2016 Yılında kırk yıllık tuzağın son adımı atılıyordu. Fethullah Gülen Terör Örgütü ülkeyi ele geçirmek için sinsi planı devreye sokmuş, devlet kurumları içerisine yerleştirdiği mensupları tarafından darbe saati bekleniyordu. Sonuç itibariyle yaşananlara hepimiz şahitlik ettik.
Darbe girişiminden hemen sonra FETÖ ele başının ‘beddua’sı medyada günlerce yer aldı. Hatırlayın, kim darbe yaptıysa evleri yansın diyordu.
Binlerce yaralının, yüzlerce şehidin emaneti ile sokaklara taşıp günlerce vatan nöbeti tutmaya başladık.
2016 yılı hepimiz için büyük bir imtihana dönüştü. Ülkesini satanlar, kendilerini satın alan sahiplerine sağındı. Kullanılıp bir tarafa atılanlar mağduruz demeye başladı. Klasik tabirle örgütün en üst düzeyleri kaçarken, örgütün en alt kesiminde olanlar ya tutuklandı veya itirafçı oldu.
Bütün bu olaylar yaşanırken siyasi mecralarda garip sesler duymaya başladık. ‘Planlanmış darbe’ cümleleri ile ön plana çıkanlar uzun bir süre darbe demekten imtina etti.
Planlı darbe yalanı ile cümle kuran, sonrasında da Ak Parti’nin trol ordusu olduğunu, darbenin aslında bir hükümet projesi olduğunu vurgulayanlar da oldu. Şimdi ‘kontrollü darbe’ söylemlerinde bulunanlar, birazdan okuyacağınız itiraflardan sonra, akan kanlardan mesul tuttukları devletine karşı hicap duyacaklar mı acaba ? Hiç sanmam !
Birkaç gün önce twitter’ da yaptığı itiraf ve ifşa açıklamalarıyla gündeme gelen Fetullah elebaşının yeğeni Ebu Seleme Gülen’in mesajının ne olduğunu anlamaya çalışırken, youtube üzerinden katıldığı bir programda kan donduran itirafları, ne denli bir tehditle karşı karşıya olduğumuzu gözler önüne serdi.
15 temmuz 2016’da başarısız oldukları darbe girişiminin öncesinde, amcası Fetullah Gülen’ den icazet alarak ‘abilerinin’ hazırladıkları darbe planının perde arkasındakilerini açıklayan Ebu Seleme’ nin itirafları karşısında gerçekten kanınız donacak !
Twitter’ da, örgütün gerçek yüzünü ifşa eden yeğen Ebu Seleme Gülen’in paylaşımlarına dikkat kesildik.
‘Fetullah Gülen’i bulunduğu kamptan kaçırdılar’ paylaşımı ile neler kastettiğini uzun bir süre algılayamasak da, Youtube üzerinden yaptığı açıklamalar bugüne kadar sorulan bütün sorulara cevap vermesine sebep oldu.
FETÖ elebaşının yeğeni Ebu Seleme Gülen, medya tasarım noktasında uzun yıllar örgüte işler yapmış, kendisini sanatçı olarak tanımlayan biri. Darbenin adeta birçok kodlarını özetleyen bu paylaşımlar önemli olmakla birlikte, büyük mesajlar barındırıyor.
Darbeyi örgütün planladığını, ancak olay anından itibaren inkar edilmiş olmasına anlam veremediğini ve 15 Temmuz’un sonuçlarından dolayı vicdanını susturamadığı için psikolojisinin bozulduğunu açıklayan Ebu Seleme, katıldığı programda kendisi için hasta dediklerini, hatta akıl yoksunluğu yaşadığına dair ihbarlar neticesinde Amerika’da hastaneye yatırıldığını dile getirerek, yatırıldığı hastanede bulunan doktorların dahi FETÖ akademisine katıldıklarının da altını çiziyor.
‘Günlerce kâğıttan çatal- kaşıklarla bana yemek verdiler’ cümlesi örgütün menfaat ve çıkar odağındaki konumunu anlamamıza yetiyor.
Bütün bunları yaşamasındaki tek sebebin Türkiye’ye dönmek olduğunu söyleyen Gülen, Türkiye’de anlatacaklarım yüzünden ailem tarafından başıma bunlar geldi demeyi de ihmal etmiyor.
Biliyorsunuz ki FETÖ örgütü uzun yıllar Adil Öksüz ile bir bağlarının olmadığını ve tanımadığını vurguluyordu. Ebu Seleme Gülen yapmış olduğu paylaşımlarda Öksüz için, ‘’çocukluğundan bu yana örgütün içinde olan, örgütün mahrem katı dedikleri beşinci kattan inmeyen biridir’’ açıklamalarında bulunuyor.
Ve devam ediyor, Adil Öksüz’ün 17 Temmuz’da FETÖ elebaşının onaylayacağı bir oyun yapmasını kendisinden istediğini söylüyor. Spesifik tarihlere dikkat ediniz lütfen, 17 Temmuz tarihi, darbeden hemen sonraki günler.
Bilgisayar oyunları hazırlamakla ünlü olan Ebu Seleme, Adil Öksüz’ün kendisinden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı, ‘20 yıl dahi geçse çocukların hafızasından silinmeyecek’ bir PlayStation oyunu ile şeytan figüründe çizmesini, sonrasında ağzından zift ve dışkı akacağı, Hitler’i andıran bir silüete dönüştürmesini istediğini açıkladı !
Darbenin başındaki adamlardan biri olan Adil Öksüz, darbeyi başaracaklarına o kadar inanıyordu ki 17 Temmuz’da bu oyunun FETÖ tarafından onaylanacağını ve 20 Milyon Dolar olan bütçesinin hemen ödeneceğini söylediğini de hatırlatıyor.
Buraya kadar her şey sanki FETÖ elebaşından habersizmiş gibi görünse de yapılacak olan oyunu Fetullah Gülen’e sunduklarında, Bizzat FETÖ elebaşının, Tayyip Erdoğan’ı şeytanlaştıran oyuna onay vererek yeğeninin kulağına, Türkiye’de bir şeyler yapıldığını, kurumların kendilerine geçeceğini, yakın zamanda kendilerinin Türkiye’de önemli kurumların başında olacağını fısıldadığını da özellikle vurguluyor.
Beddua seansları düzenleyerek, ağzını köpürte köpürte yeminler eden FETÖ elebaşının bizzat yeğenine yaptırdığı ve onay verdiği oyunlara dikkat kesilmenizi rica ediyorum.
Yukarıda da bahsettiğim gibi bunlardan en büyüğünün adı ‘ZİFT’ ! Yani Cumhurbaşkanını hafızalara korkunç bir varlık olarak kazımaları (cumhurbaşkanımız için benzettikleri tanımları yazmaya hicap duyduğumdan yumuşatarak aktarıyorum).
Oyunlar bununla da kalmıyor, hem İyi Parti’nin oylarını arttırmak, hem de itibar suikasti için bir kadına dahi adice muamelede bulunabiliyorlar algısı oluşturarak Ak Partiyi itibarsızlaştırmak ve ne denli seviyesiz olduklarını düşündürmek adına ‘Meral’i Gıdıkla’ adıyla yaptıkları iğrenç oyundan da bahsediyor. Bunun üzerine, bu oyunu yapmanızdaki gaye neydi sorusunu soran ve hayretlerini gizleyemeyen sunucu bu şoku üzerimden atmam için bir ara vermem gerekiyor demekten de beri durmuyor.
‘’Meral Akşener’i mağdur göstererek, halk tarafından bu kadarı da yapılmaz dedirterek hem Ak Partililer için seviyesiz, troller iş başında denilsin ve muhalifler tahrik olsun ve Ak Partililerin iğrenç insanlar olduğunu düşündürmek ve tabandaki bir kısmı İyi Partiye geçirmek istedik ve bunu da Ak Parti uzantıları üzerinden paylaştık’’ diyor.
Tüm bu anlatılanlar karşısında videoyu birlikte izlediğim arkadaşım hayretlerini gizleyemeden ‘bunlar şeytanın pabucunu dama atar, bu kimin aklına gelebilir ki’ diyerek şaşkınlığını gizleyemedi.
En iğrenç yanı da bir kadın üzerinden bu arsız, adice içerikleri olan, oyun esnasında tokat attığınızda çığlık atan, kızdırdığınızda el kol işaretleri ile küfürler eden bu videoların bizzat ‘Fetullah Gülen Hoca Efendi’ dedikleri şahıs tarafından onaylanmış olması.
Ve devam ediyor… Türkçe olimpiyatlarında birlikte görev yaptığı ‘abiler’ dediği insanların darbeden hemen önce tek tek ortadan kaybolduklarını vurgulayan Ebu Seleme Gülen, Amerika’ya geldiğimde o abilerin hepsinin burada olduklarını, buraya yerleştiklerini gördüm demesi de darbenin plan aşamasını anlamamıza yetiyor.
Peki Uzun bir aradan sonra bu paylaşımları yapmak, özellikle bu tarz ifşalarda bulunmak ne anlama geliyor. Şeytanın bile aklına gelmeyecek tuzaklar kuran bu kişiler bu paylaşımlar ile neyi hedefliyor?
Tüm bu itiraflar da planın bir parçası mı, ya da artık gidecekleri yer mi kalmadı ? Türkiye’ye dönüş için bir zemin hazırlığı içerisinde olmaları da muhtemel…
Şunun altını özellikle çizmek istiyorum; bu paylaşımları önemli bir ön alma olarak görmekteyim. Hatta ve hatta siz bu yazıları okurken FETÖ elebaşının Amerika tarafından Türkiye’ye iadesi bile söz konusu olabilir.
Son olarak vurgulamadan geçemeyeceğim, FETÖ örgütü 40 yıldan bu yana sürdüğü tarlayı hasat ederken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın orağına takıldı. O orak bu başları biçmeseydi, bugün İran’ın yaşadığını yaşayacak, FETÖ elebaşını şarkılarla, türkülerle havalimanlarında karşılayacaklardı.
Özetle yazımın başlığında olduğu gibi ‘’ZİFT’’ karası kirliliğin ortaya saçıldığı, Amerika’da bulunan FETÖ kampında FETÖ iade edilse bile post kavgasının cağ kebabı eşliğinde devam edeceğini görebiliyoruz.
Peki size bir soru? İçlerinden birinin Cağ Kebaba zehir katmasıyla FETÖ dosyası kapanır mı sizce?