*
Dolma,
Kuzu,
Pilav,
Sumak şerbeti,
Damak tadımıza hitap etmeyen yemek denemeleri
Eh işte dedirten tatlı çeşitleri
*
Bu yıl ki TBMM resepsiyonundan geriye kalanlar.
Yemekler oldu.
*
Eskiden
TBMM’nin açılış resepsiyonuna devletin 1 numarası katılırdı.
Son dakikalar havada uçuşurdu.
Gazeteciler hangi liderin yanına sokulsak,
Hangi bakanın söyleyecekleri daha önemli hepsini duyabilsek diye birbiriyle yarışırdı.
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan misafirlerle sohbet eder, hatta kendi elleriyle yöresel yemeklerden dağıtırdı.
*
Ancak son yıllarda hayatımızın her alanına yansıyan heyecansızlık,
siyasette de kendini iyiden iyiye hissettiriyor.
Bunu en net TBMM resepsiyonlarında görmeye başladık.
*
Bu yıl meclisteki 1 Ekim resepsiyonu İçişleri Bakanlığına yapılan kalleş terör saldırısının gölgesinde düzenlendi.
Çete, uyuşturucu ve terör operasyonlarının zirve yaptığı, illegal örgütlere büyük darbelerin vurulduğu bir dönemde yaşandı o kalleş saldırı.
Neyse ki korkulan olmadı.
Hainler emellerine ulaşamayıp
cezalarını buldular.
*
İşte böyle bir günün akşamında bir araya geldi davetliler TBMM resepsiyonunda.
Geçmiş yıllara nazaran katılım az, heyecan yine düşüktü.
Resepsiyonda gözler liderlerdeydi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti lideri Meral Akşener salonda yoktu.
*
Gecenin parlayan yıldızı ise MHP lideri Devlet Bahçeli idi.
Tüm gözler onun üzerindeydi.
Gazeteciler son dakikalar için Bahçeli’yi gözlerine kestirmişlerdi.
Ve tabii ki bazı bakanları.
Katılımcıların isimlerini tek tek yazmayacağım.
Az sayıda bakan, milletvekili ve kuvvet komutanlarının hazır bulunduğu resepsiyonda beklentilerin aksine renkli görüntüler YAŞANMADI.
*
Gecenin 1 numaralı fısıltısı davetliler arasında kulaktan kulağa yayılan “abi yemekler çok kötü ya” dedikodusuydu.
1 Ekim resepsiyonunun yemeklerini bu yıl Master şef yarışmasından getirilen bir şef hazırlamıştı.
Niyet güzeldi.
Ancak sonuç pek de istenildiği gibi olmadı.
Salondaki fısıltı, yemekler damak zevkimize uygun değil şeklindeydi.
*
Master şef’in hünerleri de geceye pek renk katmamıştı.
Açık büfede sunulduğu için israf olduğu düşünülen resepsiyon yemekleri bu yıl daha az yapılmıştı.
Amaç israfı önlemekti ama yine olmadı.
Bu kez de yemekler Türk damak tadına uygun olmadığı gerekçesiyle tercih edilmedi.
*
Dolma, kuzu ve pilavı saymazsak
Resepsiyonun burun kıvırtan en nadide söylemi “abi ayran bile yok” ifadesi oldu.
Gecenin en içilemeyen içeceği ise Sumak şerbetiydi.
*
Yemekleri bir tarafa bırakırsak
Neyse ki terörle mücadele konusunda verilen mesajlar ve MHP liderinin emekli maaş zammıyla ilgili açıklaması sönük geçen gecede habercilere kan oldu.
*
İstanbul’dan gelen ve siyasilere selam verip göz teması kurabilmek için tuhaf hareketler sergileyen meslektaşlarımızın tavırları da dikkat çekiciydi.
Bazıları siyasilerin önüne atladı
Bazıları avını kovalayan aslan misali en uygun zamanı bekledi ve hamlesini yaptı.
Kibar tabiriyle yazıyorum
Rutininiz haline getirdiğiniz bu güzellemeleri keşke ulu orta yapmasaydınız.
*
Kimi dümeni Genelkurmay Başkanının önüne kırdı
Kimi de MHP liderinin…
Selamı veren, göz temasını kuran
İçinde büyük bir huzurla yan masaya geçti.
Aynı mesaisine orada da devam etti.
*
Eskiden bizler bırakın bu işlerle uğraşmayı
Not alıp son dakika geçmekten birbirimize selam veremezdik.
Eeeee ne de olsa artık her şeyin suyu çıktı.
Bizlere “ahhh nerede o eski bayramlar” dedirten yeni dünya düzeni “nerede o eski resepsiyonlar” bile dedirtir oldu.
*
SON SÖZ:
*
TBMM’nin bu yıl ki açılış resepsiyonu tıpkı yakın zamanın eskileri gibi yine geçmişi arattı.
*
Katılımcılarıyla
Yemekleriyle
ve heyecanıyla
Nerede o eski TBMM günleri dedirtti.