Elips Haber’e konuşan Hemşire Nazife Kahraman, kadınlarda üreme sağlığı ve erken yaşta gebeliklerin riskleri üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Kadın sağlığıyla ilgili doğru bilgilendirme ve eğitimlerin yetersiz olduğunu vurgulayan Kahraman, kadınların üreme sağlığı konusunda bilinçlenmesi gerektiğini belirtti. Özellikle erken yaşta yapılan evlilikler ve gebeliklerin hem anne hem de bebek için ciddi riskler taşıdığını ifade etti.

“Kadınlarda üreme sağlığı sadece çocuk sahibi olamamakla ilgili değil”

Kadınlarda üreme bozukluğu denildiğinde ilk akla gelen durumun genellikle çocuk sahibi olamama olduğunu belirten Hemşire Nazife Kahraman, üreme sağlığının daha geniş alanda ele alınması gerektiğini kaydetti. Kahraman, “Kadınlarda üreme bozukluğu dediğimizde genelde ilk akla gelen şey çocuk sahibi olamamak oluyor. Ancak bunun dışında genç kızlarımızda kıllanma, adet düzensizlikleri gibi birçok sorun da var. Bu gibi durumlarda kadın doğuma başvurup hormon tedavisi almak gerekebiliyor” ifadelerini kullandı.

“On sekiz yaş altı gebelikler sağlık açısından büyük riskler taşıyor”

Erken yaşta yapılan evliliklerin ve on sekiz yaş altı gebeliklerin kadın sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini anlatan Kahraman, bu durumun hem anne hem de bebeğin sağlığını ciddi anlamda tehlikeye atabileceğini ifade etti. Kahraman, “On sekiz yaşına kadar vücudun gelişimi tamamlanmadığı için erken yaşta gebelikler riskli doğumlara neden olabiliyor. Hem fiziksel hem de psikolojik olarak genç kızlarımız bu sürece hazır değil. Maalesef ülkemizde on sekiz yaş altı evlilikler ve gebelikler çok sık görülüyor” şeklinde konuştu.

“Eğitimler, sağlıklı bir üreme süreci için hayati önem taşıyor”

Kahraman, kadınların sağlıklı bir üreme süreci geçirebilmeleri için eğitimlerin zorunlu olduğunu belirterek bu eğitimlerin Sağlıklı Hayat Merkezleri’nde ücretsiz olarak verildiğini söyledi. Kahraman, “Kadınlarımızın üreme sağlığı konusunda bilinçlenmesi için eğitimler şart. Sağlıklı Hayat Merkezleri’nde düzenlediğimiz eğitimlerle, okullarda cinsel sağlık ve üreme sağlığı konularında farkındalık yaratmaya çalışıyoruz. Ayrıca gebelik sürecinde beslenme ve fiziksel aktivite gibi konularda da rehberlik ediyoruz. Gebe sınıflarımız var ve anne adaylarını doğum sonuna kadar takip ediyoruz” dedi.

Antibiyotikten 45 saniyede bir insan hayatını kaybediyor Antibiyotikten 45 saniyede bir insan hayatını kaybediyor

Korunma yöntemlerinde karar kadınlara ait olmalı”

Doğum sonrası korunma yöntemleriyle ilgili verilen danışmanlık hizmetlerine de değinen Kahraman, bu süreçte kadınların kendi tercihlerine göre hareket etmeleri gerektiğini vurgulayarak, “Doğum sonrası korunma yöntemleri konusunda danışmanlık hizmeti veriyoruz. Bütün yöntemleri anlattıktan sonra kadınların kendi tercihlerine göre karar vermesini sağlıyoruz. Eşiyle birlikte karar vermek isteyenler de oluyor. Biz bir yöntem tavsiye etmiyoruz, yalnızca bilgilendiriyoruz” ifadelerini kullandı.

“Sağlıklı Hayat Merkezleri’nde her şey ücretsiz”

Kahraman, Sağlıklı Hayat Merkezleri’nde verilen hizmetlerin tamamen ücretsiz olduğunu ve bu konuda halkın yeterince bilgilendirilmediğini belirterek,  “Sağlıklı Hayat Merkezleri’nde aile planlaması malzemeleri ve korunma yöntemleri tamamen ücretsiz olarak sunuluyor. Aynı zamanda diyetisyen, sosyal hizmet uzmanı ve madde bağımlılığı gibi farklı konularda da destek sağlıyoruz. Ancak ne yazık ki, birçok insan bu hizmetlerin ücretsiz olduğunun farkında değil” dedi.

Muhabir: Ateş Çatıkkaş