***

AK Parti kanadı yumuşama

CHP tarafı normalleşme diyor adına…

*

Çalınmayan kapılar çalınıyor.

Eller cepten çıkıp tokalaşmaya dönüşüyor.

Fotoğraf makinelerine

Yan yana, can cana pozlar veriliyor.

*

Ne tarafından bakarsanız bakın

Siyasette bahar rüzgarları esiyor

*

O rüzgarların en derinden hissedildiği adreslerden biri de Türkiye Büyük Millet Meclisi.

İktidar ve muhalefet kulislerinde adeta bayram havası hakim.

*

Öpüşenler

Şakalaşanlar

Sarılanlar

*

CHP’lilerin kapısından geçmediği,

AK Partililerin yolu uzatmak pahasına  uğramaktan imtina ettiği

TBMM’nin iktidar ve muhalefet kulislerinde şaşkınlık verici görüntüler yaşanıyor.

***

Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaşananları biraz sonra anlatacağım

Ama önce.

Erdoğan-Özel görüşmesinin şifrelerine bakalım.

*

Türkiye’nin gözü AK Parti ile CHP arasında başlayan diyalog sürecinde.

Yani siyasette başlayan nezaket döneminde.

*

Önce CHP, AK Parti’nin kapısını çalmıştı.

CHP lideri Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmüştü.

Temenni edilen, gönüllerden geçen

diyalog sürecinin “kelebek ömürlü” olmamasıydı.

Yani devam etmesiydi.

*

Beklenen oldu.

39 gün aranın ardından iade-i ziyaret gerçekleşti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Özgür Özel’le CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi.

*

Dile kolay tam 18 yıl aradan sonra Erdoğan o kapıdan içeri girmişti.

*

İkilinin  görüşmesi bir buçuk saat sürdü.

Türk kahveleri içildi (sade)

Hediyeler verildi.

Çıkışta yüzler gülüyordu.

*

Hatta 3. randevunun sözü bile kesilmişti.

Erdoğan, Özgür Özel’i KKTC'nin 50'nci yıl törenlerine davet etti.

İki lider 20 Temmuz’da Lefkoşa’da bir kez daha bir araya gelecek.

***

Gelelim zurnanın zırt dediği yere;

*

Görüşmede neler konuşulduğuna…

*

Cumhurbaşkanı Erdoğan ne söyledi?

Özgür Özel ne cevap verdi?

Taraflar istediğini aldı mı?

*

En sonda yazacağımı en başta yazayım.

1-Diyalog kapısı açık kaldı.

2- Ne şiş yandı ne de kebap.

*

Yani yumuşama ve diyalog devam edecekti.

Ancak iki tarafın da gündemi farklıydı.

*

- Cumhurbaşkanı Erdoğan “yeni anayasa” diyordu.

- Özgür Özel önceliğimiz ekonomi ve özgürlükler cevabını veriyordu.

**

- Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ekonomide popülizme müsaade etmeyeceğiz” diyordu.

- Özgür Özel, “öğretmen atamaları , emekli maaşı, asgari ücrete zam, çay alım fiyatları” karşılığını veriyordu.

**

- Cumhurbaşkanı Erdoğan, “terör örgütüne destek veren belediyelere müsaade edilmeyecek diyor, kayyum mesajı” veriyordu.

- Özgür Özel, Hakkari belediyesi ve kayyum atanan belediyelerle ilgili endişesini dile getiriyor, Sinan Ateş cinayeti, Gezi mahkumları ve Emine Şenyaşar’ın mücadelesine parantez açıyordu.

**

Yani özetle; 2 tarafın da aslında gündemi farklıydı.

Ama hemfikir olunan bir konu vardı.

Diyalog kapısının açık olması.

Normalleşme sürecinin devam etmesi.

*

Çünkü Türkiye hırpalayıcı kutuplaşmadan çok çekmişti.

Fazlasına gerek yoktu!..

***

Başta da ifade ettiğim gibi bu “yumuşama” ve “diyalog” açlığı Türkiye Büyük Millet Meclisinde  de kendini göstermişti.

*

Uzun yıllar Mecliste görev yapmış bir gazeteci olarak şunu söyleyebilirim.

Son günlerde Meclise gittiğimde söylediğim yegane söz

“Bu gözler bunu da mı görecekti ALLAH’ım”

*

İnanması güçtü ama gerçekti.

CHP’liler AK Parti kulisi tarafındaydı

AK Partililer de CHP kulisi tarafında…

Zincirler kırılmış, mübadele gerçekleşmiş, Seferoğulları ile Tellioğulları barışmıştı.

*

AK Parti ve CHP’li vekiller aynı kuliste sohbet eder olmuşlardı. (Bugüne kadar bu türden diyaloglar nadiren ve zaruret durumunda olurdu)

*

31 Mart öncesinde kendi kulisinden kafasını dahi çıkarmayan, birbirine selam vermeyen, yolunu değiştiren milletvekilleri hal hatır sorar olmuşlardı.

*

5 çayına gidip, aynı masada yemek yiyenler bile vardı.

*

Yani liderler arasındaki diyalog ve hediyeleşme TBMM’de de başlamıştı.

***

Şaşkındım.

Ama abarttığımı düşünmeyin.

*

Çünkü,

bu gözler o koridorlarda ne diyaloglar gördü.

Ama böylesini görmedi.

***

SON SÖZ

Kim ne derse desin Türkiye’nin siyasi iklimi artık bal gibi değişiyor.

*

Erdoğan-Özel tokalaşması,

TBMM’deki CHP-AK Parti gerginliğini de yumuşattı.

Yan bakışlar, çay simit muhabbetine dönüştü.

*

AK Parti seçmeni Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasi kararlarına gözü kapalı “okey” der. Hatta üzerine bahis bile oynar.

*

Ancak CHP seçmeni AK Parti ile başlayan bu diyalog sürecine ne der bunu zaman gösterecek.

*

Kim bilir;

Belki de AK Parti - CHP diyaloğu siyasi ortaklığa, hatta bir ittifaka dönüşür!!!