Seçimlerin ardından ertelenen zamlar bir bir ortaya çıkmaya başladı. Bu kez Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), 1 Temmuz itibarıyla meskenlerde kullanılan elektriğe yüzde 38 oranında zam yapıldığını duyurdu. Özellikle son dönemde yapılan doğalgaz indiriminin sona ermesinin hemen ardından gelen bu elektrik zammı, vatandaşın hayatını daha da zorlaştıracak gibi görünüyor.
Elektrik zamları, ülkemizde yaşayan insanların gündelik yaşam maliyetlerini ciddi şekilde artıracak. Zaten artan enflasyon, yükselen gıda ve barınma maliyetleri ile mücadele eden vatandaşlar, bu yeni zam ile birlikte daha da zor bir ekonomik süreçle karşı karşıya kalacak. Hükümetin, "enflasyonu artırır" gerekçesiyle asgari ücrete ara zam yapmaktan kaçınırken, elektriğe yüksek oranlı zam yapması ise oldukça çelişkili bir durum yaratıyor.
Enflasyon karşısında eriyen maaşlar ve artan yaşam maliyetleri, özellikle sabit gelirli emekli ve memurlar için dayanılmaz bir hal alıyor. Hükümetin memur ve emekli maaşlarında enflasyon farkı dışında zam yapmayacağını ilan etmesi, bu kesimler için umutların tükenmesine neden oluyor. Artan enerji maliyetleri, sadece hane halkının değil, aynı zamanda küçük işletmelerin ve sanayinin de maliyetlerini yükseltecek, bu da zincirleme olarak fiyat artışlarına yol açacak.
Bu zamlar, bir bütün olarak değerlendirildiğinde, vatandaşın belini büken ekonomik yüklerin daha da artmasına neden oluyor. Sonuçta, elektrik ve doğalgaz gibi temel ihtiyaçların fiyatlarının artması, halkın alım gücünü düşürmekte ve yaşam standartlarını düşürmektedir. Bu durum, toplumda sosyal ve ekonomik adaletsizliklerin daha da derinleşmesine yol açabilir.
Özellikle asgari ücrete, emekli maaşlarına ve memur maaşlarına yeterli zam yapılmazken, temel ihtiyaçların fiyatlarında artış yaşanması kabul edilemez. Yapılan enerji zamları ve artan yaşam maliyetleri, halkın sırtındaki yükü daha da artırmaktadır. Hükümetin bu durumu göz önünde bulundurarak, ekonomik sıkıntılarla boğuşan vatandaşların hayatlarını kolaylaştıracak adımlar atması gerekir.