Uzun bir maraton koştular. Siyasi söylemlerde seviyeyi koruyamayanlar ile duruşunu bozmayanları seyretti Türkiye.

Avrupa’nın destekleriyle meydana çıkanlar kaybetti.

Terör örgütlerinin uzantısı olan partilere sırtlarını yaslayanlar kaybetti.

Yüzyılın partisi olup bütün milletvekillerini kendisi gibi düşünmeyenlere veren CHP, kaybetti.

En gelişmiş trol ağları ile sosyal medyayı kontrolleri altına almaya çalışanlar kaybetti.

Algı işini iyi bilen fenomenler kaybetti.

Bu adayla kazanamayız diyerek masadan kalkmasıyla kazanan ve tekrarında masaya dönmek zorunda kalan İYİ Parti, yüzde on beş olması beklenen oy oranını alamadı ve kaybedenler grubuna adını yazdırdı.

Yıllar önce Refah Partisi ile birlikte olan DSP bu seçimde de Ak Parti ile kazanan oldu.

Her şey maddi kazanç ise manen kaybeden, madden kazanan, millet ittifakı liderlerinin duymak istediğini satan anket firmaları kaybetti.

Peki, kazananlar kimlerdi?

Öncelikle Millet ve Milli İrade kazandı diyerek sözlerime başlamak istiyorum.

Sandığa gittiğimde, üç hilali gördüğümde dayanamıyorum diyen MHP ve MHP seçmeni kazandı.

Ben size Müslümanların iktidarını engellettim dedirtmem diyen Yeniden Refah Partisi kazandı.

Bizim Türkiye bayrağı ile sorunumuz yok diyen Huda Par kazandı.

Oranları dahi olmayan ama CHP’nin en önemli saflarında yer alan, Gelecek Partisi kazandı.

Tabanımı CHP’ye oy vermeye ikna edemem diyen Deva Partisi kazandı.

Emniyet teşkilatının, eğitim camiasının desteğini alan Ata ittifakının adayı Sinan Ogan kazandı.

Bu masanın kazansa bile ülkeyi yönetemeyeceğini düşünen gerçek CHP’liler kazandı.

Şimdi özetle geçtiğimiz hususları biraz açmakta fayda görüyorum.

CHP, seçmenine çok büyük bir ihanet yaptı. Yüz yıllık parti, adeta içten içe bölünmeye gidecek.

Milletvekili dağılımında en önemli il ve ilçeleri Ak Parti’den ayrılan, Milli Görüşün temsilcisi olduğunu iddia eden partilerin milletvekillerine bırakan CHP, bu hareketi ile CHP’ye gönülden bağlı olan insanları kırmış oldu.

Yarın CHP sayesinde meclise gidecek olan milletvekilleri, altı ok resminden dahi rahatsız olmayacaklar mı?

Bir zamanlar Atatürk’ün fotoğrafını duvarlarından indirenler gibi benzer haberlerin çıkmayacağına garanti verile bilir mi?

Bu durumu büyük bir ihanet olarak gören hakiki CHP taraftarları, Kemal Kılıçdaroğlu’na gereken tavrı koymuş oldu.

Bunun yanında, Memleket Partisi’nin söylemleri karşılık bulmuş, bu adaylarla kazanamazsınız diyen Muharrem İnce’ye CHP seçmeni bu vakitten sonra sahip çıkar mı? Çıkmaz mı? Bunu yaşayarak göreceğiz.

Seçimde güvenlik güçlerinin, eğitim camiasının oylarını alan Sinan Oğan her ne kadar ikinci turun belirleyici partisi gibi görünse de MHP ve İyi Parti’den almış olduğu tepki oylarını yabana atmamak gerekiyor.

Sinan Oğan bu durumu bildiği için terör örgütleri ile arasına mesafe koyan partiden yana tavır takınması bekleniyor.

Bu tavır Sinan Oğan tarafından iyi yönetilirse beklenen sonuç ona da fayda sağlamış olacak.

Ak Parti’nin meclis çoğunluğunu almış olması, seçmenin parlamenter sistemi istemediği sonucu çıkarıyor. Bu da ben başbakan olacağım diyen Meral Akşener’in arzu etmediği bir durum. Görünen o ki seçmen de Meral Akşener’i başbakan olarak görmek istemiyor.

Yine Ak Parti’nin meclis çoğunluğunu alması ile birlikte istikrar ve milli irade beklentisinin hat safhada olduğu anlamı ortaya çıktı.

2023 seçimlerinde sosyal medyayı çok iyi kullanan Millet ittifakı, sonuçları görmekle birlikte sosyal medya algısının sandığa yansımadığını da görmüş oldu.

Bunun yanında para ile anket yapan anket firmalarının da, sosyal medya algıları gibi bir enkaz oluşturduğu apaçık ortaya saçılmış oldu.

2023 seçimlerinin ikinci tura kalması ile birlikte Sinan Ogan taraftarlarının milliyetçi ve muhafazakâr seçmeninin, terör ile mesafeli olmayan ittifaklar ile birlikte olmayacağını görmek mümkün.

Bu durum Sinan Ogan’ın kendisine oy veren seçmenini iyi dinlemesi gerektiği anlamını taşıyor.

Başından beri şunu net bir şekilde dile getirmiştim. Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olduğu yıllarda, PKK ile arasına mesafe koyamayan Ak Parti, o dönemlerde büyük bir yenilgi almış, seçimlerin tekrarı ile birlikte gereken tespitin yapılması ile terör uzantılı partilere mesafe koymuştu.

Bu durum Ak Parti’nin tekrarlanan seçimde ipi göğüslemesine sebep olmuştu.

Bu durumdan şunu çıkarmamız gerekiyor; PKK veya terör örgütlerine kim yaklaşırsa yaklaşsın, milli iradenin, milletin iradesinin hışmına uğrayacağı kesin ve katidir.

Ak Parti’nin geçmişte tecrübe ettiği durumdan ders çıkarmayan CHP, terör destekçisi partiler ile gizli görüşmeler yapsa dahi, bu durum seçmenin dikkatinden kaçmamış, seçmen bu durumu net bir şekilde sandığa yansıtmıştır.

Sonuç itibariyle yapılması muhtemel olan ikinci turda meclis çoğunluğunu elinde bulunduran Recep Tayyip Erdoğan üç puanlık bir farkla yarışa önde başlayacaktır. Anlaşılıyor ki halkın iradesi, dayatılan iradeden yana değil, özgür iradesinin gereğini yapmıştır. 

 Bu durum Recep Tayyip Erdoğan’ın ikinci turda en az yüzde 52,5 ile cumhurbaşkanı olacağı anlamına gelmektedir.