O, İyi Partililerin Meral Ablası
Siyasetteki zirvesini
6’lı masayla yaşadı.
Bakanlığı dönemi dahil hiç bu kadar popüler olmadı.
*
Önce
Masadan kalktı.
“Dayatma var,
kıskaca alındık” dedi.
“Kişisel ikbal, kuyruklu yalanlar” gibi ifadeler kullandı.
“Noter Masası” diyerek nefret kustu.
*
Sonra hiçbir şey olmamış gibi
Tekrar masaya oturdu.
Kendisi farkında mıydı bilinmez ama.
Bu oturup kalkmalarla
Akşener yüzyılın hareketini çekmişti.
*
Cumhur ittifakına “ohhh iyi oldu” dedirtti.
Millet ittifakında ise duygunun adı,
“satıldık galiba” oldu.
*
O nedenle bugün…
Kimse onun kararlarına “kesindir” diyemiyor.
Anlık, saatlik, günlük…
Değişim onun için sadece bir teferruat
*
İYİ Parti’de hatırı sayılır bir kredisi var Akşener’in
İstediği an karar değiştirebiliyor.
Oturuyor, kalkıyor (6’lı masa), itiraz ediyor, nedamet getiriyor…
*
Yani sazı hep o çalıyor.
Olası çatlak seslerde
Yüksek perdeden konuşuyor.
Davul da benim tokmak da…
mesajı veriyor.
*
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de
Saz yine onun elindeydi.
Kendi çaldı, kendi söyledi.
Tıpkı bugün olduğu gibi.
*
Yerel seçimler yaklaşırken gözler yine Akşener’de
Çünkü aldığı bazı kararlar var.
81 ilde seçimlere tek başına girmek
81 ilde kendi adayını çıkarmak
Gibi…
*
Peki, Akşener’in bu kararına rağmen
Net olarak İYİ Parti yerel seçimlerde Ankara ve İstanbul’da kendi adayını çıkaracak diyebiliyor muyuz ?
Hayır.
*
Konuşulan hep şu;
“İYİ Parti son anda CHP’nin adaylarını destekleyecek
Ankara ve İstanbul’u pazarlık konusu yapacak”.
Ve benzeri fısıltılar.
*
Ancak bu kez durum biraz farklı
Akşener’in amacı;
-Hem 6’lı masadaki Kılıçdaroğlu dayatmasının rövanşını almak
-Hem seçim yenilgisinin faturasını ödetmek
-Hem de masada çizilen karizmasını düzeltmek
*
O nedenle bu kez Akşener’in planı da hedefi de tek.
Kemal Kılıçdaroğlu’nu göndermek…
Onsuz yerel seçim ittifakı yapmak
Ve bazı il belediyelerini İYİ Parti’ye kazandırmak.
*
KULİS:
Eğer başımıza taş yağmaz ise Akşener,
Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP’yi Ankara ve İstanbul’da desteklemeyecek.
Hatta hiçbir ilde desteklemeyecek.
Yani yerelde ittifak yok.
Amaç Kemal Kılıçdaroğlu’nun gitmesi.
*
Eğer Demokrat Dede kongreden zaferle çıkarsa
Bu kez Akşener’i de yenmek zorunda kalacak.
*
Çünkü Akşener yerel seçimlerde Kılıçdaroğlu’na tüm büyükşehirleri kaybettirmek için elinden geleni yapacak.
*
Örneğin; Ankara’da Mansur Yavaş’ın karşısına ülkücü bir aday çıkaracak.
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nu zayıflatacak en güçlü adayını sahaya sürecek.
Antalya, Adana, Mersin gibi illerde de aynı stratejiyle CHP’nin karşısına dikilecek.
*
Sonuçta kronik mağlup Kılıçdaroğlu,
Ankara ve İstanbul’u yeniden AK Parti’ye teslim ederse CHP olağanüstü kongreye gider.
*
Akşener’in tüm planı da bu zaten.
*
Tabii kasımda yapılacak CHP Olağan Kongresinde Kılıçdaroğlu’nun galip gelmesi üzerine kurulu bir senaryo bu.
*
Olağan Kongrede Kılıçdaroğlu kaybeder ve CHP değişime “EVET” derse zaten bunlara gerek bile kalmaz.
*
İşte o zaman Akşener ittifak koltuğuna oturur.
Pazarlıklara başlar.
81 ilde kendi adayımızla gireceğiz söylemleri değişir.
*
Ama bu kez de hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Çetin pazarlıklar olur.
“Almadan vermiyoruz” dönemine geçilir.
Kulağıma gelen fısıltılar da o yönde zaten
*
Yani, ne kadar köfte o kadar ekmek söylemleri yükselir.
“Aldığımız kadar destek vereceğiz” mottosuyla yol yürünür.
*
Peki, CHP’nin olası yeni genel başkanı, Akşener’in şartlarını kabul eder mi?
Eli mecbur. Başka çaresi yok.
*
Çünkü çiçeği burnunda da olsa,
Ankara ve İstanbul’u kaybeden yeni bir genel başkan CHP’de hemen sorgulanmaya başlanır.
*
Tüm bu senaryolarda CHP’lilere korkulu rüya gördürecek tek konu ise
Akşener’in eşref saatine mi denk geldik korkusu olur.
SON SÖZ:
Bu Akşener Kılıçdaroğlu’nun başını yakar.
Götürürse Kılıçdaroğlu’nu delege değil Akşener götürür.
Koltukta kalırsa değişim meşalesini CHP’liler değil
Akşener yakar.
*
CHP adaylarının karşısına CHP’ye kaybettirecek kendi adaylarını çıkarır.
*
Kılıçdaroğlu giderse Akşener CHP ile ittifaka yeşil ışık yakar.
Ancak bu kez pazarlık biraz masraflı olur.