İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, "Herkes iyi bilsin ki; milliyetçiler, cumhuriyetçiler, Atatürkçüler, demokratlar, yurtseverler, vatanseverler artık yarışmayacak. Herkes şahit olsun ki birleşeceklerdir. Bu gidişat göreceksiniz hayırlara da vesile olacak. Ve bunların kurgulamak istedikleri kabus senaryolarının hiçbiri gerçeğe dönüşmeyecektir" dedi.

ANKA’da yer alan habere göre; İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ'ın gözaltına alınarak ifade vermek için götürüldüğü Çağlayan Adliyesi'nin önünde açıklama yaptı. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, şunları söyledi:

"Bugün burada bir hak, hukuk arayışı içerisinde olan arkadaşlarımızın mücadelelerine katkı sağlamak, Zafer Partisi Genel Başkanı Sayın Ümit Özdağ’a da destek vermek üzere bulunuyoruz. Bir de Türkiye’de gerçekten hukuk var mı, adalet var mı onu yerinde görelim istedik. O sebeple buradayız. Soruşturmaya konu olan konuşma biliyorsunuz Antalya’da gerçekleştirildi. Fakat soruşturması İstanbul’da yapılıyor. Benzer birtakım davalarda aynı yöntemler kullanılıyor. Soruşturmaya konu olan konuşma Antalya’da. Sayın Özdağ’ın ikametgahı Ankara’da ama yargılanması İstanbul’da yapılıyor. Bu da bize sıkıyönetimleri hatırlatıyor. Acaba İstanbul’a özel bir sıkıyönetim karakolu kuruldu ya da bir sıkıyönetim savcılığı oluşturuldu da bu soruşturmalar burada devam ediyor? Ben bunu doğrusunu isterseniz hem yadırgadığımı ifade edeyim hem de adaleti temin ve tesis edecek müesseselerin düşürüldüğü durumu tanımlayım istedim.

"Bütün meydanlar bu saatten sonra hürriyet meydanı"

Geride bırakılan birçok dava gibi aslına bakarsanız bu davanın da savcısı sayın Erdoğan’dır. Geçmiş dönemlerde kumpas davalarıyla kurumları aşındırdılar şimdi de benzer yöntemlerle siyaseti ve siyasetçileri baskılıyorlar. FETÖ’nün sadece ortağı değil aynı zamanda da öğrencileri olmuşlar. Zira yöntemler aynı. Soruşturmalar, kayyumlar, tehditler, milletvekili transferleri hepsi sürdürmek istedikleri düzenin düzenekleridir. İnsanlar, bu beylere sormadan yani bazen savcı bazen hakim olarak danışmadan bu memlekette; milliyetçi, mukattesatçı, cumhuriyetçi ve demokrat olamıyorlar. Adalet, hukuk ve hürriyet arayamıyorlar. Bunlara sormak lazım siz nesiniz, siz kimsiniz? İki meczup ‘Allah’ın sıfatlarını taşıyor’ dedi diye kendinizi kainatın sahibi mi zannediyorsunuz. Bütün meydanlar bu saatten sonra hürriyet meydanı, bütün sokaklarda adalet sokakları olacak. Meydanlar susmayacak, sokaklar da yürümekle aşınmayacak.

"Bu gidişat göreceksiniz hayırlara da vesile olacak"

Hepinizin bildiği gibi kanun önünde herkes eşittir. Bu eşitliği temin etme görevi Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve bu devleti yönetenlerin görev ve sorumluluk alanına dahildir. Sayın Cumhurbaşkanı bazen görevlerini karıştırmakta. Zaman zaman AK Parti Genel Başkanı olarak zaman zaman Cumhurbaşkanı olarak karıştırdığı görevlerin sonuçlarıyla milleti meşgul etmektedir. AK Parti Genel Başkanı kılıcıyla saldırıyor, Cumhurbaşkanı kalkanı ve sıfatıyla kendisini yargıya savundurturuyor. Bütün olumsuz iş ve işlemler yargı üzerinden yaşama geçiriliyor. Herkes iyi bilsin ki; milliyetçiler, cumhuriyetçiler, Atatürkçüler, demokratlar, yurtseverler, vatanseverler artık yarışmayacak. Herkes şahit olsun ki birleşeceklerdir. Bu gidişat göreceksiniz hayırlara da vesile olacak. Ve bunların kurgulamak istedikleri kabus senaryolarının hiçbiri gerçeğe dönüşmeyecektir.

"Sevdası Türkiye, kaygısı Türk milletinin geleceği olan herkesi mücadele etmeye davet ediyorum"

Muhtemel cumhurbaşkanı adayları üzerinde soruşturmalar, şahsıma tehditler ve hakaretler, -ki böyle bir durumdan vasife çıkarması gereken önce cumhurbaşkanı sonra Meclis Başkanı, sonra Adalet ve İçişleri bakanıdır. Bu zamana kadar şahsıma yöneltilmiş hakaret ve tehditlerle ilgili soruşturma ya da kovuşturma yapılmamıştır. Kanun önünde eşitlik ilkesinden bizleri mahrum bırakıyorlar, kendileri de yargı gücüyle millete sopa gösteriyorlar. Bütün bunların tamamı aslında bir dönem devam ettirmek için yaşanıyor. TBMM’deki milletvekili transferleri de buna dahildir. Hepsi bir tek hedef için; tek adam hakimiyetini güçlendirmek otokrasiyi kurumsal hale getirmek için bunları yapıyorlar. Sevdası Türkiye, kaygısı Türk milletinin geleceği olan herkesi, cumhuriyet ve onun değerlerine bağlı sorumluluk sahibi iktidar olmayı, milletin sahibi olmak zannedenlere karşı mücadele etmeye davet ediyorum. Buradan baktığımızda söylenecek bir şey kaldı; bu millet sonsuza kadar yaşamaya devam edecek. Bu millet varlığını sürdürecek. Bu devlet, bütün devleti yönettiğini zannedenlere  emanet edilmeyecek kadar kutsal bir yapı olması münasebetiyle millet tarafından o kutsiyet muhafaza edilecektir. Yaşasın Türk milleti, Yaşasın Türkiye Cumhurityeti. Mücadelemiz sonuna kadar sürecektir.

"Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe sonuna kadar direneceğiz"

Haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe sonuna kadar direneceğiz. Haksızlık karşısında susmayacağız. Baş eğmeyeceğiz, boyun eğmeyeceğiz. Neden buradasın diye soranlara tekraren söylüyorum; hak ve adalet arayışını bu işe emek vermiş ve mücadele cehdiyle bunu sürdüren insanlara destek olmak için buradayım. Ama ikincisi ve daha önemlisi biraz sonra bir karar verilecek, Türkiye’de adalet, hukuk var mı yok mu onu göreceğiz. Bu vesileyle dün böyle bir şokla karşı karşıya kaldık, sabahta acı bir haberle uyandık aslında tek haber de değil, Türkiye’nin birçok yerinde yangınlardan kaynaklı kayıplarımız var. Yada soba zehirlenmesinden yine evlatlarımızı, çocuklarımızı kaybettiğimiz yönünde bilgiler edindik. Onlarında hepsine cenabı Allah’tan rahmet diliyorum. Kederli ailelerine de başsağlığı diliyorum. Milletimizin başı sağ olsun.”

Dervişoğlu'ndan Özdağ açıklaması: Bu davanın savcısı Erdoğan'dır Dervişoğlu'ndan Özdağ açıklaması: Bu davanın savcısı Erdoğan'dır

Kaynak: Haber Merkezi