"Dilde, işte, fikirde birlik"

Ünlü düşünce adamı İsmail Gaspıralı’nın bir sözüyle yazıma başlamak istedim. Zira kendisi Türk topluluklarının gelişmesi için yol çizen, birleşebileceği fikrini savunan, basın ve eğitim çalışmalarıyla iz bırakan önemli bir isim.

Enerji ve ortak alfabe için bir araya gelen Türk Devletleri, şimdi de ekonomik olarak bütünleşecek.

Gaspıralı’nın birlik ve dayanışma çağırısı günümüzde karşılık bulmaya başladı.

Ekonominin ve ticaretin, ülkelerin gelişmesinde büyük rol oynadığı bir zamanda Türk Devletleri Teşkilatının bu adımdan geri durması kaçınılmaz olurdu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Devlet Başkanları 9. Zirvesinde yaptığı konuşmada Türk Yatırım Fonu’nun en kısa zamanda hayata geçeceğini vurgulamıştı.

Türk Devletleri Teşkilatı da geçtiğimiz günlerde Türk Yatırım Fonu’nun kurulduğunu tüm dünyaya duyurdu.

Türkiye dahil 5 ülkenin (Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan) pay sahibi olduğu fonun merkezi İstanbul’da.

Tarihi bir adım olarak nitelendirilen bu fon, enerjiden çevreye, dijital altyapıdan KOBİ’lere çeşitli alanlara odaklanacak.

Asıl amacı ise kimsenin sahiplenmediği ama iş birliğini arttıracak alt yapı projelerini geliştirmek, yatırım yapıp, finansman sağlamak.

Türk yatırım fonunun sermayesi ilk etapta 500 milyon dolar... Her üye ülke fona 100 milyon dolar yatıracak. Tabii taksitler halinde.

Kimlerine göre az kimilerine göre yeterli. Ama Dünya Bankası veya IMF ile eş değer tutulması şu an için doğru değil. Üye ülkeler çoğalır ve sermaye artarsa beklenen ivmeyi yakalayacaktır.

Üye ülkelerin ekonomik bağımsızlığı adına stratejik öneme sahip olan TYF’de her üyenin yüzde 20’lik eşit payı bulunuyor.

Türk Yatırım Fonu, 10 bin hisseye bölünecek. Her hisse 50 bin dolar değerinde olacak.

Kuruluşundan itibaren 20 yıl süre ile faaliyet gösterecek olan TYF de bir başkan, CEO, yönetim kurulu ve konseyi olacak. Yönetimde her 4 yılda bir değişim olacak.

Türk yatırım fonu ilk zamanlar bir Dünya Bankası formunda olmasa da Türk Birliği’nin güçlenmesi noktasında güçlü bir yapı olacağa benziyor.

TYF, Orta Asya’da gücü artan Rusya ve Çin’e karşı Türk şirketlerinin gücünü daha da artıracak. Kredi bulmak için ABD ve Çin’in kapısına gitmeden meseleyi kendi içinde çözebilecektir.

Bu yapı ileride ortak bir Türk bankasının da kurulmasını sağlayabilir.

Dünyada çok az örneği olan bu yapı, aynı dili konuşan, aynı tarihe sahip ülkelerin birlikte iş yapma kültürünü de güçlü bir şekilde arttıracak.  

İşte bu yüzden Gaspıralı’nın "Dilde, işte, fikirde birlik" sözü önem taşıyor.

Yapılan her güzel ve kalıcı adım için hayırlı olsun…