Kızılderili şefi hikayesi

Mevsimlerden sonbahardır.

Kızılderili kabilesinin şefi ölür.

Bilge şefin yerine öğrenim görmüş oğlu geçer.

Kabiledekiler kış hazırlıkları yapacaklardır ve bu konu hakkında bilgi almak için yeni şefe gelirler.

“Bu kış nasıl geçecek” diye sorarlar.

Yeni ve genç kabile reisi bu konu hakkında hiçbir şey bilmiyor.

Ama ilk işte karizmayı çizdirmek te istemez.

Cevap verir:

“Bu kış çok sert geçecek” der.

Kabiledekiler aldıkları bu bilgiyle giderler.

Kabile reisi bilime inanan bir insandır.

Bilgi almak için bir süre sonra meteoroloji müdürlüğünü arar.

“Bu kış nasıl geçecek?” diye sorar.

Telefondaki yetkili “Bu kış çok sert geçecek” der.

Kabile reisi bunun üzerine kabileyi toplar ve

“Bu kış çok sert geçecek” der.

Kızılderililer bunun üzerine daha fazla kış hazırlığı yapmaya başlarlar.

Kabile reisi birkaç hafta sonra meteoroloji müdürlüğünü tekrar arar.

Yetkiliye sorar: Bu kış nasıl geçecek?

Yetkili: “Bu kış en sert kış olacak.” der.

Kabile reisi merak eder sorar.

“Neden bu kadar eminsiniz?”

Telefondaki yetkili;

“Çünkü Kızılderililer deli gibi odun topluyor” der…

***

Kavram: Petitio Principii.

Latince bir kavramdır.

Kanıtlanması gereken şeyi öncül olarak kabul etmedir.

Bu döngüsel nedensellik, safsata oluşturur.

·         “Bu kış sert geçecek çünkü meteoroloji öyle söylüyor.”

·         “Bu kış sert geçecek çünkü Kızılderililer odun topluyor.”

Döngüsel nedensellik hatası, sebep ve sonucun birbirine karışmasıdır.
“X doğrudur. X doğru olduğunun kanıtı nedir? Çünkü X doğrudur.”
Bazen kendi yarattığımız etkileri dışsal bir neden olarak görürüz.

 ***

Dini alanda Petitio principiiler- safsatalar

İncil Tanrının yazdığı kitaptır.

Tanrının yazdığı kitap yanlışa düşemez.

İncil’de yazdığına göre İncil doğrudur.

Öyleyse İncil kesinlikle doğrudur…

Bu klasik bir döngüsel akıl yürütme örneğidir.

İnançla kanıtı birleştirerek doğruluğu sorgulamaktan kaçınmadır.

Bu durum dinimizi yaşama şeklimizi de etkilemektedir.

İslam, vahyi (Kur’an ve hadisleri) ve aklı birleştiren bir dindir. Din alimleri, bu iki kaynağı birbirine zıt değil, tamamlayıcı olarak görmelidir. 

Dinimizle ilgili bilim insanları, alimlerimiz, "Oku!" emrinin izinden giderek, Kuran ve sünnet temelli yaklaşımla dinin özünü, toplumun ihtiyaçlarına göre şekillendirerek doğru ve güvenilir bilgi sunmalıdır. 

 ***

Farklı Petitio principiiler- safsatalar

Bağımlılıktan kaynaklı döngüsel nedensellik hatası da vardır.

Önerme ve argümanın ulaştığı sonuç aynı fikri savunur.

Sonuç ve önerme birbirine bağımlıdır.

Benim terazim doğrudur.

Neden? Benim kilom 90 Kg’dır.

Beni doğru tartıyorsa doğrudur.

Tartım ve ağırlığım birbirine bağlıdır.

Bu örneklerdeki asıl sorun döngüsel nedensellik değildir.

Bu döngüyü doğrulama kaynağının olmaması veya yanlış doğrulama kaynağının olmasıdır.

Terazimin güvenilir olup olmadığı başka yöntemlerle doğrulansa sorun olmayacaktır.

Döngüsel nedensellik… mantıksal hatalar zinciri ve safsatalar.

***

Hayatımızda Petitio Principii’ler Safsatalar

Bazen dilin kullanımından kaynaklı safsatalar olur.

Kulaktan kulağa gibi…

Anlamlar başka şekillerde yorumlanır.

Siz başka şey söylerseniz ama karşınıza başka şekilde çıkar.

Çünkü onu sizden dinleyen kişi kendi döngüsel nedenselliği içerisinde anlamlandırmaya çalışmıştır.

Bazen de ispatımızın kendisinden hataya düşebiliriz.

Ben böyle biliyorum. Neden? Çünkü X’den duydum. X ne kadar doğru ve güvenilirdir? X hep güvenilirdir.

Safsata, hayatımızın her anında yanı başımızda…

Döngüsel düşüncenin tuzağı, kendi yarattığımız gerçeklere hapsolmak olabilir.

 ***

Döngüsel algı ve kimlik

Bir gün eğitim tarihi dersinde öğretmen:

En iyi bildiğiniz iki soruyu yazarak cevaplandırınız der.

Öğrencinin biri yazar.

·         Soru 1: İlk Milli Eğitim Bakanımız kimdir? Cevap: Hasan Ali Yücel

·         Soru 2: Hasan Ali Yücel kimdir? Cevap: İlk Milli Eğitim Bakanımız…

Kurguya göre bilgiler doğru mu? Evet. Ama ilk önerme ve cevap yanlış olursa döngü yanlış başlar ve sonsuza kadar yanlış döner gider.

Bilgi, parçaları birbirine dayanan bir zincir değil, gerçeğe açılan kapıların anahtarı olmalıdır.

Bu arada, rahmetli Hasan Ali Yücel kendine ait kitabının ilk cümlesine şöyle başlar:

“Ne kadar benzemezmişim bana ben…”

Kendisini milletine adamış Hasan Ali Yücel’i bazıları yanlış döngüsel nedensellik içerisinde öyle tanımlamışlardır ki, bu duruma kendisi de çok üzülmüş ve bu cümleyi yazmıştır.

İnsan kendi hayatında bunu çok yaşar.

Kendisi ile ilgili doğruları, gerçekliği bilmeyenler başkalarının gerçekliği hakkında çok kesinmiş gibi savlarda bulunurlar.

Ve o insanları üzerler….

İnsanı en çok inciten, kendi hakkındaki gerçeği bilmeyenlerin ona dair kesin yargıları olabilir.

Safsatalardan uzak durmalı, insanların hayatlarının anlamlarına zarar vermemeliyiz.

***

Güncel PETİTİO PRİNCİPİİ

Ülkemiz sosyal medyasında bazen alakasız konular gündem olur.

Bu konuda döngüsel kanıtlama bazen şöyle işler:

Önerme: X konusu çok önemli.
Gerekçe: Çünkü sosyal medyada gündem oldu.
Sonuç: Gündem olduğu için çok önemli.

Hata nerede? Bir konunun çok konuşulması, onun gerçekten kritik veya doğru olduğu anlamına gelir mi? Sosyal medya algoritmaları ve bot hesaplar belirli konuları gündeme taşıyabilir. Ancak bu, o konunun objektif olarak önemli olduğu anlamına gelmez.

Popülerlik, gerçeğin değil; tekrarın gücünü gösterir.

***

Peki ne yapmalıyız.

Bu döngüsel nedensellik safsatalarından nasıl kurtulabiliriz?

Eleştirel düşünme becerimizi geliştirmeliyiz.

Bilgiyi farklı açılardan değerlendirmeliyiz.

Bilgiye doğrudan inanmak yerine gerekirse alternatif doğrulama yolları kullanmalıyız.

Hele hele dijital çağda, sosyal medya paylaşımlarına, kulaktan dolma bilgilere ve popüler söylemlere kapılmak yerine derinlemesine araştırma yapmalıyız.

Çünkü yanlış bir bilgi, döngü içinde büyüyerek bir süre sonra mutlak gerçek gibi kabul edilir.

Tıpkı Gaziantep’in güzel sözü gibi:
“Arasta’da kendi söyler, Kalealtı’nda kendi inanır.”
Yani, eğer sürekli aynı hatalı bilgiyi tekrarlarsak, bir süre sonra ona kendimiz de inanırız.

Gerçekleri aramak cesaret ister. Ama bu cesareti göstermediğimizde, sadece başkalarının oluşturduğu döngülerin içine hapsoluruz.

Farkında olmadan kendimizin ördüğü düşünce kalıpları en derin zincirlerimiz olabilir.

Allah hepimizi kendi söylediklerine kendi inananlardan değil, doğruların peşinden gidenlerden eylesin.

Amin…