerin bir daha yaşanmaması için sistemli, etkili ve sürdürülebilir önlemler alınması şarttır. Bu yangın, geçmişte yapılan hatalardan ziyade geleceği güvence altına alacak bir ders niteliğinde olmalıdır. Toplum olarak, bu dersi hayata geçirmek ve her türlü ihmalin önüne geçmek, hepimizin ortak sorumluluğudur.