İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İBB’ye yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında 19 Mart’ta gözaltına alınan, 23 Mart’ta ise tutuklanarak cezaevine gönderilen İmamoğlu, Nefes gazetesine yazdığı mektupta dikkat çeken mesajlar verdi. Türkiye’nin “hukuksuzluk, adaletsizlik, yoksulluk ve umutsuzluk” içinde olduğunu vurgulayan İmamoğlu, bu sancıların yeni bir başlangıcın habercisi olduğunu savundu.

“Darbecilerin yaptıkları şimdi sivil yolla uygulanıyor”

Daha önceki zor dönemlerin askeri darbelerle yaşandığını belirten İmamoğlu, bugün yaşananların sivil yollarla uygulandığını öne sürdü. Cumhurbaşkanı’nın “rakiplerine devletin tüm gücünü kullanarak baskı uyguladığını” belirten İmamoğlu, “Devletin polisi, yargısı ve medyası eliyle saldırıyor” dedi.

Özgür Özel'den 'pankart' tepkisi: Kadının nasıl doğuracağı kadının bileceği iştir Özgür Özel'den 'pankart' tepkisi: Kadının nasıl doğuracağı kadının bileceği iştir

İmamoğlu, yürütülen yargı sürecini “sivil darbe girişimi” olarak nitelendirdi. Milletin iradesine yönelik bir müdahale ile karşı karşıya olunduğunu söyleyen İBB Başkanı, “Devletin kurumlarını araçsallaştıran, milletin teveccühüne ihtiyaç duymayan bir iktidar yapısı var” ifadesini kullandı.

“Yeni bir hayat kuruluyor”

Mektubunda, Türkiye’de demokrasiye ve hukuk devletine dönük ciddi tehditler olduğunu vurgulayan İmamoğlu, halkın iradesinin yok sayılmasına karşı toplumsal bir uyanışın başladığını dile getirdi. “Bu tavır sıradan bir tepki değil” diyen İmamoğlu, yaşananların “yeni bir hayatın kuruluş süreci” olduğunu ifade etti.

İmamoğlu’na göre, iktidar cephesinin amacı seçim öncesinde muhalefeti etkisiz hale getirmekti. Ancak, CHP’nin aday belirleme sürecinde önseçim kararı almasının ardından planların bozulduğunu belirtti. Kendisinin ve arkadaşlarının tutuklanmasını bu gelişmeye bağlayan İmamoğlu, “Millet bu kumpası gördü, başına gelecekleri anladı” dedi.

“Demokrasi devrimiyle güçlü bir devlet inşa edilecek”

Demokratik bir parlamenter sistemin yeniden inşa edilmesi gerektiğini belirten İmamoğlu, milletin sadece sandıkta değil, karar süreçlerinde de daha etkin hale gelmesi gerektiğini savundu. Yeni bir anayasa, denge-denetim mekanizmaları, katılımcı demokrasi, sivil toplum ve bağımsız medya gibi unsurlarla güçlendirilmiş bir devlet hedefini dile getirdi.

İmamoğlu, “Demokratik ve güçlü bir devlet, büyük kalkınmanın temeli olacaktır. Gençlerimizin göçünü ancak bu şekilde durdurabiliriz” dedi. Türkiye’nin adalet ve demokrasi temelinde yeniden yapılanması gerektiğini vurgulayan İmamoğlu, mektubunu şu ifadelerle tamamladı:

“Hiç kimsenin kaybetmediği, her vatandaşımızın kendini özgür, mutlu ve saygın hissedeceği bir devrim. Kimse merak etmesin, o günler yakın. Hem de sanılandan çok daha yakın.”

Kaynak: Haber Merkezi