Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan buyana tanık olunmayan bir ‘süreçten’ geçiyor. Bu öyle bir süreç ki her türlü provokasyona ve istismara açık olduğu gibi, sadece ülke toprakları içinde yaşayan değil ‘hinterlandımızdaki’ ülke halklarını da yakından ilgilendiriyor. Avrupa’dan Ortadoğu’ya, Afrika’dan Kafkasya’ya, Orta Asya’dan Balkanlara kadar çok geniş bir coğrafyayı derinden etkileyecek sürecin nihai hedefi, “Terörsüz Türkiye”.

Bu, yazıldığı, okunduğu kadar kolay olmayan ve fakat başta Türk / Kürt olmak üzere çok geniş kitlenin destek verdiği, fayda göreceği bir hedef…

Sözünü ettiğim hedefe yönelik tavır ve söylemlerin sergilendiği görüşmeler, buluşmalar arzulanan sonucu verecektir diye düşünenlerdenim. Yeter ki yol yürürken sağdan/soldan gelecek çatlak seslere ve öne konacak engellere takılıp kalınmasın…

Takılmayanların başında Sırrı Süreyya Önder geliyordu ama benim gibi kendine bakmazlık yüzünden canıyla uğraşıyor. Şifa diliyorum…

***

Politika Kasabasında hal ve gidiş nasıl derseniz; manzarayı görmek için Siyaset Bulvarına ve Millet Bahçesine inmek gerekir. Dolaşırken gözünüze takılacak ya da kulağınıza çalınacak sözlerin sahibi olan siyasilerin kararlı tavrı sizi ürkütmesin. Bu, siyasetin doğasında var. Yazıyı uzatmadan sözü onlara vereyim.

Erdoğan’ım bana değmesin eller
Siyaset kasırga, sel, boran, yeller
Hepsi de geçiyor yaşadım beyler
Buna mani şeyi harcarım elbet

Bahçeli’yim sözüm gibi sağlamım
Gizlim yoktur çözüm gibi bağlamım
Barışa yönelik söylem, eylemim
Sözüm çarpıtanı harcarım elbet

Özel’im bilinir Özgür’ce derim
Ekrem’i, Mansur’u kalbime korum
Kılikçi hallere çok nettir yorum
Bu yola sapanı harcarım elbet

İmamoğlu’yum ben diplomam vardı
Ön seçime girmek yek başa zordu
Bilmem… Bu hal belki taş değil zerdi
Gün gelir bozdurur harcarım elbet

Mansur’um Yavaş’tan hızlanıyorum
Adayım demeye nazlanıyorum
Hedef büyük ve zor, hazlanıyorum
İştah kaçıranı harcarım elbet

Ali Babacan’ım ben de DEM’lendim
Barış isteyenle hemhâl cemlendim
Kıskanan göz ve söz ile kemlendim
Kem gözle bakanı harcarım elbet

Siyasete nükte, renk ve saygınlık katan Sırrı Süreyya Önder yamacızıma dikilse ne derdi derseniz, derdi ki;

Sırrı Süreyya’yım derman peşimde
Bahçeli ve Apo ortak düşümde
Kandil, Erbil, Ada mevcut işimde
Güzergaha engel varsa harcarım

*

'Harcarım' ayağını boşuna vermedim; çevrenize şöyle bir bakın; ortalık harcanmışlardan geçilmiyor...