Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Sözcüsü, Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Deniz Yücel, 31 Mart yerel seçimler öncesi çalışmalarını İzmir’de sürdürdü. Buca’dan Selçuk’a, Seferihisar’dan Menderes’e İzmirlilerle buluşan Yücel, vatandaşın ve esnafın en önemli konusunun ekonomik buhran olduğunu söyledi.

Özdağ: Türkiye'yi Avrupa Birliği'nin Ruanda'sı olmaktan çıkartın Özdağ: Türkiye'yi Avrupa Birliği'nin Ruanda'sı olmaktan çıkartın

Vatandaşın gırtlağına kadar borç içinde olduğunu, AK Parti iktidarının yanlış ekonomi politikaları ile halkı yoksullaştırdığını ve bunun üzerinden oy devşirmeye çalıştığını hatırlatan CHP’li Yücel, “Bu ülke böyle bir ekonomik kriz, böylesine bir ekonomik buhran görmedi. Ülkece fakirliği iliklerimize kadar hissediyoruz. Vatandaş sebze meyveyi tek tek alır hale geldi. Ramazan ayındayız ama ne bolluk ne bereket kaldı. Vatandaş istediği gibi bir iftar sofrası kuramıyor, Ramazan pidesi bile alamıyor. Açlık sınırı 15 bin lira, yoksulluk sınırı 53 bin lira. Ama Erdoğan hala utanmadan ‘alternatifiniz benim’ diyebilme yüzsüzlüğünü gösteriyor.” dedi.

“Kürsüden ‘tasarruf’ nutukları atan tavırlarından bıktık”

İzmir’in dört bir yanında belediye başkan adayları ve ilçe örgütleriyle vatandaşla buluştuklarını aktaran Yücel, “Emeklisinden gencine, esnafından işçisine herkes bu zulmü yapanları tanıyor, biliyor! Onları yoksulluğa, sefalete, mutsuzluğa itenlerin ‘alternatifleri’ olmadığını o kadar iyi biliyorlar ki, yaka silkip, kurtarın bu zalim düzenden bizi diyecek kadar! İzmirliler net bir şekilde ‘bizi bu yoksulluğa mahkûm eden AKP’ye, Cumhur İttifakı’na oy yok’ diyor. Anneler çocuklarının beslenme çantalarını dolduramıyor, emekliler karınlarını doyuramıyor, torunlarını sevindiremiyor, çalışanlar ayın sonunu getiremiyor. Bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödeyemeyen vatandaşın gırtlağına kadar borca batık durumda. İzmir’de her zaman ziyaret ettiğimiz yerlerde esnafı çok daha zor durumda bulduk, kepenk kapatanlar, siftah yapmadan günü bitirenler… Maalesef iktidarın himayesindeki bir grup azınlık dışında toplumun her kesimi, ekonomik açıdan kuşatma altında. Emeklisinden işçisine, öğrencisinden memuruna ekonomik açıdan kaygılı ve mutsuz bir toplum olduk. Bu iktidarın, halk iradesini yok sayan tutumlarından, vatandaşa kafa tutan, halka had bildiren, demokrasiden bihaber, kendisi zenginlik içinde yaşarken, kürsüden ‘tasarruf’ nutukları atan tavırlarından bıktık” açıklamasını yaptı.

Muhabir: Oğulcan Balcı