Gelecek Partisi- Saadet Partisi ile

“Saadet Gelecek” mottosuyla grup kurdu.

TBMM’nin nur topu gibi bir grubu daha oldu.

Daha kurulan 6’ncı grubu konuşamadan,

artılarını eksilerini anlatamadan,

“7’nci TBMM grubu” haberleri dolaşmaya başladı kulislerde.

Ben de boş durmadım tabi,

hafta sonu demedim araştırdım.

Dedikodunun gerçeklik payını sordum, soruşturdum.

Bu kez filmin başrollerinde Deva ve Demokrat Parti var.

Finansörü ise yine CHP.

Tıpkı son seçimde olduğu gibi bu kez de grup kurma konusunda elini cebine atmış Kılıçdaroğlu…(Bedavadan 38 vekil kim kime verir bu devirde)

“Ağanın eli tutulmaz” diyen, Deva ve Demokrat Partililer de, ağaya güvendikleri için grup kurma konusunda temaslara başlamışlar.

Aslında CHP, bu bonkörlüğüyle, atasözlerine de adeta meydan okuyor.

Biriktirmiyor, dağıtıyor…!

“Mal canın yongasıdır” sözünü çürütüyor,

4 küçük partiyi meclise sokarak cepten yiyor, bununla da yetinmeyip grup kurmasına öncülük etmeye çalışıyor.

Çalışıyor diyorum, çünkü Ankara kulislerinde konuşulan şu ki;

Deva’nın 15, Demokrat Parti’nin 3 milletvekiline 2 vekil de CHP’nin vererek sayının 20’ye tamamlanması. Yani, 7’nci grubun kurulmasında yine CHP’nin veren el olması.

 

Peki, plan ne?

Bu işe sıcak bakan bazı CHP’lilerden aldığım bilgi;

Amaç 7’nci grubun kurulmasıyla komisyonlarda AK Parti’nin üye sayısını azaltmak ve bazı yasal düzenlemelerin çıkarılmasını engellemek.

Bu senaryo ne kadar gerçek olur, proje hayata geçer mi onu zaman gösterecek.

Ancak CHP’nin 2023 yılında siyasi hayatımıza kattığı bu renk cümbüşü şahsen benim gözümü aldı.

4 partiye 38 vekil, üstüne bir de grup kurmaları için transfer vekil.

Bol kepçe lokantası gibi

Suyundan da koy sayın Kılıçdaroğlu

 

***

 

 

BAYDIN AMA ARTIK BİDEN!

Türkiye düşmanlığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a olan husumetiyle su yüzüne çıkan ABD Başkanı Biden, Türkiye’den iyi hal indirimi istiyor.

Dün akşam (10 Temmuz 2023) Cumhurbaşkanı Erdoğan’la telefon görüşmesi bile gerçekleştirdi. NATO zirvesinde de Erdoğan’la yüz yüze görüşmek için sözleşmiş.

Dert ne?

Tabii ki İsveç.

Bay Biden!

F-35’ler konusunda Türkiye’ye attığınız kazık gün gibi ortada.

Parasını aldığınız projeden Türkiye’yi çıkardınız.

Bölgesel konularda ise hep arkadan dolanan düşmandınız.

Şimdi uzattığınız bu eli kim sıkar.

Bu arada Bay Biden!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı telefon görüşmesinde

F-16 ‘ların teslimi konusunda Türkiye’ye yeşil ışık yakmış.

Hayır mı diyelim, şer mi?

Doğrusu bilemedim.

NATO zirvesi öncesi.

Tam da gündem İsveç iken…

Eniştem bizi niye öptü.

Patriot’lar,

F-35’ler,

F-16’lar,

Suriye,

Kuzey Irak, hangi birini sayalım attığınız kazıkların.

Neyse ki cevabını almışsın.

Erdoğan: “Türkiye’nin F-16 talebi İsveç’in NATO üyeliğiyle ilişkilendirilmemeli”

Umarım Türkiye, terör destekçisi ve Kur’an düşmanı İsveç’in, NATO’ya üyeliği konusunda takındığı tavırdan geri adım atmaz.

Çünkü İsveç’e dış kapının mandalı olmak çok yakışıyor.

 

 

***

 

DAVUTOĞLU’NUN HEDEFİ NE?

 

 

Hem TBMM’de yıllarca görev yapmış hem de Ankara’nın uzun yıllar siyasi tozunu yutmuş tecrübeli bir gazeteci olarak öngörüm o dur ki;

Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu’nun hedefinde Milli Görüşün yeni lideri olmak var.

Gelecek Partisine yakın bazı isimlerden aldığım bilgiler de bu tezimi destekler nitelikte.

Ancak anladığım kadarıyla bunu biraz zamana yaymışlar.

Zaten Davutoğlu’na Gelecek Partisi’ni kurduğunda en çok yapılan eleştirilerden biri de, “Bu partinin ideolojisi ne?”

“Biz kimi temsil ediyoruz?” Sorusuydu.

Aslında bu sorunun somut bir cevabı da yoktu.

Gerçekten de Gelecek Partisi hangi ideolojiyi temsil ediyordu.

Bize en iyi cevabı seçim sonuçları verdi.

Davutoğlu’nun söylemleri vatandaşta karşılık bulmamıştı.

İstifaların önünü kesmek ve Gelecek Partisi’nin tabela partisi olmasını engellemek için “Mecliste grup kurmalıyız” dedi Davutoğlu.

6’lı masanın dağılmaması için gösterdiği eforu bu kez de Mecliste grup kurabilmek için harcadı. Deva Partisiyle bunu başaramadı ancak kendisine ideolojik olarak daha yakın olan Saadet’le bu birlikteliği sağladı.

Bunu bugün için bir grup kurma ittifakı olarak düşünebilirsiniz ancak plan uzun vadede hiç de öyle değil.

Başta da söylediğim gibi Ahmet Davutoğlu’nun yeni hedefi Milli Görüşün yeni lideri olmak.

Gelecek Partisi için bu ittifakın kazançlarından bir diğeri de şu;

Artık Davutoğlu’na, Saadet Partisi’nin hem medya organlarının (Milli Gazete, TV5), hem de Milli Görüşçü dernek ve sivil toplum kuruluşlarının kapıları sonuna kadar açıldı.

(Cansuyu yardımlaşma Derneği,,, ESAM ,,, Anadolu Gençlik Derneği,,, Şuurlu Öğretmenler Derneği,,, Esnaf ve Sanatkarlar Derneği ,,, Sağlık-Der - İslami İlimleri Araştırma Vakfı,,, Tekder,,, Huder ve daha niceleri)

***

İMAMOĞLU NEYİN PEŞİNDE

 

Tam tahmin ettiğim gibi oldu.

Tanju Özcan’ın değişim yürüyüşü ne kamuoyunda ne de CHP’de istenilen karşılığı bulmadı.

Zaten Özcan niye yürüyordu.

Genel başkanlığa aday da olamazdı.

Ekrem İmamoğlu’yla yaptığı bir anlaşma da yoktu.

Hem yürümesi gereken biri varsa o kişi Tanju Özcan değil

İmamoğlu’ydu.

Ancak İmamoğlu zoru değil yine kolayı seçti.

Ne aslanlar gibi çıkıp “adayım” dedi.

Ne de “artık bırak Kılıçdaroğlu” diye net bir açıklama yaptı.

Peki, ne yaptı İmamoğlu.

İnternet sitesi açtı.

Oraya gelen yorum ve görüşleri okuyup genel kültürünü geliştirmekti herhalde amacı.

Galiba öyle de oldu.

Metinlere çokça dalmış olacak ki.

Günlerdir kendisinden ses soluk yok.

Haber alınamıyor.

Daha önce de yazdım böyle lider olunmaz sayın İmamoğlu.

Ya bu deveyi güdecek ya da CHP’den gideceksiniz.

Kötü olan şu ki;

Ortada ne deve var ne de çoban!!!