Bedenimizde kısaca 7 çakra mevcuttur.

Tepe çakra 3.göz çakrası, boğaz çakrası, kalp çakrası, mide çakrası, sakral çakra, kök çakra…

2. ÇAKRADAN İTİBAREN her çakra bir salgı beziyle ilgilidir.

1. ve 7. çakralar ise endokrin sisteminin fiziksel ve ruhsal regülatörleridir. Her çakra varlığımızın büyüme ve sağlığı da kapsayan çeşitli fonksiyonlarını kontrol eden hormonal sistemdeki bir salgı bezi ile bağlantılıdır. Bu salgı bezlerinin fonksiyonlarındaki ağırlaşma, hayata bakışımız, ruh halleri, davranışlar ve mücadele yeteneğimiz üzerinde etkiler meydana getirecektir. Salgı bezlerinin durumuna bağlı olarak sıkıntılı, öfkeli, korkulu, kötümser ya da mutlu, huzurlu, güvenli ve iyimser hale gelebiliriz… Salgı bezleri beyne ve buradan da varlığımızın duygusal, zihinsel ve spiritüel yönlerine bağlıdır… Bedenimiz iç içe geçmiş karmaşık dünyalar gibidir. Çakraların psikodinamik işlevi, auranın 3 bedeni ile ilgilidir. Yani bedenin dünya planında fiziksel, duygusal ve mental etkileşimleri ile ilgilidir. Bir kişinin kalp çakrası olması gerektiği gibi işliyorsa o kişi sevme işinde başarılıdır.

Bir çakrada sorun oluşunca bu öncelikle çakra ile bağlantılı organları sonra tüm vücudu olumsuz etkiler.

Hastalıklar sebep değil birer sonuçtur. Bu nedenle enerji terapileri hastalıklara değil, hastalığın nedeni, sebebi olan enerji dengesizliği sorununa çözüm ararlar…

Çakraların kendilerine özgü olan renk ışımaları yani dışarıya çıkan enerji renginde bir sorun oluşursa, depresyon, aşk hayatında problemler, obezite vb. sorunlar çıkar. Kişinin spiritüel ilerlemek isteyip ilerleyememesi de yine çakraların sorunlu olmasındandır. Çakralar 7 senede bir başka bir çakra evresine girer. Doğumdan sonraki ilk 7 yıl birinci çakra evresidir. 7-14 yaş arası 2. çakra evresidir...

Çocukluğunda saldırgan ve kötü davranışlara maruz kalan, oyun oynaması engellenen, çocuk olması gereken yaşta büyük gibi olması için zorlanan kişilerin cinsel yani sakral çakraları yoğun baskı altındadır.

Birinci çakraları dengesiz olan kişiler general gibi yönetmek isterler. Kök çakrası hızlı hareket eden biri baskı uygulayan ya da baskıya boyun eğen kişiler olurlar. Kök çakraları sorunlu olanlar ne kadar çok maddi şeye sahip olsalar da doymazlar. Sürekli beğenilme ve takdir isterler. Bu nedenle birden fazla insanla cinsel birliktelik yaşarlar. Ama yine içlerinde bir şey eksiktir. Genelde evli ve sevgilisi olanlarla birlikte olmak isterler. Sahip olması ne kadar zor ise onun için o kadar caziptir. Gösterişli kişilerdir. Bununla birlikte bu karakterin tersi pasif, kendine güvensiz, tembel, zayıf, korkak, intihara meyillidir. Mazoşist kişilerde yine kök çakrası yavaş harekete edenlerdir. Bu iki tip genelde birbirini bulur. İkisi de birbirinden memnun değildir. Ama farklı kişilerle olmaları çokta mümkün değildir.