Siyasetin Türkiye’de bir hastalık sebebi olduğunu anlatmaya gerek yok.
*

“En tehlikeli virüs mü
yoksa siyaset mi 
hastalık sebebi” diye sorsalar cevap olarak siyaseti seçerim.
*

Virüsle bulaşan rahatsızlıkların, 
ilacı ve tedavisi vardır da,
siyasetin bulaştırdığı koltuk hastalığının tedavisi var mıdır, 
işte o bende soru işareti.
*

Bir televizyon habercisi olarak yıllarca görev yaptığım TBMM’de bunu net olarak gördüm ve deneyimledim.
*
Koltuğuna oturanın kalkmadığı, kalkamadığı bir hastalık siyaset.
*

Ülkemizin en istikrarlı siyasi hastalarından biri de CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu.
*

13 seçim kaybetmesine rağmen. 
Genel başkanlıktan istifa etmeyen bir isim o.
*
Tüm seçim yenlgilerini tatmış siyasi mağlubiyet rekortmeni, kaybedenlerin akil adamı.
*
En önemlisi de koltuğunu asla bırakmayan , yenilgi ve başarısızlıkları başkalarına fatura eden bir Demokrat Dede.
*

Üstelik Kılıçdaroğlu, CHP Kurultayı’nda da yenilerek kendisine ait olan kaybetme rekorunu birkez daha tazelemiş bir isim. 
*

Ama koltuk hastalığı öyle yayılmış ki Kılıçdaroğlu’nun vücuduna, damarlarından çıkıp gitmeye hiç niyeti yok.
*

Özgür Özel’in CHP Genel Başkanı seçilmesinden sonra, “emanetçi” olup olmadığı tartışılırken Kılıçdaroğlu yine şapkadan tavşan çıkardı.
*
“Ben gitmedim, buradayım” mesajı verdi.
Çünkü koltuğun sıcaklığı hala geçmemişti.
*

“Öyle kolay bırakmam” mesajını 2 hamle ile verdi Kılıçdaroğlu.

Önce vakıf kurup ofis açtı.

Ardından da CHP’ye yakınlığı ile bilinen KRT Televizyonunu satın aldı ya da aldırdı.
*

Hadi sondan başlayalım yani KRT’nin satışından.
 
İktidar muhalifliği ile bilinen KRT televizyonu, Fırat Bozfırat isimli bir iş adamına satıldı.
Hem de bir oldu bittiye getirilerek.
*

Peki, kim bu Fırat Bozfırat?

Arşivler hem unutmaz hem de yalan söylemez.
Bozfırat, Mustafa Sarıgül’ün Türkiye Değişim Partisi’nde Genel Başkan Yardımcılığı görevini üstlenmiş bir isim.   
*
Mustafa Sarıgül ise Kılıçdaroğlu’nun daveti ile yeniden CHP’ye katılmış ve Kılıçdaroğlu kontenjanından milletvekili seçilmiş bir isim
*
Hadi şimdi elimizdeki tüm verleri ortaya dökelim
*
-Mustafa sarıgül,
-Sarıgül’ün eski yardımcısı Fırat Bozfırat,
-KRT’nin satışı
-ve Kemal Kılıçdaroğlu.

*
Buyrun parçaları siz birleştiirin.
*

Sondan başlamıştık!
Kılıçdaroğlu’nun “ben hala burdayım” mesajı vermek için yaptığı 1’nci hamle ise vakıf kurup ofis açması oldu.
*

Daha açılmadan tartışma konusu olan o ofis, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bile diline düştü.
Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun ofisi için “mutfak” göndermesi yaptı.
“İnşallah mutfağı unutmamıştır” dedi
*

Kılıçdaroğlu, Ankara ve İstanbul’da açılan o ofislerde yol arkadaşlarıyla birlikte hareket edecekmiş.
*
Hani başta koltuk sıcak dedik ya,
Hani hastalık sebebi vurgusu yaptık ya,
İşte onun yeni işaretleri bunlar.
*
Mağlubiyet rekortmeni de olsam gitmem demenin başka bir tanımı.
*

Aldığım duyumlara göre Kılıçdaroğlu CHP’yi dışardan yönetmenin hamlelerini yapıyor.

İstikamet koltuğa gitmese de, yönetme egosunun tatminine giden yol bu hamlelerden geçiyor. 
O yolun taşları döşeniyor.
*

Unutmadan,
Demokrat Dedenin vakfının adı “İkinci Yüzyıl” Vakfı imiş.
*

Zaten bu işler hep böyle olur. 
Gitmeyi içine sindiremeyenler önce bir düşünce kuruluşu ya da vakıf, dernek gibi oluşumlar kurarlar. 
Sonra da fikir ve tecrübelerimiz için buradayız mesajı verirler. 
*
Tamamen masum gibi görünüyor değil mi?
*
Aynı tarihlere denk gelen KRT’nin satışı ve vakıf kurulması hiç de göründüğü gibi masumca değil.
*

Peki asıl amaç ne?
“Sıcak Koltuk” hastalığının yan etkileri bunlar.
*

Tahminim odur ki; 
medya + vakıf yoluyla Kılıçdaroğlu, 
CHP’yi “dışarıdan” yönlendirmeye, 
mesajlar vermeye, 
seçimlere ve seçim sonrasına yönelik planlar geliştirmeye çalışacak.
*

Olası bir yerel seçim başarısızlığında 
“Olağanüstü Kurultay” yönünde zorlamalar yapacak. 
Özgür Özel’in, hançerine,
kılıç kalkanla cevap verecek…
*

Ben ihtimal vermesem de kimilerine göre Kılıçdaroğlu geri gelmeye çalışacak.
Kimilerine göre de bundan sonra kendisine çok yakın bir isim olan Oğuz Kaan Salıcı’yı destekeleyecek.
*

SON SÖZ:

Görünen o ki;
Öyle veya böyle en geç altı ay içinde CHP yine  karışacak gibi…
*
KRT’nin satılması, 
Kılıçdaroğlu’nun vakıf kurup ofis açması…CHP’de hala uyuyan hücreler olduğunu gösteriyor.
*
Kılıçdaroğlu köşesine çekilmedi ve çekilmeyecek.
*
Arşive kaldırılmış ve ilerde bizi bekleyen olası Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu savaşı ise büyük CHP depreminin en büyük habercisi.
*

Ülke siyasetinin özeti ise 
bitmek bilmeyen koltuk hırsı…