CHP’nin artık ne ideolojisi var, ne de bir kadrosu… Baykal, Kılıçdaroğlu ve Özel, sona giden yolculuğun 3 ismi. 50 sonrası dönemde, İnönü ve Ecevit vardı. 60’da ortanın solunu tartıştılar. Öncesi, sol, sosyalizm tartışması oldu. Sonra Sosyal Demokrasi, Demokratik solculuk derken bu günlere geldiler. CHP sözde gençleştirildi, MHP Genel başkanı yaşlı. Sanırım konu yaşla değil, baş ile ilgili…
Bu arada, bakalım bu sürecin sonunda CHP’yi yeniden dizaynetmek için yüz milyonlarca dolar para ayıranlar, başka kimler için ne kadar dolar ayırdılar ve bakalım bu işin sonu nereye varacak!
CHP’de bu güne kadar vekâleten gelenler hariç, 8 kişi genel başkanlık yapmış. MK 15 yıl, İnönü 33 yıl, Ecevit 8 yıl, Deniz Baykal 2+3+9+2(Artık aylar)=16 yıl), Hikmet Çetin 6,5 ay, Altan Öymen 1 yıl, Kemal Kılıçdaroğlu 13 yıl. Görev süresi bakımından İsmet paşa 1. Sırada, 33 yıl. 2. Sırada Deniz Baykal 16 yıl, 3. Sırada M. Kemal 15 yıl, 4. Sırada K. Kılıçdaroğlu 13 yıl.. 2. Adam Milli/ Ebedi şef İnönü, Tek Adam M. Kemal dahil, Baykal ve Ecevit’in toplamına yakın bir süre tek başına genel başkanlık yapmış. (Genel başkanların dizini için yazının sonundaki nota bakınız)
CHP “Tek Parti” olarak, açık oy, gizli tasnifle yapılan seçimlerle, yasaya göre yargılama yapan değil, meclis adına yargılama yapan, kararı kanun kabul edilen, savcısı, avukatı, temyizi olmayan istiklal mahkemelerinin gölgesinde tek başına iktidar olabilmiştir, Mustafa Kemal’den, 1946’ya kadar. 1946’da zaten “Batıya kalkan tren, Küçük Amerika hayalleri” ile artık NATO’nun “ucuz askeri” olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Onun için sipariş üzerine CHP tarafından ve kendi içinden, Bayar, Menderes, Zorlu ve Polatkan “muhalefet partisi kurmak üzere” görevlendirilmiştir.
Bu arada “Kemalizm” ya da namı diğer “Kamalizm”, Mustafa Kemalin ya da CHP’nin parti içinde örgütlenmiş bir ideolojisi değildir. Bu iş Tekinalp takma adını kullanan “Moiz Kohen”in uydurduğu, “Türkün dini” yerine ikame edilmek isteniyordu. Ogün!. Hatta bu arada “Türkün yeni Amentüsü”nü de yazdılar. “Dinde Reform” çalışmalarını başlattılar. Mustafa Kemal için Behçet Kemal Çağlar “Yeni Mevlid” bile yazmıştı. Ulusal dil, tarih ve coğrafya için seçilen isimler, Agop Dilaçar, Lazaro Franca gibi isimlerdi. “Mustafa Kemal Mason Localarını kapattı” diyorlar da, aslında “aynı gayeye hizmet edecek iki örgüte gerek olmadığı için” Mason Locaları kapatılırken, yöneticileri Mustafa Kemalin “Kadro”su içinde yer aldı. Mason Locası’nın meşrik-i azam’ı Mim Kemal Öke de Mustafa Kemalin danışmanı oldu!? 6 Ok bile CHP’nin değil aslında. Parça parça getirildi ve CHP kongresinde kabul edildi. Dünya’da bizdeki gibi, nev-i şahsına münhasır bir “Türk tipi” Laiklik yok! Laiklik Fransa’dan alındı ama Fransa’da da böyle bir laiklik yok. Esasen bunun kökü İncil’e dayanır ve bu Katolikler için bir anlam taşır.
Cumhuriyet zaten yeni rejimin adı. CHP, bugün “Çoğunlukçu azınlık partisi. Halkın dini, tarihi, kimliği, dili, geleneği ile sorunu olan bir “Halkçı” parti. Milliyetçilik desen batı’dan, Westefelya kökenli ulus devletin Hitler ve Musolini’tarafından yorumlanan son şekli’nden iktibas. Zaten Osmanlı döneminde Türk kelimesini ilk kullananlar da onlardı. “3 tarz-ı siyaset’in Türkleşme, İslamlaşma, Muasırlaşma/Batılılaşma“ hareketinin iki kanadı sonunda İslamlaşmaya karşı ittifak yaptılar zaten. Jön Türkler Fransanın desteklediği bir akımdı. İnkılap diye dayattıkları herşey batıdan ithal. Yeni bir şey getirilmedi, hepsi de daha önce Osmanlı’da da vardı, yeni rejimde batılı olan dayatıldı, İslami olan yasaklandı, o kadar. Devletçilik desen, önce “Karma ekonomi”ye geçtiler, daha sonra serbest piyasa ekonomisine. Ekonomik açıdan böyle de, politik açıdan bu yapıda “Sivil toplum”, “başı bozuklar” gibi karşılık görüyordu.. 6 Ok’un hiç biri artık geçerli değil. “Kemalizm’i dinleştirelim” dediler olmadı, bu defa imamları memur yaparak dini devletleştirdiler. Rejim DİB’nı bir bakıma Kayyum ile idare ediyor artık. Inkılapçılık deseniz, CHP Türkiye’nin en muhafazakar partisi, 19.YY sonunda savaş yıllarında, Kapitalizm, Komunizm ve Faşizmin gölgesinde oluşan kavramlarla 21.YY açıklamaya çalışan bir parti düşünün, onu getirip İmamoğlu ve Özel’e emanet edin, sonuç ortada! Ama CHP bu garabetin yılmaz savunucusu bir parti. Hoş, bu işler dün de böyle idi. Cumhuriyetin 10.Yıl albümünde “Hitlerle ortak idealler”den söz edilir. Ankara’dan Hitlerin doğum gününe heyet gönderilir. Musoli’nin terbiye diktatörlüğüne övgüler dizilir. İcabında Ankara hükümeti talimatla bir de Komunist parti kurdurur, İnönü, Fevzi Çakmak takımına. Aslında Mustafa Kemal İnönü’yü sevmez ve ona güvenmezdi. Son günlerinde İsmet paşayı gözü görmesin diye götürülmesini istedi. Mustafa Kemal ölünce Fevzi Çakmak onu gittiği yerden getirip başa geçirdi. O da paralardan Mustafa Kemalin resmi çıkartıp kendi resmini bastırdı. 1990 sonrası CHP’ye damgasını vuran isim Baykal. Sonra Kılıçdaroğlu, sonra İmamoğlu + Özel. Aslında artık ortada bir CHP yok. Daha doğrusu ülkede muhalefet partisi kalmadı. İktidar partisinin de hali ortada.. Siyaset de Sivil toplumda, Cemaatı ile Mediası, Akademisi ile topyekun çöktü! CHP’nin sosyolojik tabanına bakın bu gün.. Geldikleri noktada DEM/HDP çizgisinde bir “kayıt dışı” birliktelik kurdular. AK Parti ve MHP ile aynen. Koalisyon desen değil. Konu seçim ittifakından öte bir anlam taşıyor. HDP’liler, ulus devlete karşı değil mi? peki bu gelinen nokta neresi?
Bir yandan Dersimliler / Kızılbaşlar “Dersim katliamı”ndan söz ederler, öte yandan orada düne kadar hep CHP kazanıyordu. “Mustafa Kemal Hatayı Suriye’deki Nuseyri denilen Arap şia’sından aldı” derken, Hatay Nuseyrileri bugün topyekun CHP’ye oy veriyor. Sahi nasıl oluyor bu. Bektaşiler, Aleviler de öyle. Hatta bazı Cemevleri’nde Hz. Ali’nin yanında Mustafa Kemalin resmi asılıdır. CHP’nin tarikatleri öteki partilerin tarikatlerinden az değil. Zaten bu tarikat parti ilişkisinin suyu çıktı. Bu arada her partinin kendine göre bir Mustafa Kemali çıktı. En ilginci de tabi BTP’nin hafız ve ehli beyt Mustafa’sı! Şemsi Efendi (Şimon Zwi)nin Mustafa’sından, Laik Mustafa Kemalden sonra bu süper oldu. Kalpaklı Mustafa Kemal de var, Fotr Şapkalı Mustafa Kemal de. Herkes Kemalist olmak zorunda olunca herkes kendi Mustafa Kemalini üretti. Bakıyorum da bizim “Yeşil Kemalistler”, Kemalizm’in diğer renklerinden daha iştahlılar bu konuda!
Sahi, CHP’liler, kendilerinin devamı olduğunu söyledikleri Kuvva-i Milliye ve Müdafa-i Hukuk”un, kurtuluş savaşının kalesi sayılan, kürsüsünde ayet yazılı, kapısında sarıklı ve kalpaklıların çoğunlukta olduğu ve bir yanda, bugünkü, darbelerin beslediği mütegallibe CHP’lilerin “irtica bayrağı” diye kaldırdığı, üzerinde kelime-i tevhid yazan sancak-ı şerifin bulunduğu 1. Meclisin açılış bildirisini niye devletin kuruluş felsefesi olarak görmezler. Hani bir Cuma günü, hatimler, dualar ve tekbir sesleri ile açılan o ilk Meclisten söz ediyorum. Günümüzün iktidarı niçin bunun belgeselini yap(a)maz. İktidar olmakla “Muktedir” olmak aynı şey değilmiş demek ki!
60 darbesi ile başlayan süreçte, hep darbecilerle birlikte olan CHP’yi de gün geldi kapattı bu darbeciler. CHP darbecileri ele geçirmek isterken, her darbe sonrası ara rejim döneminde kurulan hükümetlerde bakanların yarıdan çoğunu Masonlardan seçen NATO aklı, daha sonra sanırım artık CHP gibi bir partiye ve onun ideolojisine ihtiyaç duymadıkları için sonunda bu partiyi tasfiye etmek üzere İmamoğlu ve Özel’i bu işe Kayyum olarak tayin ettiler. Batılıların Müslümanları ve İslam dünyasını kontrol etmek için kendileri ile işbirliği yapacak “İslamcılar”a ihtiyacı var. FETÖ bunun için vardı. BOP süreci de başarılı idi. Şimdi buna Mısırı, Suudi Arabistan’ı, Ürdün’ü, BAE hatta Bahreyn ve Katarı da dahil ettiler. Yeşil Kemalistler Kızıl Kemalistlerden daha iyi iş çıkartıyorlar. Bunu Yeşil Feminist ve yeşil sosyetede de görüyoruz. Onlar “az zamanda büyük işler başardılar”.. AKP’nin Papatya’ları, CHP’nin Nilüfer’lerinden daha başarılı(!?.) Halkın Batılılaştırılması için CHP AK Partinin gerisinde kaldı. CHP’nin miadı doldu. GlobalReset’çilere göre, din, mezheb, tarikat, ahlak, gelenek, ideoloji, sağ-sol, filan da artık olmayacak bu projeye göre. Devlet ya da hükümet olmayacağına göre, yasama, yürütme, parti, mahkeme, STK, Özel mülkiyet, asker, polis de olmayacak. İnsanın olmadığı yerde, ırk mı olur? Trump’a kalırsa, tek devlet olacak, o da ABD. Kendisi de Tanrı-Kıral olacak. Mesih onun bedeninde vucud bulacak.
“Horozu çok olan yerde sabah geç olur” derler. CHP’nin “akıllı”sı çok olunca ve “Kurtarıcı bir lider” geleneğinden gelen partinin genlerine işlemiş olan “halaskaran zabitan aklı” ile CHP’nin kurtuluşu zor. CHP “Monarşik/Tek adamcı bir Cumhuriyet kafası”na sahip bir parti. Bu parti ile bu işler ancak bu kadar oluyor. Önce bu kurtarıcılardan kurtulması gerekir. Bu “karanlık senaryoların taşeronu” ucuz aydın/sanatçı tipleriyle bir yere varmaları çok da mümkün gözükmüyor. CHP’nin eleştirisi çok, çözümü yok! CHP’nin bu sorunu bugün ülkemizde bir rejim sorunu haline geldi. “Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen” yasaların bir kısmı artık uygulanma ihtimali olmayan düzenlemeler olarak önümüzde duruyor.. Inkılapcı bir parti, mutlakiyetçi bir akılsızlıkla hukuk devletine giden yolda aşılması zor bir engel haline geliyor. Zaten “Cumhuriyet” Partisi olmaz. “Cumhuriyetçi” parti olur. Cumhuriyet rejiminde “Cumhuriyet HP” diye bir parti olmaz, olamaz. En iyisi mi, CHP kendini feshetsin ve solcular, Aleviler kendilerine yeni bir partiler kursalar. Kemalistler de kendi partilerini kursalar, nasıl olur? Selam ve dua ile.
NOT: CHP’de Genel Başkanlar’ın kronolojik dizini: CHP’nin geçmişinde görev alan isimler belli: Mustafa Kemal 9 Eylül 1923-10 Kasım 193, 15 yıl, 62 gün; Celâl Bayar (vekalaten) 10 Kasım 1938-26 Aralık 1938; İsmet İnönü 26 Aralık 1938-8 Mayıs 1972, 33 yıl 134 gün; Kâmil Kırıkoğlu (vekaleten) 8 Mayıs 1972-14 Mayıs 1972, 6 gün; Bülent Ecevit 14 Mayıs 1972-30 Ekim 1980, 8 yıl 169 gün; Mustafa Üstündağ (vekaleten) 30 Ekim 1980-16 Ekim 1981, 351 gün; Deniz Baykal 9 Eylül 1992-18 Şubat 1995, 2 yıl 162 gün; Hikmet Çetin 18 Şubat 1995-11 Eylül 1995, 205 gün; Deniz Baykal (2.Kez) 11 Eylül 1995-22 Nisan 1999, 3 yıl, 223 gün; Cevdet Selvi (vekaleten) 22 Nisan 1999- 23 Mayıs 1999 31 gün; Altan Öymen 23 Mayıs 1999-30 Eylül 2000, 1 yıl, 130 gün; Deniz Baykal (3.Kez) 30 Eylül 2000-10 Mayıs 2010,9 yıl, 222 gün; Cevdet Selvi (vekaleten) 10 Mayıs 2010-22 Mayıs 2010, 12 gün; Kemal Kılıçdaroğlu 22 Mayıs 2010-8 Kasım 2023, 13 yıl 170 gün; Özgür Özel 8 Kasım 2023-?.