CHP’nin en çok kaybeden genel başkanıydı.

İrili ufaklı girdiği her seçimden mağlup ayrıldı.

“Demokrat dede”, “kronik mağlup” gibi ünvanları

Türk siyasetine o kazandırdı.

*

2010 referandumunda adresini değiştirmediği için oy kullanamadı.

Yürüyen merdivene ters bindi.

Şiddetle karşı çıkmasına rağmen

TBMM’deki anayasa değişikliği görüşmelerinde de oy kullanmadı. (2017)

*

6’lı masa gibi ucube bir oluşumun başını çekti.

Oyu tüm anketlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın altında çıktı.

Ancak geri çekilmedi.

Aday oldu.

Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’na asla şans tanımadı.

*

Oysa anketlere göre İmamoğlu ve Yavaş daha avantajlıydı.

Seçimi kaybedince “çevrem beni zorla aday yaptı…" dedi.

Ama o, yine de kendisini başarılı ilan etti.

*

Bugünkü yazımızın kahramanı

ipuçlarından da tahmin edeceğiniz üzere Kemal Kılıçdaroğlu…

*

Türk siyasi tarihinde kaybedenler kulübünün en kıdemli üyesiydi Kılıçdaroğlu.

Yenilgiye doymuyordu.

“Şerefli mağlubiyet” gibi terimler onun lügatında yoktu.

Sadece kaybetmeye oynuyordu ve asla geri çekilmiyordu.

*

Mağlubiyetlerine bir yenisini de CHP kurultayında ekledi.

Kendi delegeleriyle girdiği kurultayı kaybetti.

Ama o yenilgiyi de kabul etmedi Kılıçdaroğlu.

“Değişim, değişim diye arkadan hançerlendim” dedi.

Başarısız olan yine kendisi değil, başkalarıydı.

***

Ankara ve İstanbul’da ofis açması.

Köşe yazıları yazması.

Göstere göstere görüşmeler yapması.

Ve canlı yayınlara katılması.

 “Demokrat dede”nin sadece bir yenilgiyi içine sindiremediğini gösteriyordu.

 Kurultay mağlubiyeti…

***

Ya CHP içindeki muhaliflerin başını çekmek,

Ya ortalığı karıştırmak,

Ya da “yıkılmadım ayaktayım” mesajı vermek için

Hala köşesine çekilmiyor.

*

Hırsla mı,

Hınçla mı,

Yoksa CHP’nin akil adamı sıfatıyla mı,

ortaya çıkıyor bilinmez ama

Son katıldığı KRT canlı yayınında sübliminal mesajlar verdi.

İsim vermese de hedefinde Özgür Özel vardı.

CHP’nin Cumhurbaşkanı ile diyalog kurmasını eleştirdi.

Yumuşama politikasına karşı çıktı.

*

Kimilerine göre kendini aklamak

Kimilerine göre arkadan hançerlendiğini vurgulamak

Kimilerine göre de 6’lı masada yaşadıklarını anlatmak için o programa çıkmıştı Kılıçdaroğlu.

*

Ancak canlı yayındaki sözleri asıl niyetini ortaya koyuyordu.

Ne diyordu Kılıçdaroğlu.

 

“Delegelere bağlı.

Önerirlerse aday olmayacağım demem.

O zaman en cesurlar bir adım öne çıksın diyeceğiz"

*

Görünen o ki;

Demokrat dede eylül ayında yapılması düşünülen tüzük kurultayını seçimli kurultaya çevirip CHP Genel Başkanlığı’na aday olmayı planlıyor.

*

Böylece “Kılıçdaroğlu ne yapmaya çalışıyor?

Amacı ve planı ne?” gibi sorular kısmen de olsa yanıtını bulmuş oluyor.

*

Kendisinin halen partide bir “güç” ve “alternatif” olduğunu hissettirmek.

Mağduriyetini dile getirmek.

Özgür Özel’i sıkıştırmak.

Genel başkanlığa yeninden aday olmak.

*

Peki, mağlubiyetler rekortmeni Kılıçdaroğlu bunu başarabilir mi?

Yani yeniden CHP’ye genel başkan olabilir mi?

El cevap; çok zor.

Hatta imkansız.

***

Kendi döneminde yüzde 25 barajını aşamamış,

Yıllarca CHP seçmenine “sen beyaz azınlıksın” duygusu pompalamış.

“Saray’la müzakere edilmez, mücadele edilir” diyerek diyalog yerine kavga siyasetini benimsemiş bir Kılıçdaroğlu’nun

CHP’liler tarafından yeniden kabul görmesi neredeyse imkansız.

*

Neden mi?

Çünkü CHP Özgür Özel ile girdiği seçimde 45 yıl sonra yüzde 38 oy aldı.

*

Neden mi?

Çünkü Özgür Özel AK Parti’nin “siyasette diyalog” ve “yumuşama” politikasını destekliyor.

Kılıçdaroğlu ise baltalamaya çalışıyor.

*

Oysa anketlere göre halkın büyük bölümü, yeni CHP yönetiminin “yumuşama” politikasına sıcak bakıyor.

Kılıçdaroğlu gibi “Müzakere etmeyelim, kavga edelim” diyenlerin oranı ise yüzde 15…

***

SON SÖZ:

 

Kronikleşen seçim yenilgilerine rağmen genel başkanlığı bırakmayan,

CHP’yi gemiye benzetip limana güvenle yanaştırmaktan bahseden Kılıçdaroğlu, çekilmeyerek dümeni kıyıya değil kayalıklara kırmıştı.

*

Kurultayda da kaybedip gemiden inip kayığa binmişti.

*

Eğer Kılıçdaroğlu, hırslarına yenilir CHP’nin başına geçme hayaliyle yeniden aday olursa bindiği kayığı da kaybeder.

*

Bastıramadığı öfke ve içine sindirememe hali kendisinin tamamen bitişi olur.