Bir dönem Galatasaray’ı çalıştıran Frank Rijkaard’ın Türk futbolu üzerine söyledikleri, CHP’nin durumunu özetliyor; “Her şey var ama hiçbir şey tam değil. Herkes kendi başına maçı çevirmeye çalışıyor.”

Yerel seçimden güçlü çıkan CHP, psikolojik üstünlüğü ele geçirip aylarca anketlerde önde gitti. Ancak, Cumhurbaşkanlığı adayı tartışması ve kongreyle ilgili konular gündeme gelince oylarda gerileme yaşandı. Yerel seçimdeki avantaj, içsel çatışmalarla bambaşka bir noktaya geldi.

Bugünlerde CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş “tek başına maçı çevireceklerini ve kazanacaklarının hesabını yapıyor.”

Anladığım kadarıyla Ekrem İmamoğlu, ön seçimle birlikte adaylığını duyurup; cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili bütün süreci kendisi yürütmek istiyor.

İmamoğlu diğer partilerle ittifakı ve diyalogu kendisi kurup CHP’yi bu işten uzak tutmanın gayretinde…

Bir başka deyişle kısmi bir Macron denemesi olacak…

CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu, Türkiye siyasetinin kilitlendiği yüzde 50+1’i bulmak için nasıl bir denge politikası izleyeceği önemli…

Burada Cumhur İttifakı’nın DEM Parti’ye Abdullah Öcalan üzerinden yaptığı hamle ve sonrasında masaya getireceği konular İmamoğlu’nun işini zorlayabilir.

İmamoğlu’nun tüm yetkinin kendisinde olduğu adaylık sürecinde; DEM Parti ve milliyetçi partilere yönelik yürüteceği politikalar kendisi için kırılma noktası olacak.

Bugün görünen düzlemde; Altılı Masa partileri Mansur Yavaş’a daha yakın bir pozisyonda duruyor.

İmamoğlu’nun halk üzerinde ittifak denemesi olacaktır mutlaka ama yine de 50+1 durumu nedeniyle ittifaklar yine öne çıkacaktır. 

Seçmenin kafasını karıştıran bazı sorular

CHP yönetiminin uzun bir süre varken oyun kuruculuğu partinin dışına çıkarıp bir isme vermesi ne kadar doğru?

Belirlenecek aday eğer belediye başkanıysa, İstanbul ve Ankara gibi büyük bir nüfusu yönettiği yerde performans kaybı yaşamayacak mı?

Bu durum, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kaybetmesine sebep olmaz mı?

Aday profilleri ve destekleyenleri

Mansur Yavaş, milliyetçi... Muhafazakâr ve mütedeyyin seçmenle iyi bir ilişkisi var. Son yerel seçimde AK Parti’nin adayına iki kat fark attı. AK Partililer de kendisine ciddi oranda oy verdi. CHP’nin ön seçime katılmak istemiyor, anket üzerinden aday belirlenmesini savunuyor. Başkanlık sistemine karşı, parlamenter sistemden yana.

Başta İYİ Parti, Zafer Partisi olmak üzere Yeniden Refah Partisi, Saadet Partisi, Gelecek ve DEVA Partisi seçmenlerinin ikinci tura kalması halinde oy verebileceği bir isim. Aynı zamanda CHP eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve ona yakın isimlerin Mansur Yavaş’ı desteklemesi bekleniyor.

Ekrem İmamoğlu ise siyasete yeni bir soluk getirdi. Tipik bir CHP’li değil; İstanbul’u kendi yöntemiyle kazandı desek yeridir. Başkanlık sisteminin sürmesinden yana. CHP’li üyelerin desteği ile cumhurbaşkanı adayı belirlenmek istiyor. Özgür Özel ve şu anki CHP genel merkezinin şartsız, koşulsuz desteklediği bir isim.

Anketlerin tılsımı bozuldu mu?

Özgür Özel, yerel seçimdeki başarısını anketlere bağlıyor.

Peki, neden şimdi cumhurbaşkanı adayını anketle belirlemiyor?

Özgür Özel’in bu duruma mantıklı bir izah getirmesi gerekiyor.

Aksi takdirde, CHP üyelerinin desteklediği Ekrem İmamoğlu’nun Mansur Yavaş karşısında ikinci tura kalmaması durumunda ağır bir hesap vermesi gerekecek.