Birisi Türkiye’nin en büyük şirket ve ailesinden birisinin veliahtı.

Diğeri neredeyse çeyrek asır Fenerbahçe Klübünü yöneterek efsaneleşmiş bir isim.

Türkiye son üç haftadır siyaseti unuttu.

Hatta Galatasaray’ın şampiyonluğu bile gölgede kaldı.

Herkes Aziz Yıldırım - Ali Koç düellosuna kilitlendi.

Önce Aziz Yıldırım dünyaca ünlü teknik direktör “Mourinho” ile gündeme geldi.

Mourinho ile anlaştığını, Fenerbahçe’nin başına getireceğini söyledi. Bu vaadi büyük yankı uyandırdı ve onu başkanlık yarışında bir adım öne çıkardı.

Ardından Ali Koç’tan hiç beklenmedik bir hamle geldi.

Koç, bir teknik direktörle anlaştığını ve ismini gelecek hafta açıklayacağını söyledi. Çok geçmeden bu ismin Mourinho olduğu anlaşıldı ve böylece Koç, Yıldırım’ın üstünlüğünü geri almış oldu.

Bu arada Ali Koç, Türkiye’nin medyatik simalarından Acun Ilıcalı’yı ekranlara sürdü.

Acun, televizyon programlarına çıkıp Ali Koç’u cilaladı, Aziz Yıldırım’ı köşeye sıkıştırdı.

Buraya bir not düşmek isterim:

Acun Ilıcalı’nın programlarının tamamını izledim. Bana göre Ali Koç’tan sonraki başkan Acun Ilıcalı olacak ve hatta bunu Ali Koç ile kendi aralarında anlaşmış gibiler.

Acun’un konuşma şeklinden ve yönteminden bunu çıkardım.

Tüm bu satranç oyununda son hamle Ali Koç’tan geldi.

Ali Koç, Cumartesi akşamı Aziz Yıldırım’ı televizyona davet etti.

Tüm Türkiye bu düelloya kilitlendi.

Bu bile başlı başına Türkiye’de siyaset dışındaki tartışmalara ilginin ya da siyasete karşı olan bıkkınlığın göstergesidir.

Tartışmanın hangi kanalda olacağı saatlerce tartışıldı.

Programın yapılacağı kanal ve saat iki defa değişti.

Nihayet her iki aday 23:00’da Habertürk ekranlarında kozlarını paylaştı.

Ali Koç gergin, Aziz Yıldırım rahattı.

Gerçi Ali Koç genel olarak televizyon programlarının tamamında nedense çok gergin duruyor.

Televizyon programının galibi Aziz Yıldırımdı dersek yanılmayız sanırım

Kaybeden ise “gazetecilikti.

Bir gazeteci olarak moderatörün yerinde olmak istemezdim.

Çünkü hiç konuşturmadılar. Varlığı ile yokluğu belli değildi. Reklama gidemedi. Konuşmanın seyrine müdahale edemedi. Kapanışı yapamadı.

Fakat günün sonunda bu düello, Türkiye televizyon tarihinin en büyük reytingini almış oldu.

Dün yapılan kongreden de Ali Koç zaferle ayrılmış oldu.

Bu düellonun en güzel ve şık finali ise her iki başkan adayının oylar sayıldıktan sonra el ele birlik mesajları vermiş olmasıydı.

Umarım Fenerbahçe’nin başarısı hem yurtiçi hem de bilhassa yurtdışında daha da artar.

Türkiye’nin bu tarz sportif başarılara ihtiyacı var.

Başarılar Ali Koç!