Türkiye seçimle uyuyup, seçimle kalkıyor; genç, yaşlı, kadın, erkek her kesim seçimi konuşuyor. Yatırım yapacak olan bekliyor, maaşlı çalışan işçi-memur ne olacak diye düşünüyor, küçük esnaf dahi ürün alsam mı almasam mı diye fikir soruyor. Bakın bir seçim nasıl da koca bir ülkeyi resmen durma noktasına getiriyor.

Bugünler de ise bu tarihi seçimin ikinci turu için gün sayıyor, kim sandıktan çıkar diye konuşup, fikir üretiyoruz. Şimdi her kesim Millet İttifakı adayı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun nasıl bir strateji izleyeceğini konuşuyor. Hatta tabiri caizse her kafadan bir ses çıkıyor, herkes fikrini söylüyor ve kendince bir neticeye varıyor.

Vatandaş sandıktan kim nasıl çıkar diye kafa yorarken, Millet İttifakı adayı Sayın Kılıçdaroğlu, bir açıklama yaptı ve bu açıklama bugüne kadarki açıklamalarının yanında oldukça sertti. Aslında bizim alışkın olmadığımız bir Kemal Bey vardı karşımızda desem daha doğrudur sanırım. Çünkü söylemlerinde genel olarak sevgiyi ön plana çıkaran Kılıçdaroğlu, bu sefer üst perdeden yaptı açıklamasını.

En çok dikkat edilen konular ise hiç şüphesiz, mültecilerin şu zamanda değil ‘derhal’ göndereceğiz demesi ve bugüne kadar terör örgütleriyle yan yana olmadım bundan sonra da olmam söylemiydi. Tabi iktidara da yüklendi ve sanırım şu kalan dokuz gün içerisinde çokça yüklenemeye de devam edecek gibi duruyor. İlerleyen zamanlarda herkesin bildiği geçmişteki videolar, fotoğraf servis edilebilir ve bunlar üzerinden siyaset üretilebilir diye düşünüyorum, ki bu açıklamadan en azından ben onu çıkardım. Tabi bakıp göreceğiz.

Tabi kalan bu kadar kısa sürede de Millet İttifakı’nın yeni stratejisi ne derece tutacak o da ayrı bir merak konusu. Milliyetçi oyların önem kazandığı bu evrede, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını gözleri kapalı dinleseniz milliyetçi bir isim konuşuyor dersiniz. Hatta kim olduğunu da söyler, özünde dağ gibi milliyetçiymiş bile dersiniz.

Bu sert söylemlerin arkasında da değişen ekibin etkisi olduğu aşikâr. Zaten sürecin başına getirilen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da bunu belirtti. Yani bir nevi kılıçlar çekildi diyebiliriz. Çünkü Cumhur İttifakı da bu sürede her ne kadar bir şey yapmıyor gibi görünse de, Millet İttifakı’nın moral bozukluğuna dikkat çekiyor ve söylemlerinde Kemal Beyin toplumu ‘kutuplaştırdığını’ ifade ediyor.

Sıfır sıfır başlayacak bir yarış, ilk turdaki gibi büyük bir oranda sandığa gidip gitmeyeceği belli olmayan seçmen, artık ne olacaksa olsun normale dönelim diyen vatandaş ve her geçen gün gerileyen ekonomi, durmayan zamlar, kredi ve kredi kartlarında kısıtlamaya giden bankalar ve beli bükülen bizler. Değişim isteyen toplamda yüzde 50’den fazla bir kesim, memnuniyetini dile getiren yüzde 49’luk bir kesimle karşı karşıya oturuyor. Dileğimiz isteğimiz ikinci turun da ilk tur gibi sorunsuz, sıkıntısız, istenmeyen olayların yaşanmadığı bir ortamda geçer ve sandıktan çıkan kim olursa olsun siyasetçisi de seçmeni de saygı gösterir, tebrik eder.

Ancak bu seçimin çok şeye gebe olduğu da gün gibi ortada. Sandıktan Cumhur İttifakı çıkarsa, muhalefet bloğunu çok kolay günlerin beklemediğini düşünüyorum. Parti içinde yaşanacak muhalif sarsıntılar, sallanan koltuklar ve yeniden karılan kartlar olacaktır. Ancak, sandıktan Millet İttifakı çıksa da yine Millet İttifakı’nı kolay günler beklemiyor. Siz ne açıdan bakarsınız bilmiyorum, ancak olası bir şekilde muhalefet koltuğuna oturan AK Parti, alışılmışın çok dışında bir muhalefet yapacak ve belki de yakın zamanda bir seçim daha yaşayacak Türkiye.

Neyse uzatmayayım.. Son dokuz gün, iki aday, bir pusula.. Hayırlısı olsun.

Haftaya görüşmek üzere.