Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, “CHP birinci parti olma özelliğini kaybetti mi?” başlıklı yazısında CHP’nin tüzük programını ele alarak “CHP birinci parti olma özelliğini kaybetti mi?” sorusunu yöneltti. Söz konusu kurultayı daha çoşkulu beklediğini aktaran Selvi, “47 yıl sonra yüzde 38 oy oranı ile CHP’nin birinci parti olduktan sonra kurultayda gümbür gümbür iktidara yürüyor havasının verilmesi lazımdı. CHP’lilerin başı dikti. Bir kısmında ilk seçimde iktidara geliyoruz havası hâkimdi. Ama bir gerginlik vardı. Kılıçdaroğlu’nun kurultaya katılmaması nedeniyle bir moral bozukluğu yaşanıyordu. Önemli bir kısmının gözlerinde ‘Ne olacak, gerçekten biz iktidar olabilecek miyiz?’ endişesi hâkimdi. İktidara odaklanmak yerine parti içi mücadeleyle ilgililerdi” ifadelerine yer verdi.

Selvi’nin yazısının ilgili kısmı şöyle:

“Tam da bu gözlemlerimin ortasına Medyascope’de Ruşen Çakır’ın Doç. Dr. Burak Bilgehan Özpek ile söyleşisi düştü. Metropoll’ün Akademik Kurul üyesi olan Burak Hoca, Metropoll Araştırma’nın ‘Türkiye’nin nabzı’ araştırmasının ağustos ayı verilerinin ışığında ezberleri bozan bir çıkış yaptı.

Ezber neydi? CHP’nin oyları artıyor. Yerel seçimlerde elde ettiği birinciliği sürdürüyor. Hatta AK Parti ile arayı açıyor şeklindeydi.

İlk dört ay yükseliş

Önce Burak Bilgehan Özpek’e kulak verelim.

“Yerel seçimden sonra CHP, 4 ay boyunca açık ara diyebileceğimiz şekilde birinci parti olarak gözüktü. Temel sebebi AK Parti ve MHP seçmeninin yeniden partilerine gitmek konusunda istekli davranmamaları oldu. 14 Mayıs’ta AK Parti’ye oy veren seçmenin sadece yarısı AK Parti’ye oy veririm diyordu. İYİ Parti’nin üçte biri CHP’ye yönelmişti. AK Parti kendi seçmenini mobilize edemezken, CHP diğer partilerden de oy çeken bir parti olarak öne çıkmıştı.”

Ağustos ayında değişim

Seçimlerden sonraki ilk 4 ay için bu tespit diğer araştırma şirketlerinin verileriyle de örtüşüyor.

Ancak Metropoll, ağustos ayında onlardan ayrışıyor.

Burak Hoca’ya tekrar dönüyorum:

DEM Parti, Narin Günar cinayetini Meclis’e taşıdı DEM Parti, Narin Günar cinayetini Meclis’e taşıdı

“Bu ay farklı bir şey bulduk. Birincisi AK Parti seçmeni yeniden partisine dönme eğilimi gösteriyor. 14 Mayıs(2023) seçmeninin yüzde 50’si seçim olursa yine AK Parti’ye oy veririm derken, ağustos ayında bu oran yüzde 67’ye çıkmış durumda. AK Parti kendi seçmeninin üçte ikisini kendine geri çekebiliyor. Öte yandan diğer muhalefet partilerinden CHP’ye geçişin durduğunu veya azaldığını görüyoruz.  Mesela İYİ Parti’nin yüzde 35’i CHP’ye oy veririm derken, bu rakam yüzde 17’ye düştü. Böylece kararsızlar dağıtılmadan AK Parti ile CHP arasında bir mesafe oluştu.”

İkna olmakta zorlandım

Burak Hoca’nın değerlendirmeleri şaşırtıcıydı ama ikna olmakta zorlandım.

Çünkü karşımızda 4 ay önce seçimlerden birinci çıkmış bir CHP var. 4 aydır oyları yükseliyor.

Ayrıca AK Parti yerel seçimlerden sonra yeni bir politika üretemedi. Kadrolarında ve söyleminde beklenen değişimi gerçekleştiremedi. Ekonomik sıkıntı AK Parti’nin oy aldığı orta ve alt gelir gruplarını yakmaya devam ediyor. Emeklilerin, yoksulların durumunda bir iyileşme yok.

Ama AK Parti’nin en büyük şansı, kritik süreçte liderinin başında olması ve Erdoğan’a olan güvenin devam etmesi.

Son yapılan anketlerde Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu’na olan güven düşerken, Erdoğan’a olan güven artıyor?

Ekonomi

AK Parti’nin yumuşak karnı ekonomi. Ekonomik sıkıntılar en çok AK Parti seçmenini etkiliyor.

Seçmen CHP’den ekonomiyi daha iyi yöneteceğine dair kendisini ikna edecek bir program ve kadro bekliyor. CHP, ekonomiyle ilgili programı ve kadroyu ortaya çıkaramadı. Anketlerde halkımız ekonomi kötü diyor. Ama CHP iyi yönetir mi diye sorulduğunda ‘evet’ demiyor. Hatta ‘hayır’ diyenlerin oranı daha yüksek. Seçmen, CHP’nin ekonomiyi daha yöneteceğine inanmıyor. AK Parti’nin ekonomiyi ve  özellikle de gelir durumunu iyileştirmesini bekliyor. Ekonomi düzelirse hükümeti destekler misiniz sorusuna desteklerim yanıtını verenlerin oranı ise yüksek.

CHP rüzgarı kesildi mi?

Bu, CHP’ye ilk uyarı. CHP, yerel seçimlerde yakaladığı rüzgârın etkisiyle bir süre oylarındaki artışı sürdürdü. Çünkü muhalefetin en büyük partisi olarak iktidara kızan seçmenin cazibe merkezi oldu. Ama görünen o ki bu rüzgâr kesilmeye başladı.

Çünkü CHP yerel seçimlerde yakaladığı bu fırsatı değerlendiremedi. Halka ekonomiyi ben düzeltirim izlenimi veremedi.

4’lü masa oluştu

2- Seçimlerden önce 6’lı Masa vardı. Ekrem İmamoğlu, Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu ve Mansur Yavaş’tan oluşan 4’lü Masa oluştu. Kılıçdaroğlu’nun kurultaya katılmaması partideki bölünmeyi netleştirdi.

Pis kokular

3- SHP, 1989 yerel seçimlerinden zaferle çıkmıştı. Ancak İSKİ yolsuzluğu başta olmak üzere yaşananlar nedeniyle SHP, 1991 seçimlerinde hüsrana uğradı. CHP, 31 Mart Yerel Seçimleri’nden başarıyla çıktı.

Kaynak: Haber Merkezi