*
-Meral Akşener,
-Devlet Bahçeli,
-İttifak
*
Bu 3’lü size ne ifade ediyor.
Aklınıza ilk ne geliyor.
Ya da ne gelmiyor.
Ben lafı hiç uzatmadan
ne gelmiyoru söyleyeyim.
“Bu iki parti arasında bir ittifak olacağı ihtimali asla benim aklıma gelmiyor”
Zaten böyle bir şey de olmaz, olmayacak (Tabii bu benim görüşüm)
*
Peki, nerden çıktı bu mevzu?
Neden bu isimler yan yana geldi.
Neden dün akşamın ilerleyen saatlerinde ekranlar kırmızıya döndü.
Son dakikalar havada uçuştu.
TV’lerdeki tartışma programlarının gündemi değişti.
*
Hemen söyleyeyim.
Aslında her şey birkaç gün içinde oldu.
Çakmağı Meral Akşener adına konuşan İYİ Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu çaktı
Ateşi Devlet Bahçeli adına mesaj veren MHP’li İsmail Özdemir yakmak istedi.
Zorlu, “26 Ağustos’u bekleyin,
Akşener’in konuşması Türk siyasetinde önemli bir başlangıç olacak” dedi
Bu açıklamayı herkes bir taraflara çekti.
Anlam yükleyenler, yorum yapanlar derken.
Kapalı kapı diplomasisi başladı.
Açıklamayı, “Akşener, Cumhur İttifakına yeşil ışık yakacak” diye yorumlayanlar bile oldu.
Hatta bu isimler bilgi almak adına İYİ Parti’deki zayıf halkalara ulaşmaya çalıştı. Temaslar kuruldu.
Üstelik bana gelen bilgi,
hem Erdoğan hem de Bahçeli’nin bazı kurmaylarına “bu işin aslı astarı nedir bir araştırın” talimatı verdiği yönünde.
MHP ve AK Parti’nin derin dehlizlerinde de konuşuluyor bu konu.
*
Ancak
O kurmaylar Akşener’in 26 Ağustos’ta yapacağı konuşma için nasıl bir bilgiye ulaştılarsa artık.
İYİ Parti’den geldiği sanılan pası gole çevirmek isteyen MHP dün akşam saatlerinde kaleye şutu çekti.
Bahçeli adına açıklama yayınlayan MHP’li İsmail Özdemir, Bahçeli’nin mesajını İYİ Parti’ye ve Meral Akşener’e iletti.
Ne diyordu Bahçeli mesajında.
“Yuvaya dönmediniz madem yerel seçimlerde beraber olalım, ittifak yapalım”
*
Peki, olası bir şey mi bu
Tabii ki hayır.
Meral Akşener, Bahçeli’nin liderliğindeki bir MHP’ye asla geri dönmez.
Herhangi bir milliyetçi ittifakın içinde de yer almaz.
Zaten bunu İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Akalın da yayınladığı mesajla anında reddetti.
“Sayın Bahçeli milliyetçiler ligi kurmak istiyorsa biz zaten ordayız.
Buyursun gelsin” dedi
Yani biz kimseye katılmayız siz bize katılın mesajı verdi.
Zaten MHP, Akşener in 26 Ağustos’ta yapacağı açıklamayı yanlış yorumlamıştı bence.
Bu bir tür el uzatma ya da siyasi yumuşama değildi.
Ya yanlış bilgi gelmişti ya da MHP öyle anlamak istemişti.
Çünkü Akşener 26 Ağustos’ta yapacağı açıklamada AK Parti’ye de MHP’ye de yeşil ışık yakmayacak.
Aldığım bilgi;
Akşener o gün, tüm siyasi partilere ittifakları bitirelim çağrısı yapacak. Yerel ve genel seçimlerde her parti kendi ismi ve amblemiyle yer alsın. Önümüzdeki yerel seçimlerde de CHP ile ittifaka kapıyı kapatacak.
Tüm il ve ilçelerde kendi adayımızla seçime gideceğiz diyecek.
SON SÖZ:
MHP’nin İYİ Parti’den aldığını sandığı pas, çektiğini sandığı şut gol olmayacak. Çünkü İYİ Parti AK Parti ile de MHP ile de asla ittifak yapmayacak.
***
KILIÇDAROĞLU VE KOLTUĞU
Hani ülke olarak balık hafızalıyız ya…
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da bunu anlamış olsa gerek
Genel başkanlığı bırakmıyor!
Bununla da yetinmeyip CHP Kurultayını erteletmeye çalışıyor.
Amacı belli Kılıçdaroğlu’nun
Yerel seçimlere kadar koltuğu bırakma-mak.
Sonrasında olası Ankara, İstanbul zaferi ile
gövde gösterisi yapıp yerini sağlamlaştırmak.
*
Kılıçdaroğlu cephesinde tüm yollar aynı yere çıkıyor.
Hesaplar da aynı hedefe yönelik.
En kötü ihtimal yerel seçimlere kadar partinin başından GİTME-MEK
Ancak parti içinde şiddeti hızla artan bir fırtına var.
Gemiden,,,
Limandan,,,
Ve gemiyi limana yanaştırmaktan bahsetse de Kılıçdaroğlu,
muhaliflere göre zaten CHP’deki fırtınanın kaynağı Kılıçdaroğlu.
Gemiyi limandan uzaklaştıran da,
dümeni buz dağına kıran da Kılıçdaroğlu.
*
Değişimcilere göre “Demokrat Dede” kaptanlığı bıraktığında gemi zaten limana sakince yanaşacak.
O nedenle CHP liderine artık yeter, bırak git deniyor.
Bu arada araya şunu da eklemeden geçemeyeceğim.
Kılıçdaroğlu’na “yeter artık” diyenler var ya , hani şu “değişim değişim” diye naralar atanlar.
İşte onların hepsi CHP’de ıskartaya çıkmış isimler.
NOT: Özgür Özel istisna.
Ben zaten onun Kılıçdaroğlu ile ortak hareket ettiğini düşünüyorum.
*
Bu değişimci grup kimler biliyor musunuz?
CHP içindeki konumlarını kaybetmiş, Kılıçdaroğlu’nun yeni A takımında yer alamayan, yetkilerini kaybetmiş yani çizik yemiş isimler.
Kılıçdaroğlu, bu isimlerden 2-3 tanesine kallavi yetkiler vererek yanına alsaydı bakın ne olurdu anlatayım size.
Öncelikle hepsi sus pus olurdu.
Konuştukları her programda,
gittikleri her salonda ve katıldıkları her televizyon programında,
DEDE’nin son seçimde çok başarılı olduğunu hatta az kalsın Erdoğan’ı yeneceğini falan anlatırlar.
Tüm engelleme ve imkansızlıklara rağmen Dedemiz 25 milyon ve yüzde 48 oy aldı diye konuşurlar.
O nedenle ben bu değişim ve git artık söylemlerinin lafügüzaf olduğunu düşünüyorum.
Buna ne istediğini bilmeyen 3-5 CHP’linin korkak çıkışları da diyebiliriz.
Çünkü bugüne kadar “değişim” söyleminin altı asla doldurulmadı.
Bu ifade sadece bir söylem olarak kaldı.
*
CHP’yi bir arı kovanı,
Değişimcileri de bal yapmayan arılar olarak düşünürsek,
Ki bence öyleler.
Kovanının bal yapmayan ANA ARISINA Ekrem İmamoğlu, İŞÇİ ARISINA Tanju Özcan diyelim (hakkını yemeyelim 200 km yol yürüdü adam)
Geriye ne kaldı.
ERKEK ARI.
Hadi onu da siz seçin.
Bu muhaliflerin içinde atarlı giderli çok isim var, ben hangi birini yazayım bilemedim.
Ama kim olursa olsun
günün sonunda bu kadrodan bal çıkmıyor.
CHP’nin delege yapısı nedeniyle hepsi de Kılıçdaroğlu’ndan korkuyor.
*
Dede almış sazı eline
13 seçim yenilgisine rağmen Sezen Aksu’nun “gidemem” şarkısını söylemeye de söyletmeye de devam ediyor.
*
Öyle ki, Kılıçdaroğlu seçim öncesi TBMM’de veda konuşması yapmasına rağmen, bugün hala grup kürsüsüne çıkıp salvolar savurmaya devam ediyor.
Bunları yaparken de
kaba tabirle kimseyi sallamıyor.
*
Eğer Kılıçdaroğlu kurultayı erteletip,
İstifa etmeden CHP’yi yerel seçimlere götürürse
Bir de üstüne Ankara ve İstanbul’u AK Parti’ye kaptırmazsa
Siz o zaman seyreyleyin CHP’deki cümbüşü.
İşte o zaman mezarda emeklilik sistemine geçer Kılıçdaroğlu
Kimse gönderemez onu o koltuktan.
Zaten demokrat dedenin tek hedefi de bu şu an.
*
O, yenildikçe deliği büyüyen ve su almaya başlayan CHP gemisini
alabora olmadan kendi genel başkanlığında seçime sokmak istiyor.
*
Son söz:
Bence Kılıçdaroğlu Kurultayı erteletir.
Yerel seçimleri görür. ( Genel başkan olarak)
Ekrem İmamoğlu Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkamaz.
Yeni parti de kuramaz.
İstanbul’a yeniden aday olur.
Kılıçdaroğlu, olası bir Ankara- İstanbul zaferinden sonra asla gitmez.
Günün sonunda Kılıçdaroğlu herkese nal toplatır.
***
TOZ SIKIŞMASI MI, SABOTAJ MI?
-Rusya tahıl anlaşmasından çekiliyor.
-Türkiye krizi sonlandırmak için devreye giriyor.
-Derken İzmit’teki hububat deposunda patlama oluyor.
*
Tüm bunlar ne kadar tesadüf olabilir diye düşünürken.
Sabotaj ya da terör saldırısı olabilir mi ihtimalleri üzerine kafa yorarken
Fransa’dan gelen “buğday silolarında yangın çıktı, müdahale ediliyor”
haberi aklımı iyice allak bullak etti.
Yazıyı yazmadan önce edindiğim bilgileri yeniden sorgulamama neden oldu.
Gel de şimdi
Tüm bunlara tesadüf de.
Tam da tahıl krizi tartışmalarının yaşandığı bir dönemde
Toprak Mahsulleri Ofisi deposunda patlama yaşansın.
*
Aldığım bilgi;
Kocaeli’nin Derince limanındaki bu silolar eski falan değilmiş gayet modern silolarmış.
Yetkililere göre de orada böyle bir patlamanın olması pek de normal değil.
O depoda geçmiş yıllarda böyle bir patlama hiç yaşanmamış.
Ufak tefek yangınlar olmuş ancak bu denli büyük bir patlama meydana gelmemiş.
Üstelik ilk bulgulara göre elektrik kaçağı, akaryakıt sızıntısı ya da doğal gaz kaynaklı bir patlama da değil bu.
*
Konu adli ve idari yönden araştırılıyor ancak benim burnuma çok da iyi kokular gelmiyor doğrusu.
Türkiye’nin tahıl krizinin çözümü için aracı olduğu,
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin’le yoğun görüşmeler yürüttüğü bir dönemde bu patlamanın yaşanması sanki bir mesaj niteliğinde.
Sanki bu işin altından şer güçler çıkacak gibi pis kokular geliyor burnuma.
*
SON SÖZ:
Patlamanın nedeni için şimdilik toz sıkışması deniyor
İlk bulgulara göre saldırı ya da sabotaj ihtimali zayıf (Yetkililere göre)
60 Silodan13 tanesi etkilenmiş
Çıkan dumanın rengi şüphe uyandırıcı
Bence bu dönemde Fransa’daki buğday silolarında çıkan yangın da pek normal değil.