Koskaca 22 yıl 

Ve o yıllara sığan sayısız seçim başarısı 

Aslında yemeğin aşçısı da belli, 

tarifi de. 

İşin sırrı da zaten burada gizli. 

Bugün “sözde” değişenlerle 

“özde” değişenlerin (değişemeyenlerin) hikayesini anlatacağım sizlere. 

*

Bir tarafta 22 yıldır girdiği tüm seçimleri kazanmış, 

Rehavete kapılmayan, 

“Durmak yok yola devam” mottosuyla hareket eden 

ve her seçim zaferinden sonra kadrolarını yenileyen bir siyasi parti. 

Diğer tarafta ise girdiği her seçimde yenilmiş, 

Başarısızlığın faturasını ödemeyen, 

Mehter takımı gibi iki ileri bir geri hareket eden 

Kadroları eskimiş 

13 seçim yenilgisine rağmen genel başkanını dahi değiştiremeyen başka bir parti. 

Sonda söyleyeceğimi o nedenle en başta söyledim. 

Ve yazıya da işin sırrı tam da burada gizli diye başladım. 

CHP’de “Demokrat dede” ile “zoomcu Ekrem’in” çekişmesi sürerken, 

Değişim çığlıkları CHP koridorlarını inletirken 

Ve Kılıçdaroğlu “ben Kemal gitmiyorum” şarkısını söylerken 

AK Parti’de değişim meşalesi çoktan yandı bile. 

Üstelik kazanılmış son seçim zaferine rağmen. 

CHP, “değişim değişim” diye Türkiye’nin gündemini meşgul ededursun, 

1 inciliklere ambargo koyan AK Parti’de değişim çoktan başladı bile. 

Bombanın büyüğü ise ekim ayında patlayacak. 

7 Ekim tarihinde yapılacak AK Parti Olağan Kongresinde genel merkez yöneticilerinin yarıdan fazlası değişecek. 

Koltuğunu kaybedecekler listesinin başında yer alan isim ise Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir. 

Kandemir isminin liste başı olmasının nedeni son seçim zaferine rağmen, AK Parti’de yaşanan gözle görülür oy kaybı… 

Bir tarafta meclis çoğunluğunu elde etmesine rağmen genel merkezdeki kadronun büyük çoğunluğunu değiştirmeyi düşünen 22 yıllık iktidar partisi, 

Diğer tarafta ise yenildikçe yenilmiş, 

yerinde sayan, 

hantal, 

1970 model Renault otomobil gibi yürüyen aksamı çürümüş, 

değişimin “özde” değil “sözde” kaldığı bir ana muhalefet partisi 

SON SÖZ: 

7 Ekim’de AK Partide değişim rüzgarı esecek. 

Kadrolar yenilenecek. 

TARİH BELLİ, LİDER BELLİ, HEDEF BELLİ 

 

CHP’de ise bilinmeyen bir tarihte, bilinmeyen bir isimle, bilinmeyene doğru yol yürümeye devam edilecek. 

TARİH YOK, LİDER YOK, HEDEF YOK 

 

*** 

 

YEREL SEÇİM İTTİFAKLARI 

 

CHP’de “Ekremciler”, “Kemalciler” tartışması yaşanırken 

AK Parti ve MHP yerel seçim çalışmalarına çoktan başladılar bile. 

İYİ Parti ise CHP’nin içindeki çatışmanın durulmasını bekliyor. 

Neden mi? 

İttifak için. 

İYİ Parti’ye yakın isimlerden aldığım duyum. 

Kılıçdaroğlu devam ederse. İYİ Parti Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP ile seçim ittifakına girmek istemiyor. 

İYİ Parti tarafından kamuoyuna “seçimlere tek başımıza gireceğiz” mesajı verilse de CHP ile il bazında yapılacak ittifaklara sıcak bakılıyor. 

Bunun en büyük nedeni ise İYİ Parti’nin hiç il belediyesinin olmayışı. 

İYİ Parti’nin CHP ile ittifak yapıp yapmayacağı ,“İmamoğlu”, “Kılıçdaroğlu” kavgasının son bulup, genel başkanın netleşmesiyle kesinlik kazanacak. Düelloda Akşener’in tercihi İmamoğlu’ndan yana. 

CHP’deki çok bilinmeyenli “bilinmezlik” ve İYİ Parti’nin ortada kalmışlığı sürecin uzamasına neden oluyor. Bu durum ise haliyle AK Parti’nin işine yarıyor. 

Daha önce yazmıştım. İYİ Parti İstanbul’da CHP’ye destek verme karşılığında CHP’den Ankara’yı istiyor. 

MHP’de ise her şey yolunda. 

Sular durgun. 

Yol haritası belli. 

Partinin Seçim sloganı bile hazır. 

MHP, “2024’e doğru Diyar Diyar Anadolu” mottosuyla belediye seçimlerine girecek. 

Erdoğan ve Bahçeli henüz ittifak için bir araya gelmedi. 

Aldığım duyumlara göre iki lider ittifak buluşması için meclisin açılmasını bekliyor. (Ekim ayı) 

İttifakın çerçevesi bu görüşmeden sonra çizilecek. 

AK Parti ve MHP’nin tüm büyük şehirlerde ittifak yapması bekleniyor. 

2019 seçimlerinde olduğu gibi, Mersin, Adana ve Manisa büyükşehir belediyelerinin MHP’ye bırakılması çok olası. 

Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya ve Eskişehir gibi illerde ise MHP koşulsuz olarak AK Parti’yi destekleyecek. 

AK Parti ise tıpkı MHP gibi yerel seçim çalışmalarına çoktan başladı bile. 

Hatta ilk başlayan parti de diyebiliriz. 

Talimatı Cumhurbaşkanı Erdoğan 28 Mayıs gecesi Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde yaptığı balkon konuşmasında vermişti zaten. 

Rehavet vurgusu yapmış ve açık açık durmak yok yola devam demişti. 

Belki diyeceksiniz Külliyede yaptığı balkon konuşması değildi, 

orada balkon yoktu. Hayır hiç de öyle değil. Artık şöyle bir gerçek var. Erdoğan’ın her seçim zaferinden sonra yaptığı konuşma 

yeri ve zamanı neresi olursa olsun bir balkon konuşması niteliği taşıyor. 

Artık Türk siyasetinde “balkon konuşması” diye bir gerçek var. 

Bir not: AK Parti’de belediye başkanlarının isimleri 7 Ekim’de yapılacak kongreden sonra belirlenecek. 

SON SÖZ: 

Yerel seçimler yaklaşırken Partiler dile gelse; 

Değişim istiyorum ama nafile (CHP) 

Çok bilinmeyenli denklem gibiyim (İYİ Parti) 

Güle oynaya… (AK Parti) 

Coolum ben (MHP) 

 

*** 

6 OKUN DERİN ABİLERİ 

Fiili güçleri yok. 

Ancak manevi ağırlıkları fazla 

Uzun zamandır yoktular 

Aynı anda ortaya çıktılar 

3’ü de CHP’nin eski genel başkanı 

3’ü de siyasetin eski kurdu 

Hikmet Çetin, Altan Öymen ve Murat Karayalçın.. 

6 okun “ulvi çıkarları” için devreye girdiler. 

Beylikdüzü Belediyesinin düzenlediği bir etkinlikte bir araya geldiler. 

Yemek yediler. 

Ekipte CHP’nin değişim ateşini yakmaya çalışan Ekrem İmamoğlu da vardı. 

Görünürde buluşma tesadüf. 

Bir belediye etkinliği ama işin aslı hiç de öyle değil. 

Kerli ferli adamlar sadece yemek yemek için bir araya gelmediler herhalde. 

Ya da restoranın yemekleri çok lezzetli diye aynı anda aynı yerde buluşmadılar. 

Kılıçdaroğlu’ndan korkan ve onu göndermek için tuhaf tuhaf yollara başvuran İmamoğlu belli ki işin içinden çıkamamış. 

Bu kez CHP’nin aksakallı derin abilerini devreye sokmuş, 

Yemek buluşmasından haberi olan ve İmamoğlu’na yakın bazı isimlerden aldığım bilgi; 

Hikmet Çetin, Altan Öymen ve Murat Karayalçın, 3’ü de İmamoğlu’na şuan aday olma, tekrar belediye başkanı adayımız ol demişler. 

Murat Karayalçın’ın katıldığı televizyon programlarında kullandığı ifadeler de zaten bu kulis bilgisini destekler nitelikte 

Karayalçın diyor ki; “Partimizin ve İstanbul’un çıkarları için belediyeye aday olmalısınız. Bu seçimi sizinle kazanacağımıza  inanıyorum.” 

Ve arkasından gelen o sihirli cümle. “İmamoğlu bundan kaçamaz. Bu bir tür kader kilitlenmesi” (İBB başkalığını kastediyor)  

Aslında bu ifadeler İmamoğlu için bir uyarı niteliği de taşıyor. 

İstanbul kaybedilirse fatura sana kesilir ve siyasi hayatın yara alır mesajı veriliyor. 

Bu ifadelere uyarı deyin, tehdit deyin, ne derseniz deyin. 

Lisan-ı münasip’le söylenmiş. 

Basit gibi duran ama derin anlamlar içeren sözler bunlar. 

*

İmamoğlu bu çağrıya uyar mı? 

Uymaz mı? 

Uymazsa ne olur? 

Bunu zaman gösterecek. 

 

SON SÖZ; 

Murat Karayalçın’ın “CHP’de oligarşi var” sözü yabana atılmamalı. 

Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun “gemiyi limana ben yanaştıracağım” diyerek zaman kazanmaya çalışması CHP’deki değişimin ne kadar sancılı olacağının da bir göstergesi. 

Hatta doğum gerçekleşmeyebilir bile. 

***