Eminim Kuzey Afrika ülkesi Cibuti de bile
Birçok şey yıllar içinde değişmiştir.
*
Ancak CHP zamana ve yıllara meydan okurcasına değişime direniyor.
*
Hani gelen gideni aratır diye veciz bir söz var ya bizde
hah işte tam da onu yaşıyor CHP’ye gönül verenler.
*
Dünyada yaşayan insanların,
Yemek yeme alışkanlıkları,
Giyim tercihleri,
Ulaşım araçları,
Barınma yöntemleri,
Yani aklınıza ne gelirse değişiyor.
*
Başarılı olan takımların futbolcuları,
Siyasi partilerin yüzleri,
Şirketlerin yönetim kurulları,
Hatta belediyelerin başkan adayları bile değişiyor da
Değişmeyen tek şey
Sık sık değişim naralarının atıldığı CHP…
*
Tabii değişime nereden baktığınız da çok önemli.
Aslında bu bir vizyon meselesi.
Çünkü
birilerine göre CHP’de değişim olmuştu.
Kılıçdaroğlu gitti, Özgür Özel geldi.
Sözde vizyon sahiplerine göre her şey tamamdı.
Değişimin kralıydı bu .
*
Aleviler tasfiye edildi.
Ekrem İmamoğlu’nun işaret ettiği isimler parti yönetimine girdi,
Ekrem İmamoğlu’nun işaret ettiği isimler yerel seçimlerde aday gösterildi.
Değişimin kralıydı bu
*
Özgür Özel, gölge başkan olduğunun farkına vardı.
Kemal Kılıçdaroğlu ile “beni bu adamdan (İmamoğlu) kurtarın” yemeği yedi.
Türlü çarelere başvurdu.
CHP’de çift başlılık zirve yaptı.
Değişimin kralıydı bu
*
10 bine yakın insanın hayatını kaybettiği Hatay’da Lütfü Savaş yeniden aday göstertildi.
Değişimin kralıydı bu
Oysa iktidar partisi depremden etkilenen 3 il de belediye başkan adaylarını değiştirdi.
***
22 yıldır kazanan AK Parti’de sürekli “özde” değişim şarkısı çalıyor.
Şampiyon kadrolar yenileniyor.
Kronik muhalefet CHP’de ise tas da aynı hamam da
Girilen her seçimde nal toplanıyor.
*
Hatta istediğini alamayanlar
partiyle yollarını ayırıyor. (Muharrem İnce, Gürsel Tekin, İhraç edilen Tanju Özcan ve diğerleri)
Sonra bir bakmışsınız bunlar ya CHP’ye dönüyor ya da dönmenin yollarını arıyor
***
KULİS:
Özgür Özel ile Kemal Kılıçdaroğlu’nun bundan sonra birlikte hareket etmesi oldukça zor.
Bu ikili 22 Ocak’ta Ankara’da baş başa yemek yemişti.
Hep Özgür Özel’in Kılıçdaroğlu’ndan ne istediği yazıp çizildi.
Bunu biz de yazdık.
Ancak Kemal Kılıçdaroğlu da Özgür Özel’den bir şey istemişti.
“Çankaya’da Alper Taşdelen’e dokunma.”
İstediği olmadı.
Taşdelen’e dokunuldu.
Yerine başka bir isim aday yapıldı.
Kılıçdaroğlu’nun o yemekteki tek isteği ret yedi.
Kılıçdaroğlu da Özgür Özel defterini kapattı.
Düşman ortak olsa da (İmamoğlu)
Kılıçdaroğlu ve Özel artık kolay kolay aynı saflarda yer almaz.
***
Peki, seçimden sonra İmamoğlu ne yapar.
Ortak kanaat.
CHP’nin başına geçer.
Ancak ben öyle düşünmüyorum
*
TBMM’de en az 2 grup kuracak kadar
40 milletvekili olan
Türkiye’de birçok belediyesi olan bir parti kurar.
CHP ile falan da uğraşmaz.
*
Çünkü o da biliyor ki;
maximumu düşünüldüğünde bile oyları yüzde 25 ile yüzde 30 arasına sıkışmış bir parti CHP
Ulusalcıların, Atatürkçülerin, Alevilerin, Kürtlerin vs.
ayrı telden çaldığı bir parti.
*
İstanbul başta olmak üzere birçok il ve ilçenin belediye başkan adaylarını kendi belirleyen,
TBMM’de de hatırı sayılır düzeyde milletvekilini kontrol edebilen bir İmamoğlu kendi yolunu kendi çizer.
***
SON SÖZ
Her seçimi kazanan AK Parti’de “sözde” değil “özde” değişim yaşanırken
Kronik mağlup CHP’de değişim şarkısı bozuk plak misali çalıp duruyor.
Vatandaş ise “tepişenlerle” “değişenleri” çok iyi görüyor.