Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Ercan Kaya, skolyoz hakkında önemli bilgiler paylaştı. Omurganın anormal eğriliği olarak tanımlanan skolyozun, en yaygın türünün "Adölesan İdiopatik Skolyoz (AIS)" olduğunu belirten Dr. Kaya, bu rahatsızlığın özellikle 10 ila 18 yaş arasındaki bireylerde görüldüğünü ifade etti. Hızlı büyüme sürecinde omurganın dengesini korumakta zorlanmasının, eğriliğin ilerlemesine neden olabileceğini söyledi.
Skolyozun kesin nedeni tam olarak bilinmese de, genetik faktörlerin önemli bir etken olduğu düşünülüyor. Dr. Kaya, ailesinde skolyoz geçmişi olan bireylerin bu hastalığa yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu dile getirdi. Bunun yanı sıra, hormonal değişiklikler, sinir-kas dengesizlikleri ve hızlı büyüme döneminde omurganın uyum sağlayamaması gibi etkenlerin de skolyozun gelişiminde rol oynayabileceğini belirtti.
Skolyoz belirtileri göz ardı edilebiliyor
Skolyoz genellikle ağrıya neden olmadığı için erken fark edilmesi zor olabiliyor. Dr. Kaya, skolyozun en sık rastlanan belirtileri arasında omuz ve kalça seviyesinde dengesizlik, kürek kemiklerinin asimetrik duruşu, bel hattında düzensizlik ve öne eğilme sırasında sırtta çıkıntı oluşması gibi bulguların bulunduğunu ifade etti.
Erken müdahale ameliyatsız tedavi sağlıyor
Skolyozun kendiliğinden düzelmediğini belirten Dr. Kaya, hastalığın erken aşamada tespit edilmesi durumunda cerrahi işlem gerekmeksizin kontrol altına alınabileceğini vurguladı. Doktorun fiziksel muayenede omuz, kalça ve bel hizasını değerlendirdiğini, skolyozun teşhis edilmesi için öne eğilme testi yapıldığını açıkladı. Tanıyı kesinleştirmek ve eğriliğin derecesini belirlemek amacıyla röntgen çekildiğini, bazı durumlarda ise MR görüntülemesinden yararlanıldığını ifade etti.
Fizik tedavi ve korse kullanımı tedavide öne çıkıyor
Skolyoz tedavisinin hastanın büyüme süreci ve eğriliğin derecesine bağlı olarak değiştiğini belirten Dr. Kaya, hafif vakaların düzenli doktor kontrolleriyle takip edildiğini söyledi. Orta seviyedeki skolyoz vakalarında omurganın eğriliğini artırmasını önlemek amacıyla korse kullanımı önerildiğini ifade etti. Daha ileri düzeydeki skolyoz vakalarında ise cerrahi müdahalenin gerekebileceğini belirtti.
Ebeveynlerin dikkati erken teşhiste büyük rol oynuyor
Skolyozun erken teşhis edilmesinde ailelerin sorumluluğunun büyük olduğunu vurgulayan Dr. Kaya, ebeveynlerin çocuklarının omurgasını düzenli olarak incelemeleri gerektiğini ifade etti. Çocukların sırtını hem dik dururken hem de öne eğildiğinde gözlemlemenin önemine değinen Kaya, herhangi bir dengesizlik fark edilmesi durumunda vakit kaybetmeden bir uzmana danışılması gerektiğini belirtti.
Skolyoz, zamanında teşhis ve doğru tedavi yöntemleriyle kontrol altına alınabiliyor. Çocuklarında duruş bozukluğu fark eden ailelerin bu belirtileri göz ardı etmemesi ve uzman bir doktordan destek alması büyük önem taşıyor.