Gazze halkı artık hayvan yemlerini ayıklayarak karnını doyurmaya çalışıyor.
Kediler, İsrail’in katlettiği insanların bedenlerini yiyerek hayatta kalmaya çalışıyor.
Bir bebek ölen annesinin karnından hayata merhaba diyerek gözlerini açıyor.
Önce biraz ağladık şimdi alıştık.
İnsanoğlu her şeye alışıyor.
İsrail 57 yıldır Filistin’i parça parça işgal ediyor.
Müslüman ülkeler sadece izliyor ve sessiz kalıyor.
Amerika ve Avrupa İsrail’e destek mesajlarını hiç kesmiyor.
Birleşmiş Milletler sadece kınar. Hatta bir haberde BMGK toplantısı sırasında İsrail Büyükelçisi Gilad Erdan'ın konuşmaya başlamasıyla birlikte birçok diplomatın, İsrail'in Gazze'deki eylemlerini protesto ederek salonu terk ettiğini gördük.
Göstermelik hareketler bunlar. Günlerdir insanlar ölüyor, insan hakları diye ortalıkta dolaşanlar susuyor.
Gazze gündemi günlerdir geri plandaydı. Onlarında artık sesini duyuracak gücü kalmadı. Sosyal medya platformu x de “#GazzeStarving “ kampanyası ile Gazze öne çıkartıldı, mazlumların sesi biraz olsun duyuruldu.
İsrail sadece bombalarla değil özellikle çocukların açlıktan ölmeleri için yardım tırlarına engel oluyor.
Refah sınır kapısı haftalardır açılmadı. Yüzlerce yardım TIR’ı sınırda bekliyor. Zengin Arap ülkelerinin sesini duyamaz olduk. Petrolü keseriz diye niye tehdit etmiyorlar. İsrail tüm dünya üzerinde nasıl etkili olabiliyor. Gazze’yi, kutsal toprağımız Kudüs’ü tepsiyle ikram ediyoruz.
Gazze’de çocuk katliamı var
Gazze’de açlık var.
Gazze’de insanlık sınavı var.
DUYAN, GÖREN VAR MI?
Sosyal medyanın gücü diyoruz. Ama bu gücümüz yol olup Gazze’ye ulaşmıyor. İsrail’in vahşetini kanlı videoları görmekten alışıyoruz farkında olmadan.
Bu tanık olduğumuz görüntüler yıllar sonra insanlık için farklı travmalara neden olacak. Gerçi insanlığımız kalırsa insanlık tarihinden bahsedebiliriz.