Filistin-İsrail arasında kanaatimce daha evvel planlanan bir senaryo uygulanıyor. Bu çirkin oyunu sonlandırmanın daha doğrusu ABD-İngiliz ikilisini şaşırtmanın veya vazgeçirmenin birkaç yolu var:
Türkiye; Suriye’de Deylizor ve aşağısına, Irak’ta Kandil’e inilerek terör noktaları temizlenmelidir. Böyle bir operasyon, İsrail’in Gazze saldırısını durduracaktır.
Hatta; Musul- Telafer- Halep’in kuzeyi ile Çobanbey ve Bayırbucak’ı içine alan coğrafyada Türkiye-Suriye ve Irak’ın kontrolünde özerk bir yönetim oluşturulma hedefi yüksek sesle dillendirildiğinde ise, gemiler gerisin geriye çekilecektir
ABD’nin Suriye meselesine “İsrail’in güvenliği” açısından baktığını unutmamamız lazım. ABD’nin bölgedeki PYD -PJK güçlerini İsrail’e olabilecek saldırılar için de hem “kalkan” hem de “piyon” olarak kullandığını da unutmamak gerekir. Suriye meselesini çözmeye değil, süreci uzatmaya yönelik siyaset takip ettiğini görmek lazım. Suriye’deki iç karışıklık devam ettiği sürece, İsrail’e yönelik bir tehdit de oluşmayacaktır.
Dolayısıyla ABD ve İsrail’in piyonu PJK/PYD terör örgütlerine vurulacak ağır bir darbe, ABD ve İsrail’i geri adım atmaya zorlayabilir.
ABD’nin ve İngiltere’nin savaş gemilerini bölgeye göndermesine karşılık Türkiye’nin de bölgeye harp gemilerini sevk ederek bölgeye yakın noktada “askeri tatbikat” yapacak olması, Türkiye’nin hem kararlı duruşunu göstermekte hem de “bu oyunda ben de varım” mesajını vermektedir…
Türkiye’nin bir Arap coğrafyası olan Filistin’e bu derece önem vermesinin en önemli sebebi; Filistin halkının mağduriyetinden ziyade Hilafetin sembolik emanetçisi olarak, İslam’ın ilk kıblesinin olduğu kutsal toprakları koruma iç güdüsüdür... Bu koruma iç güdüsü, Mekke Mükerreme ve Medine Münevvere için de geçerlidir.
Çünkü her ne kadar “Hilafet” olmasa da Türkiye her daim “İslam’ın Bayraktarı” olma rolünü sürdürecek ve bunu da taraflara hissettirecektir.
İsrail’in Gazze operasyonunu her bakımdan desteklediğini açıklayan ABD lideri Biden’in birkaç gün sonra “İsrail’in Gazze’yi işgal etmesi büyük hata olur” şeklinde daha yumuşak bir ifade kullanmasının ardında, hem Çin ve Rusya’nın söylemlerinin hem de Türkiye’nin kararlı duruş sergilemesinin etkisi olduğunu düşünüyorum...
“Hayat, iman ve cihad’dan ibarettir” diyen yani İlahi Kelimetullah davası olanların, nerede olursa olsun Müslümana yönelik zulüm karşısında sessiz kalma hakları yoktur…
İslam’ın bayraktarı olan Türkiye, Araplar için değil, İlahi Kelimetullah davası için sahadadır…
