Kış mevsiminde artan viral enfeksiyonlar, üst solunum yolu hastalıkları ve ateşli tablolar ile birlikte, 'sarı serum' talebi de arttı. Geçtiğimiz hafta 2 kişinin sarı serum sonrası alerjik şokla yaşamını yitirdiği iddiaları ve uzmanların uyarılarına rağmen sadece erişkinler değil, çocuklar da bilinçsiz sarı serum kullanımının yarattığı tehlike ile karşı karşıya.
Aileler, çocuğu kısa sürede iyileşecek diye düşünerek acillerde doktorlardan ısrarla sarı serum talep ederken, hekimler bu talebi uygun görmediğinde soluğu eczanelerde, sağlık kabinlerinde veya evlere hizmet götüren sosyal medya hesaplarında alıyor.
Sosyal medya üzerinden rahatlıkla ulaşılabilen bazı firma ya da kişiler, 1500 liraya adrese teslim, içinde ağrı kesiciden vitaminlere, 6-7 kalem ilaç bulunan kokteyl serumla 300 liraya antibiyotik ve ağrı kesici içeren iğne hizmeti veriyor. Doktor muayenesi dahi olmadan yapılan bu uygulamalar, iyileşmek yerine hayatı tehdit eden tablolara yol açabiliyor.
Türkiye Acil Tıp Derneği (TATD) Çocuk Acil Çalışma Grubu Üyesi ve Acil Tıp Uzmanı Dr. Şeyda Kaptan, damar içi uygulamaların riskleri nedeniyle çok gerekli olmadıkça hastalarda serumu tercih etmediklerini, atom, vitamin kokteyli gibi konseptlerle pazarlanan ve doktor gözetimi dahi olmadan yapılan 'Hastane dışı' serum uygulamalarının hayatı tehdit ettiğini belirterek önemli açıklamalarda bulundu.
Antibiyotik ısrarının yerini serum aldı
'Anne kız serumu', 'Çocuklara özel atom serum', 'Evde ateş düşürücü ağrı kesici serum' sloganlarıyla pazarlanan bu tedavilere özellikle kış enfeksiyonlarının arttığı bu günlerde sıkça başvurulduğunu vurgulayan Dr. Kaptan, "Kış sezonu, zaten okul çağında da olan çocuklarımızda özellikle birbirlerine bulaşla beraber ateş, soğuk algınlığı belirtileri, burun akıntısı, öksürük, yaygın kas eklem ağrısı gibi şikayetler artmış bulunmakta. Acil servise de başvurular eş zamanlı olarak artıyor. Asıl problem, serum talebindeki artış, bizi asıl zorlayan. Çünkü aileler serumla sanki daha hızlı iyileşecekmiş, ancak serum aldığı zaman çocuğun tedavisi tamamlanacak inancıyla geliyor. 'Serum şifası' inancı buradaki en büyük problem. Bir dönem 'Çocuğum antibiyotiksiz iyileşmiyor, antibiyotik yazın hocam' kısmından 'Serum almazsa iyileşmiyor; serum alsın'a dönmeye başladı" dedi.
6-7 kalem ilaç karıştırılıyor
Çocukta ciddi bir sıvı kaybı olmadığı sürece serumun bir faydasının olmadığını söyleyen Kaptan,"Hatta içine konulan ek ilaçlarla alerjik reaksiyon, vazovagal reaksiyon (şuur kaybı), ölüme dahi varabilen anafilaktik şoklara kadar gidebiliyor bu süreç. Hastane dışı uygulamalar, ev içi, eczanelerde yaptırdıklarını duyuyoruz; ağlık kabinleri, teçhizatlı olmayan sağlık üniteleri duyuyoruz, evinde serum taktırmak için birilerinin olduğunu duyuyoruz. Bunlar en tehlikelisi. Çünkü verdiğiniz her ilacın yan etki yapabilme potansiyeli var. Biz hastane içerisinde bile taktığımızda gözümüzün önünde takip ederek süreci ilerletiyoruz. Hiç kontrolsüz bir ortamda bunu takmak, çok büyük bir cesaret istiyor.B1, B6, B12 vitamini, C vitamini koyuyorlar. Alerjik reaksiyon buradan kaynaklanıyor. Bunların yanı sıra ekstra steroidler, antibiyotikler, ağrı kesici, ateş düşürücü ilaçlar eklenebiliyor. Bütün bu ilaçları karışım şeklinde verdikleri için, hangisine alerjik reaksiyon geliştiğini dahi anlayamıyoruz. İçerisine 6-7 kalem ilaç koyduklarını biliyoruz. Buradaki tehlike daha da büyüyor" diye konuştu.
'Evde kalbi durup zor döndürdüğümüz hasta oldu'
Çoğunlukla evinde veya uygun olmayan hastane dışı bir ortamda serum taktırıp sonrasında alerjik reaksiyonla, arrest denilen solunumun baskılandığı, kalbin durduğu tablolarla kliniklerine çok sayıda hasta geldiğini kaydeden Dr. Kaptan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Örneğin daha önceden yaşadığımız bir vakaydı, evinde serum taktırmış. O anda gelişen alerjik reaksiyona karşı evde uygulamayı yapan kişinin herhangi bir teçhizatı, ilaçları yok. Evde arrest oluyor çocuk. 112 ambulansla bize getirildi. Solunumu baskılanmıştı, hava yollarında ciddi bir ödem gelişmişti. Buna bağlı olarak kalbi de durmuştu. Bizim burada müdahalelerimizle beraber çok şükür döndürdük ve entübe ettik, iyileşti; ama sonrasında gelişebilecek hasarları, gencecik bir insanda hayal bile edemiyoruz. Hekimin hastayı görüp değerlendirdikten sonra tedaviye başlaması ve bir takip sürecine alması da buradaki en önemli parametre"