Kışkırtma

Sokak ayaklanması

Ya da ajanlık faaliyeti

*

Adını ne koyarsanız koyun

Son 2-3 gündür yaşadıklarımız

Bal gibi de “provokasyon”

*

Mossad ajanları ve işbirlikçilerinin ülkemize çektikleri kirli bir operasyon.

*

Senaryosu acemice yazılmış bir kara mizah oyunu.

*

Ancak İçinde vandallık olan

Her türlü sokak hareketi ve kitlesel girişim

Sonucu kestirilemeyen halk ayaklanmalarına dönüşebilir.

*

İçinde;

- Taciz

- Çocuk

- Suriyeli

gibi ifadelerin geçtiği her çağrı, her slogan

Önce ufak bir mahalle ayaklanmasına

*

Devam etmesi durumunda ise tüm ülkeye yayılmış koca bir halk hareketine dönüşebilir (sürü psikolojisiyle)

.*

Bir de işin içinde “Kirli” ve “Kışkırtıcı” eller varsa.

*

Maalesef ülkemizin tarihi zaten böyle acı tecrübelerle dolu

*

- Madımak

- Gezi Parkı

- Gazi Mahallesi

- Kobani

ve gayrımüslimlere yönelik saldırıların düzenlendiği 6-7 Eylül olayları…

*

Bunlardan sadece birkaçı

***

Son günlerde Kayseri’de başlayan ve başka illere de yayılan “Suriyeli karşıtı eylemler” yeni bir entrikanın,

yeni bir kalleşlik girişiminin,

yeni bir provokasyonun ilk adımı.

*

Çünkü senaryosu Kayseri’de yazılan hikayede

maksat çocuk istismarına tepki göstermek değildi

*

Ne Türk adaleti,

Ne Türk polisi,

Ne de devletin ta kendisi böyle bir çirkin olaya gözlerini kapamazdı.

Zaten kapamadı da.

*

Taciz eden Türk adaletine teslim edildi.

Taciz edilen de devlet korumasına alındı.

*

Yani, “Suriyeliler çocuklarımızı taciz ediyor” yaygarası alçakça bir yalandı.

Provokasyondu.

Ve koca bir şehir bu yaygara ile ayaklandırıldı.

*

Peki, maksat ne idi?

*

1-Sözde “teröristan” devletinin kurulmasının önündeki en büyük bariyerden, yani Türkiye engelinden kurtulmak.

*

PEKİ, BU NE DEMEK?

Terörist PKK, Suriye’de terör devleti kurmayı planlıyor.

Bu devleti kurmak için sözde seçimlere gitmek istiyor.

Türkiye ise oradaki yerel halkla iş birliği içerisinde.

Yani hainler için seçimlerin önündeki en büyük engel Türkiye.

*

İşte bu nedenle Suriye’deki Mehmetçik ile halkın arası açılmak isteniyor.

Peki, bunun için ne yapıldı?

Bölgede Türk bayrağına ve Türk tırlarına saldırı düzenlendi.

*

Kayseri’deki yakma-yıkma görüntülerine Suriye’deki halk tepki gösteriyormuş gibi algı oluşturuldu.

İki ülke vatandaşları karşı karşıya gelmiş gibi bir hava yaratıldı.

*

Peki gerçek öyle miydi?

Tabii ki hayır.

Türkiye’nin Suriye ile yeniden canlanan ticari ilişkilerini baltalamak.

Suriye’ye giren Türk tırlarının önünü kesmek.

Bölgede açılan ticari koridorun kapatılması

*

Zaten bayrağımıza ve tırlarımıza saldıranlar da halk değildi.

Suriye’nin milis güçleri, yerel mafyalar ve istihbarat örgütlerinin maşalarıydı.

*

Yani ortada çift taraflı bir manipülasyon, entrika içinde entrika vardı.

***

 

2- Türkiye ile Suriye arasında yanan normalleşme ışığını söndürmek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Esad arasında başlayan diyalog sürecinin baltalanması.

***

3- Suriye’yi parçalama projesinin istenilen sonuca ulaşamaması ve bunun önündeki en büyük engel olarak Türkiye’nin görülmesi.

Mehmetçiğin bölgeden uzaklaştırılması için Suriyeli halkla karşı karşıya getirilmek istenmesi.

***

4- Türkiye’nin bölgede yürüttüğü kararlı dış politika nedeniyle sıranın hala İran’a gelmemesi.

Bu nedenle Türk halkının sinir uçlarına dokunarak geçmişte olduğu gibi sokakları hareketlendirmek.

Türkiye’yi dışarıyla değil kendi iç karışıklığıyla meşgul olan bir ülkeye dönüştürmek.

***

 

5- Türkiye’ye Arap ve yabancı düşmanı yaftası vurmak.

Dünyaya vandal ülke imajı vermek.

Arap ve yabancı turistlerin Türkiye’ye gelmesini engellemek,

Türk ekonomisine darbe vurmak.

***

SON SÖZ:

- Halkımızın Karadeniz başta olmak üzere 81 ilimizde Arap turist görmekten rahatsız olduğu bir gerçek

*

- Halkımızın sokaklarda dilenen mülteci görmekten rahatsız olduğu bir gerçek

*

- Halkımızın Suriyelilerin iş yeri açıp vatandaşlık almasından rahatsız olduğu bir gerçek

*

Devletin düzenli göç politikası yürütmesine ve çeşitli önlemler almasına rağmen Türkiye’de bir mülteci sorunu olduğu da bir gerçek

*

Ancak en büyük gerçek şu ki;

Gerçek bir Vatansever kendi ülkesinin sokaklarını yakıp yıkmaz,

Provokasyonlara prim vermez,

MOSSAD ve benzeri örgütlere maşa olmaz, çanak tutmaz

*

Peki, ne yapar?

Meseleyi devletine havale eder.

Devlet de zaten “Celal” yüzüyle hainlere gereken cevabı verir.