İnsanı ateş değil, kendi gafleti yakar. Herkeste kusur görür, kendisine kör bakar. Neye nasıl bakarsan, o da sana öyle bakar. -Mevlâna Celalettin Rumi-
İnsan neyi düşünürse sonunda ona dönüşür, o olur. Çünkü her şey düşüncede, hayallerde ve rüyalarda başlar, sonra ete kemiğe bürünerek gerçeğe dönüşür. İnsan hayata ne verirse onu hayattan alır. İnsan, diğerlerine nasıl bakarsa, diğerleri de ona öyle bakar.
Başkalarına karşı iyi duygular geliştirirseniz daha huzurlu ve daha mutlu olursunuz. Çünkü başkalarına karşı hissettiğimiz negatif düşünceler ve sergilediğimiz negatif tavırlar aslında kendimizin yansıması olan düşünce ve tavırlardır; kendi uyumsuzluğumuzdur. Tasavvurun bir adım sonrası hakikattir. Tıpkı İngiliz yazar Thomas Carlyle’nin dediği gibi: “Düşünce, eylemin atasıdır”. Trajedilerle örülü bir hayatın içinde haksızlıklarla boğuştuğunuzu düşünebilirsiniz. Bu durumda Yaradan’ın her zaman ve her koşulda size yardım edeceğine inanırsanız, işleriniz kolaylaşır ve içinizdeki sıkıntı kaybolur gider. Sözün özü, nasıl bakarsan öyle görürsün, nasıl görürsen öyle düşünürsün, nasıl düşünürsen öyle yaşarsın, nasıl yaşarsan da öyle ölürsün.
Rudolf Dreikurs, Christopher Peterson, Edward Jones, Zohreh K.Nekouei, Lawson R. Wulsin,
Windy Dryden ve Robert Collier gibi araştırmacılar, sürekli negatif düşünen insanların yoğun stres yaşadıklarını, aşırı kaygılı olduklarını, pozitif düşünen insanlara göre depresyona daha yatkın olduklarını ve sürekli olarak negatif düşünen insanların daha iyimser olan insanlara göre gribal enfeksiyonlara, boğaz ağrısına ve kalp rahatsızlıklarına iki kat fazla yakalandıklarını belirtmektedirler. Özetle, bir insanın zihni ne ile meşgulse ve zihninde neyi egemen kılmışsa (negatif ya da pozitif düşünce) onunla uyumlu olan titreşimleri/elektriği çeker. Gerçekten de havada elektrikli bir akım bulunmaktadır. Bu sizin kuantum gücünüzdür. Bu titreşimli güç sayesinde evrensel katalogda bulunan kaderinizi enerji aleminde şekillendirmeye/yaşamaya başlarsınız. Bu sebeptendir ki olumlayıcı bir hayat yaşamanız için zihinsel odağınıza iyimserliği yerleştirmeniz gerekir. Güçlü iyimserlik olumlamaları için atılması gereken adımlar ise şunlardır:
· İçinde bulunulan anın değerini bilerek o anın size sunduğu fırsatları yakalamaya çalışmak ve o anın keyfini çıkarmak,
· Her doğan güneşle birlikte yeni fırsatların doğacağına inanmak,
· Kötü geçmişinizi ve buna dair anılarınızı tekrar tekrar yaşamaktan vazgeçerek şimdiye odaklanmak,
· Olayların içinde bilinçsizce ilerlemeye son vererek zamanınızın kontrolünü ele geçirmek,
· Günlük yaşamın coşkusunu ve mutluluğunu yakalamaya çalışmak,
· İnsanları, hayvanları ve doğayı sevmeyi ruhsal bir amaç olarak seçmek,
· Her zaman pozitif beklenti ve tutum içinde olmak,
· Hayatınızı ve size özünüzü hissettiren enerjinizi severek endişe/şüphe yerine güvenmeyi tercih etmek.
Gözler, kalbin ve ruhun aynasıdır. İnsanlara ve hayata daima güzel bakmanız dileğiyle…