*
Herkes kuyruğu dik tutma derdinde.
Karşılıklı manifestolar havada uçuşuyor.
Güya kimsenin kimseye müdanası yok.
Reste rest çekmek bugünlerde çok moda Ankara’da
Başkentin kirli siyasi havası
yerel seçimler yaklaştıkça daha da kirleniyor.
Adeta doğal gazdan oduna, kömüre geçiliyor.
*
6’lı masa görüşmelerinde karizmayı çizen Meral Akşener
imaj düzeltme planları yapıyor.
Hedefinde yerel seçimler var.
Önce “tarihi çağrı” adı altında bir manifesto yayımladı.
Tüm partilere İttifaksız seçim çağrısı yaptı.
İyi Parti’nin 81 ilde seçime kendi adayı ile gireceğini açıkladı.
*
Bu durum CHP’nin pek hoşuna gitmese de onlar da kuyruğu dik tuttu.
“Gidene kal demeyiz” açıklaması geldi.
Karşılıklı söz düelloları.
Restleşmeler derken geldiğimiz durum ortada.
İYİ Parti “biz yokuz” modunda..
*
Peki, meral Akşener CHP ile ittifaka gerçekten kapıyı kapattı mı?
Yoksa “blöf” mü yapıyor?
Ya da 6’lı masada yaşananların öcünü mü alıyor?
Bu soruların yanıtı elbette var.
*
İYİ Parti’den 3 isimle görüştüm.
Süreci konuştum,
ittifak meselesinin yanıtını aradım.
*
Tabii konuyla ilgili önce kendi yorumum…
31 Mart yerel seçimlerine AK Parti ve MHP ittifak yaparak girecek.
CHP’nin durumu malum ancak öyle ya da böyle kazandığı belediyeler var.
Ancak burada en zor durumda olan İYİ Parti.
Akşener’in partisi son seçimden büyük yara alarak çıktı
Yerel seçimler için de durum hiç iç açıcı görünmüyor.
Meral Akşener, açıklamalarıyla nedamet getirse de bu henüz seçmende karşılık bulmuş değil.
Yerel seçimlerde alınacak kötü bir sonuç çöküşün ilk işaret fişeği olabilir.
O nedenle İYİ Parti için yerel seçimler çok önemli.
*
İlk hedef mutlaka il belediyesi kazanmak.
Çünkü şu an için İYİ Parti’nin hiç il belediyesi bulunmuyor.
O nedenle Akşener,
iki arada bir derede, bıçak sırtı bir pozisyonda…
Her ne kadar kararlı gibi görünüp,
“blöf, mlöf yapmıyoruz” dese de CHP ile ittifaka muhtaç.
Çünkü mevcut oy oranıyla İYİ Parti’nin tek başına bir il belediyesini alması zor gözüküyor.
Yani bir yavukluya muhtaç.
O da hiç kuşkusuz CHP.
*
Büyükşehir belediyeleri düşünüldüğünde aynı durum CHP için de geçerli aslında.
Yani bu iki parti (CHP ve İYİP) yüzük atmak isteyip de atamayan çiftler gibiler.
O nedenle Akşener, “artık ittifak yok” dese de bu kimseye çok inandırıcı gelmiyor.
Hatta bazı çevreler tarafından “blöf” olarak algılanıyor.
Zaten bunu destekleyen açıklamalarda yok değil.
“Yerelde iş birliği olabilir” gibi çıkışlarla aslında niyet mesajları veriliyor.
Akşener adına konuşan birileri “İttifak” yerine “iş birliği” tabirini kullanıyor.
Bu da bize kapının kapanmadığını gösteriyor.
*
Gerçek şu ki
Akşener bal gibi de blöf yapıyor,
el yükseltiyor,
büyükşehirlerdeki olası desteğini koz olarak kullanıyor.
Karşılığında da azamisinden pay koparmak istiyor. (il belediyesi)
*
Hal böyle olunca da son kertede iki parti de birbirinden pek vazgeçecek gibi görünmüyor.
Çünkü bu nikah kıyılmaz ise hem CHP hem de İYİ Parti büyük yara alır.
*
CHP tek başına seçime girerse bence Ankara ve İstanbul’u kaybeder.
Olası bir HDP desteği de yeterli olmaz.
Zaten Meral Akşener’in HDP’yi kullanarak bir “U dönüşü yapması çok olası.
“Biz iş birliği yapmasak CHP, HDP’ye mecbur kalacaktı.
Milli bir duruş sergiledik, tabanımızın sesine kulak verdik” diyebilir Akşener.
*
Şeytanın avukatlığını yapıyorum.
Tüm bunların aksine Akşener, gemileri yakıp büyük bir kumarda oynayabilir.
Nedir o kumar.
Gerçekten seçimlere tek başına girmek…
İşte bu bence 6’lı masanın öcü olur.
Kalktığı masaya dönerek siyasi imajına büyük bir çizik atan Akşener,
“o gün ben yandım bugün de siz yanın” diyebilir.
*
İyi partili 3 isimle ittifak konusunu görüştüğümü söylemiştim.
Önce özet geçiyim.
Kesinlikle seçim ittifakı konusuna temkinli yaklaşıyorlar.
Yani kesin karar alınmamış.
O nedenle İYİ Parti’ye sallayan CHP medyasına buradan tavsiyem biraz daha bekleyin sonra üzülür mahcup olabilirsiniz.
Henüz her şey bitmiş değil.
*
Daha önce İstanbul’un karşılığında İYİ Parti CHP’den Ankara’yı isteyecek ve bunu pazarlık konusu yapacak diye yazmıştım.
Sanki rota bu kez başka bir büyükşehire çevrilmiş.
Görüştüğüm İYİ Parti’liler bana bu ilin adını telaffuz etmediler ama
İma yoluyla söylemiş oldular.
“Türkiye’nin 3. Büyük şehrini istiyoruz” dediler.
“Yani İzmir mi” diyorsunuz dediğim de ise güldüler.
*
İYİ Parti’li bir genel merkez yöneticisine Akşener’in “81 ilde kendi adayımızla gireceğiz” açıklamasını da sordum.
Yorum yapmadı.
Ama sessiz de kalmadı.
Süleyman Demirel’in o çok meşhur sözünü hatırlattı.
“siyasette 24 saat çok uzun bir süredir” dedi.
Bu ifade zaten başlı başına bir cevaptı.
*
SON SÖZ:
*
-Bence Akşener blöf yapıyor.
-CHP ile bazı illerde ittifak yapılacak.
-En başta 3 büyük ilde.
-Hatta pazarlıkları bitmiş bile olabilir.
*
CHP’nin Ankara ve İstanbul adayları belli.
İYİ Parti ise İzmir adayını açıkladı.
Ümit Özlale.
Kendisi şu anda İzmir milletvekili.
*
Şimdi son kez şeytanın avukatlığını yapalım.
CHP’den söz alınmamış olsa Akşener neden çiçeği burnunda bir milletvekilini belediyeye aday göstersin.
Yani İYİ Parti Ankara ve İstanbul’da CHP’yi desteklemenin diyeti olarak neden İzmir’i istemesin.