Bugün tadımlık başlayalım
En başta “Kulis”cik vereyim.
AK Parti Genel Merkezi’ne gelen anket ve raporlara göre;
Oy kaybı,
kan kaybı,
erime
adına ne derseniz deyin, “dip görülmüş, geriye gidiş durmuş”
Kulis bilgisinin tamamı ve detayları yazının devamında
***
Yeni kurulan partiler
Değişen liderler
Ölenler, sağ kalanlar.
Vekil olanlar, bakanlık apoleti takanlar, kaybedenler
Ve sürekli kazananlar
*
Son 22 yılda çok şey değişti Türkiye’de
*
Sanat, spor, siyaset, müzik, teknoloji…
Hatta mevsimler bile değişti.
*
Her alanda yeni hikayeler yazıldı.
Recep Tayyip Erdoğan ismi ve AK Parti ise
hep kazanan olarak kazındı hafızalara
*
Son 22 yılın tek ve en çok kazananı hep aynıydı.
Kaybedeni ise CHP ve Kılıçdaroğlu oldu.
*
Ancak 2020 öncesi patlak veren
Pandemiyle yükselişe geçen
Ve deprem felaketleriyle zirve yapan ekonomik kriz
Hikayeyi tersine çevirdi
*
- Sonu gelmeyen kur krizi
- Suriyeli sığınmacılar
- Gençlerin gelecek kaygısı
- Adalet sisteminin tartışılır hale gelmesi derken
*
AK Parti son yerel seçimde büyük bir darbe aldı.
İlk kez 2. parti oldu.
22 yıllık zafer marşının ilk mağlubiyetiydi bu.
Çok sayıda büyük şehir ve birçok il CHP’ye kaptırıldı.
*
Sokaktaki homurtular önce anketlere,
sonra da seçim sonuçlarına yansıdı.
*
AK Parti’nin oylarındaki kayıp hız kesmeden devam etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, toplumun nabzını nasıl tuttuğunu bilenler bilir.
*
Gelen raporlar,
bizzat yaptığı ziyaretler, halkla olan teması
ve sürekli olarak yaptırdığı anketler
onun karar almasında hep rehber olmuştur.
*
Yıllardır Ankara’da görev yapan bir televizyon habercisi olarak o günlerde şu söylenti kulağımıza çalınmıştı ilk kez.
*
Yerel seçim öncesi emekliye beklenen zam verilmeyecek.
Çünkü tüm anketlerde Ankara, İstanbul ve İzmir hiçbir koşulda kazanılamıyordu.
Ülke genelinde de oylarda erime vardı.
Rakamlar kötü geliyordu.
Bu gidişatı emekli zammıyla düzeltmek imkansızdı.
Zaten ekonomiye de ek yük getirecekti.
*
Ve beklenen son oldu.
Anketlerin dili yalan söylememişti.
***
Peki, ya bugün!
AK Parti’nin hali ahvali ne durumda?
*
- Açıklamalara göre enflasyonla ilgili olumlu rakamlar telaffuz ediliyor.
- Moody’s Türkiye’nin kredi notunu yükseltiyor.
- Gıda fiyatları, turist sayısı derken
Birileri güllük gülistanlık hava estiriyor
*
Oysa ekonomik veriler hala cebe yansımış değil.
*
Ayrıca AK Parti’deki oy kaybının yalnızca ekonomi kaynaklı olduğunu düşünenler varsa onlar da büyük yanılgı içindedir.
*
il başkanlarının,
Kabinenin
ve teşkilatların değişmesi gibi hamleler de kan kaybının durdurulmasında yalnızca geçici bir pansuman olur.
*
Hastanın sağlığına kavuşması için
köklü bir değişime ve köklü bir yenilenmeye ihtiyaç var.
Yani sözde değil özde bir değişime…
*
- Yalnızca parti içiyle sınırlı kalmayan
- Toplumun beklentilerini pas geçmeyen
- hukuki ve vicdani rahatsızlıkları dikkate alan
-Yani sokağın sesini duyan bir değişim…
*
AK Parti, patinaj yapmak ya da geriye gitmek istemiyorsa
yeni bir siyasi vizyon belirlenmeli.
Partinin yeni kadroları da o vizyona göre oluşturulmalı.
Ve bu yeni siyasetin merkezinde de
gençler, çalışanlar, yaşlılar, işsizler, öğrenciler, kadınlar ve erkekler
Yani vatandaş yer almalı.
*
KULİS:
AK Parti Genel Merkezi’nden aldığım bilgi, yapılan son kamuoyu araştırmaları ve anketlere göre;
AK Parti’de kan kaybı durmuş.
Oylardaki erime bitmiş.
Dip görülmüş.
Bundan sonra kaybedilen oyları tekrar nasıl geri kazanırız toplantıları yapılmaya başlanmış.
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da anketlere göre gerilemenin durduğu bilgisi verilmiş.
Genel merkezin strateji ekibi sık sık bir araya gelmeye başlamış.
*
AK Parti’ye gelen dibi görmüş son anketlere göre;
AK Parti’nin şu anki oyu yüzde 27 civarında.
Bu rakamın tekrar yüzde 40’lar seviyesine güncellenme-mesi durumunda
başta Erkan Kandemir olmak üzere birçok ismin yeni dönemde koltuklarını kaybedecekleri konuşuluyor.
***
KULİS:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla
İl ve ilçe kongreleri öncesi AK Parti’nin birçok yeni isme teklif götürmeye başladığı
yeni dönemde partinin il, ilçe ve genel merkez yönetimlerinde daha önce hiç siyaset yapmamış isimlere şans tanınacağı da konuşuluyor.
***
CHP’DE KOLTUK SAVAŞLARI
Kılıçdaroğlu’nun planı ne?
İmamoğlu’na siyasi yasak gelecek mi?
Mansur Yavaş aday olacak mı?
*
Sorular ciddi
Sorunlar büyük
*
Bugün itibarıyla ötelenmiş
Üstüne yatılmış
Halının altına süpürülmüş gibi görünse de
CHP için tehlike çanları büyük büyük çalıyor.
*
Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş…
3’ü de potada
3’ü de potansiyel aday
Potanın adı Cumhurbaşkanlığı…
*
Özel, “CHP’nin makus talihini yendim, rekor oyla yerel seçimlerden galip çıktım.
Neden ben aday olmayayım” düşüncesinde.
Yani potansiyel aday.
*
İmamoğlu’nun adaylığa dair planlarını zaten sağır sultan bile biliyor.
Ancak istinaftaki dava onun en büyük kabusu.
Cezası onanırsa siyasi yasaklı olacak.
Hapis yatmayacak ancak 5 yıl 7 ay siyaset yapamayacak.
*
Doğru bulmasam da şahsi kanaatim İmamoğlu’nun cezasının onanacağı ve siyasi yasaklı olacağı yönünde.
*
Erdoğan’a verilen siyasi yasak kararıyla İmamoğlu’nun durumunun kıyaslanmasını da doğru bulmuyorum.
Olası bir siyasi yasak kararı İmamoğlu’na prim yaptırır yorumlarına da hiç katılmıyorum.
*
Cezasının onanması durumunda İmamoğlu’nun, CHP’de gücünü kaybedeceğini ve aday olamayacağı için unutulup gideceğini düşünenlerdenim.
*
KULİS:
İmamoğlu’nun cezasının onanması ve siyasi yasaklı olması durumunda, CHP’nin bazı küçük il belediyeleri ile İstanbul’daki 9 ilçe belediyesinin kendisine destek vereceği konuşuluyor.
*
Bu destek nasıl bir destek derseniz.
İstifa mekanizması işletilecek.
*
CHP’nin kazandığı bazı küçük illerin belediye başkanları ve İstanbul’daki 9 ilçe belediye başkanı İmamoğlu’na verilen karar nedeniyle görevlerinden istifa edecek.
***
MANSUR YAVAŞ YÜZDE YÜZ ADAY
Sakin kişiliği ve İmamoğlu’nun aksine polemiklerden uzak durması ile tanınıyor.
Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin patronu o.
Son yerel seçimde rekor oyla başkan seçildi.
*
Beypazarı Belediye Başkanlığı ile başlayan hikayesi çok başka yerlere uzandı.
Bugün itibarıyla CHP’nin potansiyel Cumhurbaşkanı adayları arasında gösteriliyor.
*
Zaten gösterilmese de yüzde yüz aday olacak.
CHP’nin eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da kendisine destek verenler arasında.
*
Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığı için güçlü bir ekip kurma çalışması yürüttüğünü
Bu ekibin başında da eski AK Parti Milletvekili Feramuz Üstün’ün olacağını ilk duyuran gazeteciydim.
Hiç mütevazi olamayacağım bu kulis bilgisini 1 ay önce katıldığım bir TV programında canlı yayınında söylemiştim ve köşe yazımda da yazmıştım.
*
Geçtiğimiz günlerde Feramuz Üstün’ün Mansur Yavaş’ın siyasi danışmanı olarak göreve başladığı resmileşti ve kamuoyuna da yansıdı.
*
Aldığım bilgiye göre Feramuz Üstün’ün başında olacağı ekipte;
eski büyükelçiler, eski ve yeni siyasetçiler ve deneyimli basın mensupları görev alacak.
***
YENİDEN REFAH PARTİSİ’NİN 3’ÜNCÜ YOL ÇIKIŞI
- Genel Başkan Fatih Erbakan’a uygulanan medya ambargosu
- Şanlıurfa dahil bazı belediye başkanlarının istifa etmesi
Yeniden Refah Partisi için bardağı taşıran son damla oldu.
*
Cumhurbaşkanlığı seçiminde aynı saflarda yer alan
Ancak yerel seçimde ayrı düşen AK Parti ile Yeniden Refah Partisi arasında ayrılık rüzgarları sert esiyor.
*
Yeniden Refah yönetimi AK Parti ile köprüleri tamamen attı.
Olası bir ittifak teklifine bugünden kapıları kapadı.
Genel Başkan Fatih Erbakan, Erdoğan’ı desteklemek konusunda “bir daha asla” dedi.
*
Uzun zamandır Ankara’da şu konuşuluyor:
“Türkiye Erdoğan ya da İmamoğlu tercihine mahkum edilemez.
Bu iki isim ya da parti arasında sıkışamaz.
3’üncü bir yol olmalı.”
*
Yeniden Refah Partisi bu yolun lokomotifi olmak için kolları sıvadı.
Edindiğim kanaat, gelecek dönemin Cumhurbaşkanı adaylarından biri de Fatih Erbakan.
*
3’üncü yolun yolcuları kuşkusuz vatandaş olacak ancak
Lokomotifin vagonlarında hangi partiler yer alacak derseniz.
Yeniden Refah’ın öncülük edeceği oluşumda;
Saadet, Gelecek, Deva, İYİ Parti, Demokrat Parti, Büyük Birlik Partisi ve hatta Yavuz Ağıralioğlu’nun kuracağı partinin olması planlanıyor
*.
Teklifi hangi partiler kabul eder, oluşumda kimler yer alır onu zaman gösterecek.
***
Son söz:
TBMM haftaya açılıyor.
Vekillerin Meclis kürsüsünde birbirlerine kükreyecekleri yeni bir yasama yılı bizi bekliyor.
*
Keşke bu kükremeler tribünlere olmasa.
Anladınız siz onu…
*
Üzüldüğüm şu ki;
TRT dahil birçok haber kanalında görev yaptım
Mesailerimin belki de son 10-15 yılı TBMM’de geçti.
Her yeni yasama döneminde içim hep kan ağlardı.
*
Kulislerdeki değişen halılar, sehpalar, koltuklar, koridorlardaki aynalar,
Genel kuruldaki masalar, ışıklar, sandalyeler, düğmeler, ceylan derisinden koltuklar ve hatta mikrofonlar.
*
Vekiller strese giriyor diye değiştirilen avizeler
saymakla bitmeyen israf ve zevkine yapılan alım satımlar
*
Dedim ya “TBMM haftaya açılıyor” diye
Şöyle ufak bir araştırma yaptım.
Değişen bir şey var mı? diye
*
Hani kamuda “israfa dur” genelgesi var ya
Tasarruf dönemine girildi ya hani!
*
Öğrendim ki; O tasarruf kararı TBMM’ye uğramamış.
Eskiyi getir yeniyi götür kampanyası devam ediyor.
*
Ancak Meclisteki kampanyada eski yok.
Sadece yeniyi götür var.
Hazinenin yani milletin kasasından…