Hiç tanımadığı birini bu soğukta üşümesin diye aracına aldığı kişi tarafından öldürülen taksi şoförü Oğuz Erge için çok üzüldüm.
Katilin pişkin pişkin “Demek ki herkese güvenmemek gerekiyormuş” sözleri pes dedirtti doğrusu.
Sana yardım eden birini sırf canın istedi diye öldürmek ve sonra da bu sözleri söylemek akıl alır gibi değil.
Her yazımda vurguladığım üzere 'insanlığımızı kaybediyoruz' söylemini kanıtlar nitelikte oldu.
Evine ekmek götürmek için direksiyon sallayan bir baba, vicdanıyla hareket ederek belki de herkesi kendi gibi zannettiği bir anda arkadan vuruldu.
Kendi halinde hayatını devam ettiren Diyarbakırlı Ramazan hoca diye tanınan Ramazan Pişkin de hiç tanımadığı biri tarafından namaz kılarken öldürüldü.
Eline bıçak alan bir şahsın tanımadığı insanları çeşitli yerlerinden bıçakladığı haberlerini de gördük.
Güvendikçe arkadan vuruluyoruz! Kime güveneceğimizi şaşırıyoruz!
Ne olaylar gördük...
Çocuk tacizcilerini, boşanmayı hazmedemeyen kocaların eşlerini öldürmesini, 'Nasıl olsa iki ay yatar çıkarım' diyen magandaları ve dahasını...
İyiliğimizi de insanlığımızı da kaybettik.
İnsan kim mi?
Lüks içindeki yaşamıyla, kıyafetleriyle, son model arabasıyla, oturduğu koltuğuyla, birlikte olmayı tercih ettiği karşı cinsin özellikleriyle, koluna taktığı pahalı saatiyle veya insanların onun için sarf ettiği hayranlık ve takdir dolu sözlerle dört dörtlük insan olduğunu zannedenler var.
Zengin zenginliğiyle övünüyor ve ondan daha iyi insan yok.
Daha vahiminden bahsedeyim mi?
İşlediği suçları, uyguladıkları vahşeti, onursuzluğu insanlık zannedenler var. Çünkü onlar kendi haklarının çiğnendiğini düşünerek başka bir insanın canına kıyabilecek hakları olduğunu zanneden canilerdir.
Geçim derdi ve son 4 yılda değişen psikolojimiz nedeniyle yüzlerde gülümsemelerin kalmadı. Mutsuz insanların çoğaldığı bir dünya ile karşı karşıyayız. Kimse farkında değil ama kalpler karardı, kötülük kol gezer oldu.
Okyanustan büyük nimetlerin içinde yaşıyoruz. Her nimet Cenab-ı Allah’ındır ve her lütuf O'nun... Ruh da O'nun, beden de O'nun... İnsanda ne var? Hiç. Ruhtan haberimiz yok, vücuttan haberimiz yok. Bu kadar ihsanlardan haberimiz yok. Bizim daha kendimizden bile haberimiz yok.
Ete kemiğe bürünen ruhun yansıması olarak gördüğümüz insan, mana dünyasında düşünen konuşan, seven, sevilen, hoşgörülü, ahlaklı, erdem sahibi olarak tabir edilir.
İnsanı anlatmak sayfalar sürebilir. Tarih boyunca insanın tehlikeli bir varlık olduğu gerçeğini unutmamak lazım. Dünyayı yavaş yavaş yok ederken, süregelen savaşlar ile hırsımıza, ve egomuza da nasıl yenik düştüğümüzü görüyoruz.
Yine de yaptığı her işi gönülden yapan, vicdanıyla hareket eden, insanı insan olduğu için seven, kaybetmek için değil kazanmak için hoşgörüsünü eksik etmeyen, ahlakını kaybetmemiş insanlar olduğu sürece “İNSANLIK” için hep bir umut olacak.