Temelli, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, kamuoyuyla paylaşılan "Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi"ni eleştirdi.
Orta vadeli programın ve kalkınma planının yaklaşık 5 ay önce Meclis Genel Kuruluna getirildiğini anımsatan Temelli, "O gün onlara ne söylediysek dinlemediler. Hatta bizi itham ettiler ve suçladılar. Fakat bugün gelinen noktada sanki 5 ay önce bu konuşmaları yapan onlar değilmiş gibi kamuda bir tasarruf tedbirine ihtiyaç olduğunu ve bunun enflasyonla mücadelede ve istikrar için kaçınılmaz olduğunu dile getiriyorlar. 5 ay sonra şimdi artık yolun sonuna geldiğinizi gördünüz ve tasarruf tedbiri almak istediniz." diye konuştu.
"Emekçilerin sırtına binmişsiniz ve hala diyorsunuz ki ben tasarruf yapacağım"
Temelli, "Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi"nin bir tasarruf tedbiri olmadığını savunarak, "Tek bir rakam bile vermediler. Kamu tasarruf tedbirlerinden ne kadar tasarruf edileceğine dair hiçbir veri yok ortada. Sadece niyetlerini söylüyorlar. Ve bütün bu niyetlerine odaklandığı yer yine kamu hizmetleridir. Kamu emekçileridir. Dolayısıyla esas bakmaları gereken yere yine bakmamışlar. Dönmüşler her zamanki gibi yine emekçiye, emekçinin haklarına, toplumun kamusal haklarına göz dikmiş durumdalar." ifadesini kullandı.
Sezai Temelli, ekonominin düzeltilmesi için yapılması gerekenin acil bir ek bütçe olduğunu dile getirerek, gerçek anlamda enflasyonla mücadele ve toplumsal istikrarın yolunun toplumu korumaktan, refahı hakça paylaştırmaktan, servet ve gelir dağılımındaki adaletsizlikleri gidermekten geçtiğini söyledi. Temelli, "Bugünkü ekonominin düzeltilmesi için yapılması gereken acil bir ek bütçedir. Hem bütçe açığını kapatacak hem de emekçilerin mağduriyetini giderecek bir programı hayata geçirmeliyiz." değerlendirmesinde bulundu.
Tasarrufun vergilerde olacağını kaydeden Temelli, "Kamu tasarrufu dediğiniz şey zaten vergidir. Demek ki siz vergi alamadığınız için adaletli bir vergi alamadığınız için zaten bu krizle karşı karşıyayız. Adaletli bir vergi almak zorundasınız. Vergi almak zorundasınız ama doğru kişilerden, doğru kurumlardan vergi almak zorundasınız. Zenginden vergi almıyorsunuz. Servet sahibinden vergi almıyorsunuz. Finans sektöründen vergi almıyorsunuz, yüzde yetmiş dolaylı vergi alıyorsunuz. Emekçilerin sırtına binmişsiniz. Ve hala diyorsunuz ki ben tasarruf yapacağım. Nereden tasarruf yapacaksınız? Gerçekten komik." görüşünü paylaştı.
Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi'nde yer alan taşıtlarla ilgili düzenlemelere değinen Temelli, "Kamudaki taşıtların sayısını azaltacaklar. Yakıt giderini azaltacaklar ve böylece 3,4 trilyonluk bütçe açığına merhem olacaklar. Bu mümkün mü? Bunu ikinci sınıf iktisat fakültesi talebesine söyleseniz size güler. Ben iktisat hocasıyım. Mehmet Şimşek gelse dese ki 'dersinize gireceğim' girme derim. Sınıfı bozarsın sen. Dolayısıyla iktisat bilmiyor. Bildiği iktisat aslında tükendi." sözlerini sarf etti.
Yeni müfredat taslağına eleştiri
DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki ise düzenlediği basın toplantısında, "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" adıyla hazırlanan yeni müfredat taslağını eleştirdi.
Müfredat başlığının AK Parti'nin seçim kampanyası başlığı olduğunu söyleyen Saki, "Bu müfredat tüm cemaatlerin, tarikatların, dini vakıfların taleplerinin 3 bin sayfaya yedirildiği bir model." dedi.
Saki, bu müfredatta, yoksul emekçilerin çocuklarının, mülteci çocukların, ana dili Türkçe olmayanların okuduğu okulların sorunlarının göz önüne alınmadığını ileri sürerek, ayrıca müfredatın, çocukların emeğini sömürmek, ucuz iş gücü için şirketlerin, piyasanın talepleri doğrultusunda hazırlandığını iddia etti.
Kadının adının dahi geçmediğini öne sürdüğü müfredatın neredeyse üçte birini aile kavramının kapladığını savunan Saki, "Toplumsal hayatta eşit, onurluca yaşam isteyen herkes bu müfredatı çöp sepetine göndermeli." diye konuştu.