Hayat boyu sürmesi dileğiyle atılan imzalar… Ne kadar heyecan verici ve romantik.  Tüm gözlerin gelin ve damadın üzerinde olduğu o anlar…

Kutlamalar biter ve gerçek hayata dönüş başlar. Ve aylar süren düğün, evlilik koşturması bitmiştir. Şimdi geriye tüm bu hazırlıkların maddi/manevi yükleriyle yüzleşme zamanıdır.

Düğün hazırlıkları sırasında yaşanan ailevi çatışmalar, kalp kırgınlıkları, "senin annen bunu dedi", "senin da teyzen bunu yaptı" lar, her şeyin en güzeli olsun, bir defa evleniyorum düşüncesinin bıraktığı ağır borç listesi.

Peki mutluluk neydi?

Belki de hayatının en az üç yılını borç ödemek için çabalayarak geçecek. Bununla birlikte yeni bir aile kurmanın, aile olmanın sorumluluklarını öğrenmenin, kısacası olgunlaşmanın da yolculuğu başlamıştır. Yetiştiğiniz aileden ve kültürden tamamen farklı bir ortamda yetişmiş bir insanla aynı evi aynı hayatı paylaşmayı öğrenmek gerekecektir.

Tüm bu mücadeleler özellikle erken yaşta evlenen bireyler için ayrıca zorlayıcı olabilmektedir.

Evlilik için atılan bu adımlar, hayatı zorlaştırmak için değil, güzelleştirmek, bireyi ileri bir seviyeye taşımak için kullanılsa keşke.

Mesela, gençler daha az masrafla evlenseler. Borç ve maddi sorunlar kişide ağır bir stres oluşturur. Stres, gerginlik ve tahammülsüzlüğü beraberinde getirir. Stres altında sağlıklı iletişim sağlamak zordur. Huzurunu kaybetmiş bireyler uzun vadede mutsuz olur.

Mesela, evlenirken gösteriş ve kıyaslamalardan uzak durulsa? Her zaman daha iyi maddi koşullarda yaşayanlar olacaktır. Sürekli kendinizi başkalarıyla karşılaştırmak, yetersizlik ve değersizlik duygularını ortaya çıkaracaktır. Değersizlik duygusu da mutsuzluğu ve öfkeyi ortaya çıkarır.

Mesela sosyal medyaya yansıyan ve yarış haline gelen çiftlerden uzak mı durulsa? Yapılan paylaşımlara sürekli maruz kalmak evliliğinizi ve ilişkinizi yetersiz görmenize neden olacaktır. Onlar ne kadar eğleniyor, onlar sürekli tatile gidiyor, onun eşi pahalı hediyeler alıyor, onların evi ne kadar lüks… Tüm bu karşılaştırmalar evliliğinize ve eşinize olan saygınızı azaltacak ve mutsuz edecektir.

Şimdi size bir önerim olacak… Hadi kendi gerçekliğimizi yaşayalım. Karşılaştırmadan, gerçek dışı beklentilere girmeden, sırtımıza ağır yükler bindirmeden. Sadece size özel, sizin bildiğiniz anılar biriktirmek mesela.

Evlilik bir kişinin var olan gücünü, hayat arkadaşıyla arttırabilmesidir.  Diğer tüm zorunluluklar sırta yüklenen kum çuvalıdır.

Hadi yüklerimizden kurtulalım..